CHP Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Akın, CHP iktidarında ‘İklim Bankası’ kurulacağını açıkladı.
Akın, şunları söyledi:
“Deprem bir kez daha kendini hatırlattı. Geçmiş olsun, tüm hemşehrilerime saygılarımı sunuyorum. Türkiye derin bir ekonomik buhran içerisinde. Enflasyonda dünya lideriyiz, sefalet sıralamasında da en başta geliyoruz. Yolsuzluk endekslerinde ilk sıralarda yer alıyoruz. Vatandaşımız mutsuz, sanayicimiz tedirgin, yatırımcımız önünü göremiyor. Kısaca kara kış öncesi vatandaşın sıkıntısı daha da artıyor. Sanayicimiz nasıl hareket edeceğini bilemiyor. AK Parti iktidarının 20 yılında bırakın 1 ay sonrası kimse yarın ne olacağını bile öngöremez duruma gelmiş. Saray yalnızca günü kurtarmaya yönelik palyatif çözümlerle kendi iktidarını sürdürebilmek için hareket ediyor. Bugün alınan kararlar yarın değişiyor, yarın değişen karar da ertesi gün tekrar değişiyor. Sonuçta ne vatandaş ne yatırımcı ne de sanayici önünü görüyor. İktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle ülkemiz maalesef bir uçurumdan yuvarlanmak üzere.
CHP olarak ülkemizi tekrar düzlüğe çıkartmak ve vatandaşlarımıza rahat bir nefes aldırmak için hazırlıklarımız tamamladık. Bu kapsamda liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ziyaretlere başlarken iktidar cephesinin bu konudaki rahatsızlığını da anlıyoruz. Biz genel başkanımızın öncülüğünde ülkemize temiz parayı getirmek için çalışırken, kirli para baronlarının ses yükseltmesi gayet doğal. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ikinci yüzyıla çağrı beyannamesindeki ilkelerden hareketle politikalarımız ve projelerimiz hazır. Genel Başkanımız da bu kapsamda yurtdışından ülkemize finansman sağlanması, temiz paranın gelmesi için ziyaretler gerçekleştiriyor.
“Türkiye’deki finans ve bankacılık altyapısını yeniden tasarlayacağız”
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP Enerji Politikaları adıyla yaptığımız çalışmada temiz paranın ülkemize gelmesi için yeni politikaları, yeni kurumları belirledik. ‘Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında CHP Enerji Politikaları” hazır. Hedef ve projelerimiz tamamladık. Finansman yani para gideceği yönü seçerken iklim değişikliğine duyarlı, yeşil projeleri, yenilenebilir enerji yatırımlarını tercih eder noktada. Bu gerçekten hareketle CHP iktidarın Türkiye yeşil yatırımın merkezi olacaktır. Türkiye’nin yalnızca enerjide yeşil dönüşümü sağlamak için 120 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı var. Biz CHP olarak bu finansmanı dünyadan yeşil krediyle, yeşil tahvil borçlanma araçlarıyla sağlayacağız. Bu finansmanı sağlamak için Merkez Bankası’nı, bankacılık ve finans dünyasını, sermaye piyasalarını yeşil ve sürdürülebilir eksenli yapılandıracağız. İngiltere’de, Almanya’da bu alanda ileri olan ülkelerin finans piyasaları nasılsa biz de o şekilde Türkiye’deki finans ve bankacılık altyapısını yeniden tasarlayacağız.
Dünyada finansmanın kuralları artık iklim değişikliği, yeşil temalar, sürdürülebilirlik ve ESG yani çevre sosyal yönetim tarafından dizayn ediliyor. Türkiye Merkez Bankası enflasyonda mücadelede olduğu gibi yeşil dönüşümde de sınıfta kalmıştır. Ülkemiz G-20 ülkeleri arasında sondan üçüncü ülkedir.
Türkiye; MIT’in Yeşil Gelecek Endeksinde 76 ülke arasında 69’uncu sırada yer alıyor. Yale Üniversitesi tarafından yapılan Çevre Performans Endeksi’nde ise ülkemiz 180 ülke arasında 172’nci sırada. Türkiye’nin iklim, yeşil ve ESG konularında karnesi bu kadar yetersiz durumdayken; ülkemize yeşil kredi ve yeşil finansman gelir mi? Elbette gelmez.
“Kemal kılıçdaroğlu, Türkiye’de yeşil dönüşümün başlaması, dijital dönüşümün sağlanması ve yeşil finansmanın gelmesi için temaslarda bulunuyor”
İşte Genel Başkanımız, liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yeşil dönüşümün başlaması, dijital dönüşümün sağlanması ve finansmanın gelmesi için temaslarda bulunuyor. Özellikle pandemi sonrası ‘iklim değişikliği’ ve ‘dijital dönüşüm’ birbirinden ayrılmayan bir ‘twin set’ yani ‘ikiz set’ olarak görülüyor. Biz de iklim değişikliği ve dijital dönüşümü birlikte ele alıyor ve bu dönüşümün inovasyonla desteklenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
“Türkiye’nin stratejik dönüşümünün temelinde yeşil dönüşüm, iklim değişikliği, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma olacak”
Ülkemizin yeni kalkınma planını; kuracağımız Stratejik Planlama Teşkilatı ile birlikte hayata geçireceğiz. Türkiye’nin stratejik dönüşümünün temelinde yeşil dönüşüm, iklim değişikliği, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma olacak. Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli ayağını dünya standartlarında ve ‘önce insan’ diyerek kurgulayacağımız enerji ve madencilik politikalarımız oluşturacak.
“Yeşil finansmanın, yani temiz paranın ülkemize gelmesi için oluşturulacak temel kurum iktidarımızda kuracağımız ‘iklim bankası’ olacak”
Madencilikte iş kazalarının kader olmadığı, bilimin ve teknolojinin öncülüğünde sıfıra indiği dünya örneklerini inceledik. Bu dönüşümü sağlamaya hazırız, kararlıyız. Yeşil finansmanın, yani temiz paranın ülkemize gelmesi için oluşturulacak temel kurum iktidarımızda kuracağımız ‘İklim Bankası’ olacak. Nasıl Avrupa’nın yeşil dönüşümünü sağlamak için Avrupa Yatırım Bankası, ‘Avrupa’nın İklim Bankası’ olarak yapılandırılıyorsa biz de bu kapsamda bir İklim Bankası kuracağız. İklim Bankası’yla iklim finansmanını diplomasisini yürüteceğiz ve ülkemizin iklim konusundaki fonlara olan erişimini sağlayacağız.
“Sanayinin karbonsuzlaştırılmasını da hedefliyoruz”
Ülkemize hızlı ve kapsamlı kaynak sağlamak amacıyla finansal kurumlar üzerinden özel sektöre, kamunun yenilenebilir enerji yatırımlarına ve yerel yönetimlere kaynak aktaracağız. İklim Bankası aracılığıyla sanayimizin yeşil dönüşümünü yani sanayinin karbonsuzlaştırılmasını da hedefliyoruz.
İklim Bankası’yla çatılarda bireysel kullanıma yönelik enerji üretiminin yaygınlaştırılmasını da sağlayacağız. Türkiye’de kamunun, yerel yönetimlerin ve özel sektörün yeşil tahvil çıkarabilmesi amacıyla gerekli altyapı, kurumsal kapasite, metodolojik çalışmaları hızla İklim Bankası’nın liderliğinde yapacağız.
“Özellikle pandemi döneminde devletler yoğun bir şekilde ‘yeşil devlet tahvili’ kanalıyla borçlandı”
Dünyada yeşil ve sürdürülebilir tahvillerin toplam büyüklüğü 3 trilyon dolara ulaşmış durumda. Yalnızca şirketler değil, devletler de yeşil tahvil çıkarıyor. Devletler yeşil tahvil kanalıyla kamu yatırımlarını finanse ediyor. Özellikle pandemi döneminde devletler yoğun bir şekilde ‘yeşil devlet tahvili’ kanalıyla borçlandı. Bu fırsatı kullanan ülkeler arasında yalnızca gelişmiş ülkeler yok. Afrika’da küçük bir ülke olan, yaklaşık 100 bin nüfuslu Seyşeller ve 10 milyon nüfuslu Benin gibi ülkeler de bulunuyor. Yani bu küçük Afrika ülkeleri dünya üzerindeki 85 milyon nüfusla en büyük 18’inci ülke olan Türkiye’yi yöneten AK Parti iktidarının 20 yılda yapamadığını yapan ülkelerdir. Türkiye’mizin bu yeşil dönüşümü ve ülkemize temiz paranın gelişini biz sağlayacağız.
“ESG açısından Türkiye’de zayıf ve yetersiz gördüğünüz her aksaklığı iktidarımızın ilk 6 ayında gidereceğiz”
Buradan uluslararası kalkınma finansmanı yapan çok taraflı kalkınma bankalarına da sesleniyoruz; ESG açısından Türkiye’de zayıf ve yetersiz gördüğünüz her aksaklığı iktidarımızın ilk 6 ayında gidereceğiz. İklim değişikliği, yeşil dönüşüm ve finans sektöründe temel performans göstergeleri şeffaf, takip edilebilir ve raporlanabilir olacak. Kurumlar kamuya bu bilgileri raporlar hale gelecekler.
Türkiye’de bu konular artık yalnızca ‘sosyal sorumluluk projeleri’ olmaktan çıkacak ve bir iş modeli haline gelecek. Kısaca yeşil mutabakatı biz kurgulayacağız ve ülkemize temiz finansmanın gelmesini biz sağlayacağız. Temiz yatırım, temiz enerji ve güçlü üretimle Türkiye’mizi aydınlık yarınlara taşıyacağız.”