CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Samsun’da; "İktidarın yaratmış olduğu bu derin yoksullukla vatandaş tek başına mücadele etmekte zorlandığı için yerel yönetimlerden hakikaten ciddi destek bekler hale gelmiş. Bu destek, değişik şekillerde ya da türlerde olabilir ama bu destek programlarını vatandaşların beklediği çok net bir şekilde görülüyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Samsun’da partisinin İl Başkanlığı’nda açıklama yaptı. Karatepe’ye, Samsun Milletvekili Murat Çan ve İl Başkanı Mehmet Özdağ eşlik etti. Karatepe, şunları söyledi:
"ADAYLARIMIZ ÇOK İYİ HAZIRLANMIŞLAR"
"Geçmiş yıllardan daha iyi bir performans göstereceğiz sandıkta. İddiamızın daha yüksek olduğunu uzaktan da görüyoruz ama buraya geldikten sonra bu heyecanın neden var olduğunu, hakikaten alanda gözledim. Hem büyükşehir konusunda oldukça iddialı olduğumuzu gördüm hem de merkez ilçeler İlkadım ile Atakum’da örgütlerimizin ne kadar yoğun faaliyetlerini sürdürdüklerini gördüm. Ümit ediyoruz ki beklenti de o örgütlerimizde, mevcut belediyemize ek olarak, yeni belediyelerin de bu süreçte CHP’ye kazandırılma olasılığının çok kuvvetli olduğunu görüyorum. Adaylarımız çok iyi hazırlanmışlar. Bugün bir Seçim Koodinasyon Merkezi (SKM) açılışı için İlkadım ilçesi Hastanebaşı semtine gittik. Oldukça yoğun ilgi vardı. Kalabalıktı, oradaki hem adayımızı hem örgütümüzü heyecanlandırmıştı. Adaylarımız, projeleri konusunda çok iyi hazırlanmışlar.
"YEREL YÖNETİMİN KAPSAMI GENİŞLEDİ"
SKM açılışında aynı masada oturduğumuz bir vatandaş, doğal gazı olmadığı için kömürün ne kadar pahalı olduğunu, bir ton kömürün 10 bin lira üzeri olduğunu onun da yetmediğini, odunun ne kadar pahalı olduğunu aslında hayat pahalılığının onları yaşam standardını ne kadar doğrudan etkilediğini, çok açık bir şekilde ifade ediyor. Diyebilirsiniz ki; bu yerel yönetimlerin sorunu değil. Hayat pahalılığı, enflasyonla mücadele, yerel yönetimlerden beklenen bir şey değil. Aslında tam tersi yerel yönetimlerin de bu süreçte etkin olacağı, vatandaşta böyle bir beklenti var. Nedir o; iktidarın yaratmış olduğu bu derin yoksullukla vatandaş tek başına mücadele etmekte zorlandığı için yerel yönetimlerden hakikaten ciddi destek bekler hale gelmiş. Bu destek, değişik şekillerde ya da türlerde olabilir ama bu destek programlarının vatandaşlardan beklendiği çok net bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla bir belediyeden beklenen, hizmet biçimi de epey genişlemiş. Eskiden ne beklerdik altyapı hizmeti versin, çöp toplasın, park bahçeleri, kaldırımlar düzenlensin. Yerel yönetimin tanımın kapsamı epey genişledi. Sosyal programlar da belirgin biçimde rol almaya başladılar. Kreş hizmetinden evde bakım hizmeti ihtiyacı olan insanlara yönelik projelere varıncaya kadar pek çok beklentiler içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla en azından benim çocukluğum da bildiğim şekliyle değil, bugün tam bir sosyal devletin daha lokal ölçekte, faaliyet gösterdiği bir yapıya dönüşüyor.
"SAMSUN'DAN MUTLU, HEYECANLI AYRILIYORUM"
Bu dönüşüme yakın vatandaştan bir beklenti var çünkü hakikaten krizin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde kendisini yalnız ve çaresiz hissediyor. Arzu ettiği desteği iktidardan bulamadığı için çok kolay erişebildiği fiziki olarak kolay ulaşabildiği belediye başkanı, meclis üyesi mesafelerin kısa olduğu, kapısını tıklayarak girebildiği, yerlerden talepleri yüksek sesle dillendiriyor. Dolayısıyla önemli hale geldiğiniz görüyoruz. Bundan sonraki süreçte bu tür beklentiler daha da artacak. Hizmet kapsamının hakikaten bir yerel yönetim, bir yönetim birimi ne yaparsa onun neredeyse tüm, parçalarını sunar hale gelecek. Bu CHP’liler için sevindirici bir şey. Bizim sosyal demokrat belediyecilik anlayışımız aslında bunu yapmayı vaat ediyor. Halkın hayatına doğrudan dokunacak politikaları hayata geçirmeyi vaat ediyor. O yüzden başarılı olacağımıza inanıyorum. Yerel yönetimlerdeki başarının genel seçimlere de yansıyacağını orada da Türkiye’nin genel yönetiminde de partimizin söz sahibi olacağını düşünüyoruz. Bugün gördüklerimden memnun oldum. Samsun’dan mutlu ayrılıyorum, heyecanlı ayrılıyorum. Hatta belediye başkan adaylarımız, 1 Nisan’ı takip eden günlerde mazbatalarını aldıktan sonra kahve içmeye davet ettiler. Makamlarında ağırlayacaklarını söylediler. Ben de o daveti kabul ettim. İnşallah o davetleri gerçekleştirme şansına sahip oluruz nisan ayının ilk haftasında."