CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son kabine toplantısında Karadeniz’de 1 trilyon dolar değerinde doğalgaz rezervi bulunduğunu duyurmasının ardından konuya ilişkin açıklama yaptı. Akın, bugün yaptığı yazılı açıklamada; iktidarın CHP’nin doğalgaz rezerviyle ilgili projelere karşı olduğu algısını seçimde kullanmak için yalan söylemekten geri durmadığını savundu.
Akın, şunları ifade etti:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz; amasız, fakatsız ülkemiz ve milletimiz yararına bulunan her bir metreküp doğalgaz keşfinden sevinç duyarız. Doğalgazın şirketlerin değil, milletimizin menfaatine sunulmasını isteriz. Doğalgazı milletimizin kullanmasını talep ederiz. Karadeniz doğalgazıyla ilgili Ağustos 2020 tarihinde verilen müjdenin üzerinden 30 ay geçerken, faturaların düşmediği; tam tersine katlanarak arttığı bir gerçek.
'AKP, Karadeniz doğalgazını oya çevirmek istiyor'
AK Parti 1 trilyon dolar tutarında doğalgazımız var diyerek Karadeniz doğalgazı üzerinden seçimlerde yeni bir hikâye oluşturmak ve bunu oya çevirmek istiyor. 1 trilyon dolar tutarının nasıl hesaplandığına ilişkin formül nedir? 710 milyar metreküp doğalgaz rezervi henüz ispatlanmış ve işlenebilir rezerv olarak kanıtlanmadan rezerve 1 trilyon dolar değer biçmek doğru değil.
710 milyar metreküp doğalgazın tamamının ispatlanmış ve üretilebilir doğalgaz rezervi olarak kabul edilmesi halinde 1 trilyon dolar üzerinden bin metreküp fiyatı bin 400 dolara gelmektedir. Avrupa piyasasına göre şu an bin metreküp doğalgazın fiyatı 900 dolar ile bin dolar arasında değişmektedir. Avrupa’nın doğalgazdan çıkış planları yaptığı bir dönemde biz bu gazı şu anki piyasa fiyatının yüzde 40 üzerine nasıl satacağız? Doğalgaz fiyatlarının daha da düşmeyeceğinin de garantisi yok. Dolayısıyla 1 trilyon hesabı tamamen algı yaratmaya yönelik bir açıklama.
'Karadeniz doğalgazı şirketlere peşkeş mi çekilecek?'
İktidar her türlü yerlilik ve millilik söylemini kullanırken; Karadeniz’de SASB diye tanımlanan doğalgaz sahasının yüzde 49’u Kanadalı olduğu belirtilen bir şirkete verilmiş. Söz konusu saha hangi yöntemle verildi? İhale mi edildi? İhale edilmediyse hangi mevzuata göre verildi? Bu şirketin iktidara yakın gruplarla ilişkisi var mı yok mu? Bütün bunlar pek çok soru işareti barındırıyor. İktidar milletimiz için yerli ve milli doğalgaz derken, arka planda 85 milyonun ortak zenginliğini şirketlere mi pazarlıyor? Karadeniz doğalgazı milletin hizmetine mi verilecek yoksa şirketlere peşkeş mi çekilecek? Doğalgazın sahibi millettir. Kanadalı şirket ile ilgili milletimize açıklanması gereken konular var.”