Bakan Çavuşoğlu, Yemen Cumhuriyeti Dışişleri ve Yurtdışındaki Yemenliler Bakanı Ahmed Awad Bin Mubarak ile bakanlıkta bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu ile Mubarak görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Yemen'in Türkiye ve Türk halkı için özel bir yere sahip olduğunu belirterek, "Yemen'deki insani kriz ciddi boyutlara ulaştı. Yemen halkının yarısından fazlası gıda krizi ile karşı karşıya. Bu sıkıntılı günlerinde Yemen'in yanında durmaya devam ediyoruz. Ukrayna'dan gelen 37 bin tahılı Türkiye'de öğütüp un haline getirerek Yemen'e gönderdik. Yemenli gençlere Türkiye burslarını vermeye devam ediyoruz. Bu yıl 79 öğrenciye burs verdik. 7 binden fazla öğrenci Türkiye'de eğitim görüyor. Sadece diplomatları eğitmek yetmez, Yemen'in güvenliği önemli. Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Yemen polisine eğitimine devam ediyor. Yemen'de istikrar sağlandığında biraz önce bahsettiğim yardımlarımızı arttırarak devam ettireceğiz. En kısa süre içinde konsolosluk istişarelerimizi yapmak istiyoruz" diye konuştu.
'Yardımlarımızı ulaştırmamız lazım'
Türkiye'nin, Yemen'le en çok ticaret yapan 4'üncü ülke olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Yemen'in toprak bütünlüğü, egemenliği ve siyasi bütünlüğünü güçlü şekilde destekliyoruz. Limanlara ve sivil tesislere yönelik gerçekleştirilen saldırıları da kınadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Yemen'de ateşkese geri dönülmenin önemini de vurguladık. Yemen'in birliği, huzuru için her platformda katkı vermeye devam edeceğiz. Savaştan en çok etkilenenler masum insanlar. Savaşın başından bu yana salgın hastalıklar oldu. O zor zamanlarda da Yemenli kardeşlerimize yardım ettik; ama çoğu zaman yardımlarımız Yemen'e ulaşmadı. Şu an şartlar nispeten daha iyi, ateşkes uzatılmamış olsa da saldırı oranı düştü. Yemen'e giremeyen AFAD temsilcilerimin listesini verdik bakana. Onların girmesi ile yardımlarımız daha da artacak. İhtiyaç duydukları alanlarda bu yardımlarımızı ulaştırmamız lazım" ifadelerini kullandı.
'Umarım vazgeçerler'
Bakan Çavuşoğlu, Afganistan'da kız öğrencilere getirilen eğitim yasağına dair, şu açıklamada bulundu:
"Kız öğrencilerine yönelik eğitim yasağı gerçekten bizleri derinden üzdü. Ciddi bir endişe kaynağıdır. Biz başından beri tanıma olmadan Taliban ile angajmanı savunduk. Afganistan'ın istikrarı, güvenliği önemli. Diğer taraftan biz Taliban'a da aynı tavsiyelerimizi sürekli tekrar ettik. Kapsayıcı olun, herkesi dahil edecek şekilde hükümet kurun ki kimse dışlanmasın. Kadın hakları, eğitim konusunda düşüncelerimizi de paylaştık. Bu yasak İslami de değil insani de. Biz bu kararı reddediyoruz. Kadınların eğitiminin Afganistan'a ne zararı ve bu yasağın ne faydası var? Mantıklı bir açıklaması olsun. Dinimiz İslam, eğitime karşı değil, tam tersine eğitimi destekliyor. Taliban'ın bu kararından vazgeçmesini bekliyoruz. Biz Türkiye olarak Afganlı kardeşlerimize eğitim, burs vermeye devam edeceğiz. Türkiye'de de çok sayıda Afgan kızımız eğitim görüyor. Bunlardan biri de üniversite sınavında 1'inci olan kızımız Hacettepe'de Tıp Fakültesi'nde eğitim görüyor. Bu kızımız doktor olduğunda Afgan halkına ne zarar olacak, bir kadın öğretmenin, hemşirenin Afganistan'a ne zararı olacak. Umarım bu karalarından vazgeçerler"