Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsveç'in NATO'ya üyeliği konusunda partisinin tavrı için Filistin sorununda alınacak kararların belirleyici olacağını söyledi. Bahçeli, "1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti tanınırsa, İsrail tazminat ödemeyi kabul ederse, Netanyahu’nun Lahey’de yargılanmasının yolu açılırsa İsveç’in NATO üyeliğine tamam deriz" dedi.
İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü, geçen ay AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edilmişti. Cumhur İttifakı'nın ortağı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise buna karşılık partisinin tavrını "Sadece ABD istedi diye, F-16’yla ilgili parmak sallanıyor diye zillete tamam mı diyeceğiz? İsveç, PKK’nın Avrupa’daki mağarasıdır. Kandil Dağı neyse Stockholm aynısıdır" diyerek ortaya koymuştu.
MHP lideri bugün ise İsrail'in Filistin'e saldırılarına işaret ederek "Netanyahu’nun Lahey’de yargılanmasının yolu açılırsa İsveç’in NATO üyeliğine tamam deriz" dedi.
Bahçeli, partisine yakın TürkGün gazetesine verdiği röportajın ilgili bölümünde "İsveç’in NATO’ya üye olmasına nasıl bakıyorsunuz" sorusu üzerine şunları söyledi:
"İsveç’in NATO’ya girişine elbette soğuk bakıyoruz. Fakat bizim için kitabımıza hakaret etmekle Müslümanlara zulmetmek aynıdır. Eğer İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barış ortamı sağlanırsa, 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti tanınırsa, İsrail tazminat ödemeyi kabul ederse, Netanyahu’nun Lahey’de yargılanmasının yolu açılırsa İsveç’in NATO üyeliğine tamam deriz. En son Norveç’in katılımıyla NATO’ya üye ülke sayısı 31’e çıktı. Bize göre İsveç NATO’ya üye olsa ne olacak olmasa ne çıkacak. Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütünün ilk üç müessir gücünden birisi Türkiye’dir. Biz bu gerçeğe bakarız. İsveç’in üyeliğini bekleyenlerin de yerine getirmesi şart olan öncelikli görevleri olduğunu kararlılıkla ifade ederiz."
'50+1' AÇIKLAMASI
Bahçeli, "Cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50+1 oy nisabıyla ilgili görüşünüzde bir değişiklik var mı" sorusu üzerine de şöyle yanıt verdi:
"Herhangi bir değişiklik yok. Yüzde 50+1 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kilididir. Seçilen cumhurbaşkanının meşruiyet temelidir. Yüzde 50+1 milli iradenin güçlü ifadesi ve tecellisidir. Böyle tartışmalardan ülkemizi uzak tutmak lazımdır."