Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurultayda yenerek CHP’nin yeni genel başkanı oldu.
Özel’i kutluyor ve başarılar diliyorum.
CHP kendine yaraşır, diğer partilere örnek olacak demokratik bir kurultay yaptı. Parti içi demokrasinin sadece CHP’de işlediğine bir kez daha tanık olduk. Kurultaya ilgi çok büyüktü ve hiç eksilmedi.
Kurultayda dikkati çeken bir olay da gazeteci ve siyasetçilerin meslektaşımız Tolga Şardan’ın hukuki dayanaktan yoksun şekilde tutuklanmasını protesto etmek için yakalarına taktıkları “biz gazeteciyiz” , “basına özgürlük” kartlarıydı. Hem Kılıçdaroğlu, hem Özel konuşmalarında Tolga Şardan ve onun gibi haksız yere cezaevinde tutulan isimleri andılar ve özgürlük istediler.
Yeni Genel Başkan ve yeni parti yönetimiyle 38. Kurultay sonrası CHP’de yeni bir dönem başlıyor.
Yeni dönemde CHP’nin yönetiminde Özgür Özel’le, seçilmesinde önemli katkısı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belirleyici olacağı söylenebilir.
14/28 Mayıs seçimlerindeki yenilgiden sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevinden çekilmesi ve partiyi kurultaya götürmesi talebi ve beklentisi yüksekti. 38. Kurultay’ın sonuçları CHP tabanında değişim isteğinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya çıkardı.
Kılıçdaroğlu ise CHP’deki değişimi yerel seçim sonrasında gerçekleştirmeyi planlamıştı. Bunu Kurultay konuşmasında da söyledi. Daha önce “zamanı geldiğinde genel başkanlığı birikimli bir arkadaşıma devredeceğim” demişti. Kurultay konuşmasında da “bir dahaki kurultayda ben de sizin gibi delege sıralarında oturup yeni seçilen genel başkanımızı alkışlaşacağım” diyerek son kez yetki istediğini yansıtmıştı.
Ancak, delegeler Özgür Özel’i seçerek değişim için beklemeyecekleri mesajını net biçimde vermiş oldular.
Kılıçdaroğlu değişimi kendi kontrolünde ve istediği kişileri seçtirerek yapmak istiyordu ancak başarılı olamadı.
Kılıçdaroğlu son seçimde çok çalıştı, çok emek verdi. Ancak 6’lı Masa uyum içinde değildi. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in sert sözlerle masadan kalkması, sonra tekrar oturması ve HDP’nin beklenen oyu alamamasının seçim yenilgisinde önemli payı oldu. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun iki seçim arasında önemli hatalar yaptığı ortaya çıktı. 14 Mayıs’tan sonraki dönemi iyi yönetemediği konusunda bir görüş birliği oluştu.
Kılıçdaroğlu yine deneyimiyle, birikimliyle CHP’ye katkıda bulunmaya devam edecektir.
CHP’de değişimin gerçekleşmesi, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi, seçimlerden bu yana kırgın ve küskün olan CHP seçmeninde bir umut ve heyecan yaratacaktır. Lider değişimi her zaman CHP’de heyecan yaratmış ve oyunu artırmasıyla sonuçlanmıştır.
Özel’in genel başkanlığı “sandığa gitmem” diyen seçmeni sandığa götürecektir.
Kurultay delegeleri üzerine düşen görevi yerine getirdiler.
Şimdi sıra Özgür Özel ve yeni parti yönetiminde.
Bugünden tezi yok 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler için kolları sıvaması ve sokaklara inmesi gerekiyor.
Özellikle İstanbul belediye seçimleri çok önemli.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin İstanbul’u tekrar kazanmasını çok önemsediği biliniyor. Bu nedenle 2019’da olduğu gibi bu kez İstanbul’da bütün ağırlığını koyacağı şimdiden görülüyor. İmamoğlu da bunun farkında olduğu için, “ben rakibimi biliyorum” diyor.
14/28 Mayıs seçim yenilgisi başta CHP seçmeni olmak üzere muhalif kesimde büyük bir umutsuzluk yaratmıştı.
CHP’de değişimin partiyi büyütmesi için yeniden umut yaratılması gerekiyor.
Tıpkı Bülent Ecevit’in 1972’da genel başkan olmasından sonra yarattığı umut gibi. Ecevit, o umudu bizzat öncülük ettiği demokratik sol program ve “ekonomide düzen değişikliği” iddiasıyla yaratmıştı.
Özel’in CHP liderliğine seçildiği günün Ecevit’in vefat tarihine denk gelmesi anlamlı oldu.
Özel ve yeni parti yönetiminin yerel seçimler için yoğun çaba sarf ederken, Ecevit gibi halkta umut yaratacak, CHP’yi büyütecek, sosyal demokrasinin hedefleriyle uyumlu, somut, uygulanabilir, kolay anlaşılır bir “düzen değişikliği” programını ortaya koymaları gerekir.
Bunu başarılabilirse CHP’nin umut haline gelmesi ve desteğinin artması mümkün olacaktır.