CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba Birleşik Metal İş Sendikası’nın Schneider Elektrik'te başlattığı grevin Cumhurbaşkanı kararnamesi ile yasaklanmasına tepki gösterdi.
Bir ay içerisinde yasaklanan üçüncü grev olduğunu hatırlatan CHP’li Ağbaba; “Bu grev yasağı, Erdoğan’ın son bir ayda yasakladığı üçüncü grev oldu. AKP, iktidarının 20 yılına tam 20 grev yasağı sığdırmış olurken, iki yüz bine yakın işçinin de bugüne kadar anayasal hakkını da keyfi bir biçimde ortadan kaldırmış oldu” ifadelerini kullandı.
İki yüz bine yakın işçinin anayasal hakkını keyfi bir biçimde ortadan kaldırdığını ifade eden CHP’li Ağbaba, “Yasaklanan her grev, sendikalaşma hakkına yönelik her engelleme ne yazık ki ülkemizin bir ucuz iş gücü cennetine ve asgari ücret toplumuna dönüşmesine neden olmaktadır. Grevlerin bir gece kararnamesi ile yasaklanması kabul edilemez” dedi.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, “İşçilerin anayasal hakkına sahip çıkması milli güvenliği tehdit edemez” diye konuşan Ağbaba’nın açıklaması şöyle sürdü:
"Artık alışılagelmiş bir biçimde her grev yasağının sebebi ise ‘milli güvenliği bozucu nitelik’ olarak gösterilmeye devam ediliyor. Dün başlayan grevde, bir gece kararnamesi ile milli güvenliği bozucu nitelik taşıdığı için ertelenmiş yani yasaklanmıştır. Türkiye’de anayasayı her gün ayaklar altına alan bir iktidar, işçilerin yasal hakkını kullanmasını nasıl milli güvenliği tehdit edici unsur olarak görüyor anlamış değiliz. Sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı anayasal bir haktır. Bu hakkı milli güvenliği bozucu nitelik olarak göstermek, işçilerin anayasal haklarına el koymak demektir.
Çalışma Bakanını bir kez daha samimi olmaya davet ediyoruz. Sayın Bakan sürekli olarak sendika hakkından, toplu pazarlık hakkından bahsediyor. Sendika ve toplu pazarlık hakkının daha ileriye taşınmasını söylüyor. Lakin bakanın söyledikleri ile ortaya çıkan uygulamalar tezatlık içeriyor. Bakan sendika hakkına, toplu pazarlık hakkına vurgu yapıyor, Cumhurbaşkanı ise grevleri yasaklamaya devam ediyor. Sayın bakanı bir kez daha samimiyete ve sözlerinin arkasında durmaya davet ediyoruz."