Ekim 2021’de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in danışmanı olan partide Erhan Usta’nın grup başkanvekilliği görevine getirilmesi sonrasında, 23 Aralık 2021 tarihinde İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanlığına atanan Bilge Yılmaz’ın da partideki istifa furyasına katılacağı iddia edildi. Yılmaz söz konusu iddialar hakkında sosyal medyadan açıklama yaptı.
İddiaları yalanlayan Yılmaz, siyaset içindeki çıkar çatışmalarına, muhalefet ve iktidarın ekiskliklerine değindi.
“Gelinen noktada mevcut siyasi partilerin ve aktörlerin ülkemizin ihtiyaç duyduğu iktidar değişimini gerçekleştirme kapasitelerine ve hatta niyetlerine olan inancımı yitirdim” diyen Yılmaz, şu mesajı paylaştı.
“AK Parti iktidarının kötü yönetimi neticesinde her alanda hızla geriye gidiyoruz. Çoğumuz mutsuz, umutsuz ve bastırmaya çalıştığımız kaygılarla hayatımızı sürdürüyoruz.
Ülkemiz bu sıkıntılı günleri yaşarken, kurumsal muhalefetin ve muhalefet medyasının istifa haberlerini sansasyonel bir iştahla takip etmesini oldukça yadırgıyorum. Muhalefet partilerinin ve onların etrafında kümelenen isimlerin, son bir senedir, hükumet ile mücadele etmek yerine bütün enerjilerini şahsi çıkarları ve ihtirasları için harcamaları ve günün sonunda muhalefet ittifakının dağılmasıyla sonuçlanan bir siyasi kültür inşa etmeleri eminim ki sadece beni rahatsız etmiyordur.
“MUHAFELET BENCİLLİK YAPTI DİYE KAYBETTİK”
Bu bencilliğin ve ciddiyetsizliğin derhal terk edilmesi gerekiyor ki asli görevimiz olan vatandaşların doğru ve etkili temsiline odaklanalım. Bu bencillik yüzünden muhalefet ittifakı Mayıs 2023 başkanlık seçimleri öncesi işlevini yitirdi ve doğru kararlar alamadı. Ve kazanılması oldukça mümkün seçimler göz göre göre kaybedildi. Maalesef, bu yenilginin bedelini siyasi rant ile beslenenler değil sesini duyuramayan milyonlarca insan her gün bizzat ödüyor.
Bunların farkında olan ve bu ülke insanını düşündüğünü iddia eden bir siyasetçinin, gazetecinin veya kanaat önderinin kendi kariyer hesabı veya mikro iktidarı için bu ciddiyetsizliğe bulaşmasını hazmedemiyorum.
Daha önce defalarca söylediğim gibi, muhalefet partileri olarak çözmemiz gereken çok ciddi sorunlarımız var. Bütün siyaseti ittifak stratejilerine indirgeyen, siyasetin finansmanını şeffaflaştıramayan, dar çıkar gruplarının yozlaşmış ilişkilerine sıkışmış, rant dağıttığı medya ve anket sektörlerini silah gibi kullanan siyaset kültürünü eleştirmek zorundayız. Şunu kabul etmeliyiz ki, Mayıs 2023 seçimlerini kaybettikten sonra, kurumsal muhalefetin hiçbir lideri ya da toplumsal muhalefetin hiçbir aktörü seçim yenilgisini dürüstçe tartışmaya yanaşmadı, özeleştiri yapmadı, başarısızlığı üstlenmedi. İttifak sürecinin niye hatalı şekilde kurulduğunun tartışması yapılmadı ve alınan mağlubiyet ile kimse yüzleşmek istemedi. Böyle büyük bir hayal kırıklığından sonra muhalefetin yapması gereken şey bu tartışmalar sonucunda, milletimize bu hataların tekrarına nasıl engel olunacağını anlatması, umut vermesiydi.
“KRAVATLI ÇETELER”
Bunun yerine, parti içi çıkar çatışmalarının, ucuz kulislerin, iftiraların, dedikoduların, ayak oyunlarının ve siyasete dair mide bulandırıcı ne varsa hepsinin halkın gözünün önünde sergilendiği, utanma duygusundan yoksun bir süreç yaşıyoruz. Muhalefete baktığımız zaman, mensupları adeta siyasi militanlara dönmüş bir muhalefet medyası görüyoruz. Sahte anketlerle halkı manipüle etmeye çalışan ve ele geçirdiği belediye kaynaklarını kendi siyasi kariyeri için seferber etmekten çekinmeyen muhalif siyasetçiler görüyoruz. Halkın oyunu Erdoğan korkusuyla gasp ettikten sonra siyasi makamları para karşılığı pazarlayan kravatlı çeteleri görüyoruz. Ve bütün bunlar yaşanırken, istifa haberlerini gol sevinci yaşayan bir spiker ile aynı hisler içinde duyurmayı sabırsızlıkla bekleyen insanlar görüyoruz muhalefette.
“ASIL MESELE İSTİFA DEĞİL”
Ben siyasetin bu düzeyini kabul etmiyorum. Tutarsızlıkları, ilkesizliği ve ahlaksızlıklalar stratejik bir hamle olarak görmeyi bu millete yapılmış bir ihanet olarak görüyorum. Bu yüzden asıl meselemiz istifalar değil tüm muhalefet partilerinin kurumsal problemleridir.
“31 MART SEÇİMLERİNİN SONUCU NE OLURSA OLSUN KAYBEDECEĞİZ”
Yerel seçimlerin arifesindeyiz. İktidarın mevzi kaybetmesi çok önemli olsa da 2019-2023 döneminde tecrübe ettiğimiz üzere Türkiye'nin ihtiyacı olan iktidar değişimi için bu yeterli değil. 2019 yerel seçimlerindeki başarıyı büyütüp 2023 genel seçimlerini kazanamadık. Eğer kurumsal muhalefet ciddi bir özeleştiri yapıp yeniden yapılanmazsa, o zaman 31 Mart'ta yapılacak seçimlerin sonuçları ne olursa olsun kaybetmeye devam edeceğiz.
“İNANCIMI YİTİRDİM”
Gelinen noktada mevcut siyasi partilerin ve aktörlerin ülkemizin ihtiyaç duyduğu iktidar değişimini gerçekleştirme kapasitelerine ve hatta niyetlerine olan inancımı yitirdim. Bugün ülkemiz ve insanlarımız için umut etmeye başlayacaksak ilk yapılması gereken kurumsal muhalefetin yeniden yapılandırılmasıdır. Ülke menfaatini kendi çıkarının önüne koyanlar, ve sahip olduğu değerlere sonuna kadar bağlı kalanlar ile önce kurumsal muhalefeti ayağa kaldırmak ve ardından da ülkemizi içine düştüğü zor durumdan kurtarmak zorundayız.
Benim gibi düşünenlerin bu ülkede çoğunluk olduğunu biliyorum. İYİ Parti'de, CHP'de ve diğer muhalefet partilerinde fedakarlıkla çalışan, AK Parti, MHP ve diğer partilere oy verip gidişattan hiç memnun olmayan ama farklı kaygılar ve/veya alternatifsizlikten dolayı oy tercihini değiştirmeyen vatandaşlarımız da var. Ülkemizin, hiçbirimizin hak etmediği bu düzeni birlikte değiştireceğiz.
“İSTİFA HABERİ ÜZERİNDEN BİR TUTUM ALMAK İSTEMİYORUM”
Bütün bu sorunlar ve bu büyük mücadele gözümüzün önünde dururken, siyaseti inemeyeceğim bir düzeyde yapmak ve magazinsel bir gelişme olarak sunulacak istifa haberi üzerinden bir tutum almak istemiyorum. Ciddiyetsiz bir siyasi kültürün duvarına bir tuğla da ben koymayacağım. Halka umut olmamız gerekirken, insanları karamsarlığa sürükleyen bir adım atmayacağım. Umarım, seçimlerden sonra, bahsettiğim meseleleri ciddiyetle tartışacağımız bir atmosfer oluşur ve ülke muhalefetini yeniden, daha güçlü ve daha sağlıklı şekilde inşa edebiliriz."