Adana, Ankara, İstanbul, İzmir ve Mersin büyükşehir belediyeleri ve Şişli Belediyesi'ne haciz işlemi başlatıldığı haberini ilk AKP medyası sabah geçti.
Sabah'ın haberinden sonra DHA'da haberi geçti.
Halk TV'den Sibel Mazrek, Ankara ve Adana Büyükşehir Belediyeleri ve Şişli Belediyesi'ne ulaştığını açıkladı. Mazrek, üç belediyenin haciz işlemini doğruladığını bildirdi.
Halk TV'de Remziye Demirkol'un Manşet 15 programına CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek konuk oldu. Zeybek, dönem dönem olağa şekilde blokenin konduğuun haberin nedne servis edildiğini anlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Zeybek, CHP'nin tüm borçlarını da ödeyeceğini fakat bu borçların da AKP döneminden kaldığını vurguladı. Zeybek AKP'li belediyelerin de borçlarına karşılık Hazine'ye cami gibi imara açılmayacak arazileri devrettiğini ve CHP'ye bu imkanın sağlanmadığının altınız çizdi. Zeybek şunları ifade etti:
"Birkaç belediyeyle de ben de hızlı bir biçimde telefon görüşmesi yaptım.
Bize henüz yansımış bir durum yok. Ancak bunlar için de şunu ifade etmek istiyorum ki belediyelerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu'yla, sadece bu 6 belediye değil, bunların bağlı olduğu bağlı şirketleri ve iştirakleriyle ilgili de Sosyal Güvenlik Kurumu'yla, borçların ödenmesi konusunda gerek yapılandırma gerekse, imarlı arsa ya da bina ile takas yapılması biçimindeki bir işlem devam ediyor.
Bunlarla ilgili süreçler devam ediyor. Örneğin, eee, 5 büyükşehir ve bir, ilçemiz Şişli'den bahsediliyor. Yani ilginç olan bugün zaten saat 14.00'te sayın valiyle bu konuyla ilgili bir görüşme de yapıldı. ,
Onun da bir arsa karşılığında SGK ve vergi borcu konusunda da neredeyse nihai aşamaya gelinmiş oldu.
Sayın cumhurbaşkanının, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle ilgili olarak belediyelerin borçlarını da gerekçe göstererek, bu belediyeleri silkeleyin sözcüğünden hareketle birtakım işgüzarlar kendilerince bir değerlendirme yaptıklarını düşünüyorum.
Çünkü zaten, belediyelere borcu olan, Sosyal Güvenlik Kurumu ya da Vergi Dairesi belediyenin pek çok malına, arazisine ya da, banka hesaplarına zaten dönem dönem, blokaj işlemini gerçekleştiriyorlardı.
bu haber niçin servis edildiğini açıkçası çok,anlamaya çalışıyoruz.
Ama mesela belediyelerimizin, 2024 yılında seçimden sonra görev, devir alan belediyelerimiz ya da 2019 yılından sonra devir alan belediyelerimizle ilgili ben Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de, konuşmamda bütçe görüşmelerinde ifade ettim.
Bu belediyelerimizin ilgili Vergi Dairesi'ne ve SGK'ya olan borçlarında da azalma söz konusu.
Yani, örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2,5 DOLARLIK milyarlık borç stoku 1 milyar 100 milyonlar seviyesine kadar azaltılmış durumdaydı.
Yani zaten ödeniyor. Bizim buradaki beklentimiz, bir yapılandırmayla, belediyeler, ilgili kamu kuruluşları ya da belediyelerin iştirakleriyle, bağlı şirketleriyle ilgili de uzun vadeli bir yapılandırmanın oluşturulması. Sonrasında da herkesin önünü görebilmesidir.
Belediyenin asli görevi bir kurumsal işleyişini devam etmesi. Yani çalışanların ücretlerinin ödenmesi, zorunlu yapılması gereken harcamaları yerine getirmek. Sonrasında da sosyal belediyecilik adı altında bizim son dönemde üzerinde çokça durduğumuz kreşlerdi, yurtlardı, burslardı, yaşlı bakım hizmetleri, ulaştırma hizmetlerine verilen sübvansiyonlar gibi temel hizmetlerle ilgili başarılı belediyeciliğin hızını kesmek ya da açılmış olan kreşlerin sayısının artması yerine oralarda sabit kalması yönünde bir iradenin olduğunu görüyoruz.
öncelikli olarak tabii belediyeler mali anlamda bir kıskaç altına girdiklerinde burada blokajdan kast, uygulamanın dışında doğrudan doğruya İller Bankası ya da Hazine payından belediyelere gelen kesintilerin de oranının artmış olmasına dikkat etmek gerekir.
yani mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili şunu söyleyelim. Geçmiş yıllarda biliyorsunuz metro yatırımları, bakanlık tarafından yapılan metro yatırımlarında, gişe hasılatının, bilet gelirinin yüzde 15'i geri ödeme planındayken şimdi belediye gelirlerinin yüzde 5'i doğrudan doğruya borca kesilmektedir ve 10 ay içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tam 10,5 milyar liranın üzerindeki bir kaynağı Ulaştırma Bakanlığı'nın hesabına doğrudan kesinti yoluyla aktarmıştır.
Yani böyle olunca da aslında, devlet belediyelerden alması gerekenin çok daha fazlasını yönetmelikleri değiştirerek, genelgeleri değiştirerek aldığını görüyoruz.
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borçlarını, ki bunların büyük bir çoğunluğu geçmişten gelen borçlar, önceki dönemlerden gelen borçlar.
bir de, kesintiler dolayısıyla cari işlemlerde yaşadıkları sıkıntıları gidermek için biz iktidara bir yapılandırma çağrısı yapıyoruz.
Zaten şu anda özel sektörün de, çok ciddi biçimiyle borçlu olduğunu biliyoruz.
hatırlarsanız ekim ayında bütün belediyelerin, CHP'li değil, tüm belediyelerin 96 milyarlık bir Sosyal Güvenlik Kurumu borcu vardı ama kamunun ve özel sektörün toplam borcu da 900 milyar TL civarındaydı. 900, milyar civarındaydı. Yani neredeyse yüzde 10 civarı belediyelerin, yüzde 90'ı da diğer şirketlerin. Biz de çağrımızı yapmıştık. Belediyelerin üzerine bu kadar ısrarla gidiyorsunuz ama borcu olan kamu kurumları, özel sektör, yandaş firmaların, neden bunları açıklamıyorsunuz? Bunları da açıklarsanız.
96 milyarlık liralık borcun 60 milyarı CHP'li belediyelerin, 36 milyarı diğer belediyelerden kaynaklanıyor ki sadece bizim Bursa ve Balıkesir'in, önceki dönemden gelen borçlarının toplamı da 5,5 milyar civarında. Yani biz seçimde aldığımız belediyeleri de borçsuz devralmadık ki.
Ya da İstanbul ya da Ankara'yı, Adana'yı, Mersin'i, Antalya'yı biz borçsuz devralmadık ki.
bahse geçen Adana, Mersin belediyelerinin borçlarının büyük bir çoğunluğu önceki yönetimler döneminden gelen borçların, artan enflasyon ve faiz oranlarıyla birlikte artmış rakamlarıdır.
CHP'li belediyeler bütün bu borçları ödeyecekler. Bu konuda, eee, görüşmeler devam ediyor. İlgili kurumlarla, Sosyal Güvenlik Kurumu'yla, Vergi Daireleri'yle görüşmeler devam ediyor.
Bizim buradaki temel yaklaşımımız yüzde 40'lar seviyesindeki bir kesintiyle belediyeleri tümüyle iş görmez hale getirme iradesine karşı çıkıyoruz.
Yoksa bunlar belli bir yapılandırma, düzenlemesi için de ödenebilecek ve belediyelerimizin de ödeyecekleri rakamlar.
AK Partili belediyeler kamu kurumu niteliğindeki okul, cami, hastane ya da diğer, kamuya ait olan, belediyeye ait olan araziler doğrudan doğruya bakanlıkla borç karşılığı takas edilerek siliniyor.
Bunu biliyoruz. Benzer bir uygulama bize yapılmadığını da söylüyoruz. Bizden, imarlı arsa ya da bina alırlarken AK Partililerden cami, okul ya da diğer donatı alanlarının kamulaştırılmasını yapıyorlar.
Ayrımcılık buradan kaynaklanıyor. "