Babala TV isimli Youtube kanalında yayınlanan Mevzular Açık Mikrofon’un son bölümünde Oğuzhan Uğur’un konuğu Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Programa konuk olan bir kadın, Kılıçdaroğlu'na "Sorumu sormadan önce şunu belirtmek isterim, ben başörtüsü olan bir edebiyat öğretmeni annenin çocuğuyum. Geçmişte verdiğiniz bir röportajda başörtü yasağının kaldırılması hakkında 'Bunun bir sınırı yok. Bugün türbanla okul ve devlet kurumlarına girmek isteyen biri yarın peçeyle, çarşafla da gelmek isteyebilir. Bunun önünü alamayız gibi bir ifade kullandınız. Ayrıca bunları demekle de kalmayıp 'bir metre karelik bez parçası' ifadesini de kullandınız." diyen genç kız, "LGBT haklarını ve insan haklarını savunurken neden aynı hassasiyetini başörtüsü için göstermeyip, 2008 yılında Anayasa Mahkemesi'ne başvuran vekiller arasında yer aldınız?" diye sordu.
"BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA KARNEMİZ KIRIK"
Başörtü sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi:
"Başörtüsü ile söylediğim o sözler doğrudur. Genel Başkan olduktan sonra 'artık helalleşmemiz lazım' dedim. Helalleşme ne demektir? Benim kusurum var. Kabahat bana ait ve dolayısıyla bunu kabul ediyorum, gelin helalleşelim. Başörtüsü sorununu çözmek için ilk sözü nerede verdim biliyor musunuz? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken, Okmeydanı'nda büyük bir miting yapılmıştı. Ben bu sorunu çözeceğime dair söz vermiştim. Genel başkan olduktan sonra üniversitelere başörtülü kızlar alınmıyordu. Yusuf Ziya Özcan YÖK başkanıydı. Kendisini aradım. 'Başörtülü kızları neden üniversitelere almıyorsunuz' dedim, 'siz karşısınız' dedi. 'Ben karşı değilim, parti olarak karşı değiliz.' dedim. Başörtüsü konusunda bizim karnemiz kırık olduğu için söylemiyorum bunu... Ben bunu gittiğim her yerde rahatlıkla ifade ediyorum. Orada bir hatamız ve kusurumuz var. Kadının kılık kıyafetiyle uğraşılmaz. Gerek yok. Kadın istediği gibi giyinir, istediği gibi gezer."