AKP'den ayrılıp Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi'ni kuran Ali Babacan, Now TV'de İlker Karagöz'ün konuğu oldu.
Ali Babacan, 'erken seçim gelir mi?' sorusunu şöyle yanıtladı:
- "Sayın Erdoğan aslında 2023'te de aday olamazdı. Biz YSK'ya resmen yazdık, dilekçe verdik. Pek çok muhalefet partisi yapmadı bunu. Dedik ki, anayasaya göre aday olamaz dedik. Ama aynı anayasa diyor ki, YSK nihai karar vericidir diyor.
- YSK döndü, yok dedi ki, 2017'de sistem değişti, Erdoğan kilometreyi sıfırladı. Onun için yeni bir dönem başladı. Dolayısıyla, bunu biz sayıyoruz ve girebilir diye bir karar aldı. E tamam, yani YSK'nın aldığı karardır.
- Ama artık tekrar aday olması anayasaya göre mümkün değil. İstisna, meclis eğer nitelikli çoğunlukla ülkeyi erken seçime götürürse, ancak o zaman Erdoğan son kez, üçüncü ve son kez aday olabiliyor."
"ERDOĞAN'IN MAKUL GEÇİŞ SÜRECİYLE YÖNETİMİ BIRAKMASI LAZIM"
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kez daha aday olmasına nasıl yaklacağı sorusunu da şöyle yanıtladı:
- "Şimdi bu karar, Meclis'in kararı. Ama Erdoğan'ın dönemi çoktan doldu. Benim siyasete beraber başladığım, AK Parti'nin kurucusu olduğum dönemdeki Erdoğan ne diyordu?
- Üç dönem kuralımız var diyordu. Üç dönemden fazlası lider sultasıdır diyordu. Kendi ifadesi bakın, lider sultası kendi ifadesidir.
- 2014'te Sayın Erdoğan'ın üç dönemi doldu. 2014'ten sonraki her görev yılı, 2001'deki akitleşmeye aykırıdır. Üç dönemden fazla ben genel başkan olmayayım deyip de bütün ahaliye söz verip, yemin edip, akitleşip, yazılı olarak 2014'ten sonra hala devam, devam, devam diyorsa bu 2001'deki akdine, sözüne aykırıdır.
- Zaten Türkiye'deki sorunların bir kısmı da Sayın Erdoğan'ın gereğinden fazla uzun sürede iş başında olmanın getirdiği sıkıntılardır.
- Çünkü devlet gücünü uzun süre kullanmak güç zehirlenmesine yol açıyor. Güç yozlaştırıyor. Mutlak güç mutlaka yozlaştırıyor. Dolayısıyla artık Sayın Erdoğan'ın makul bir geçiş süreciyle yeni nesillere ve yeni bir yönetim anlayışına ülkeyi bırakmanın hazırlığını yapması lazım."
"EMEKLİ OLMASI LAZIM"
- Diyor ki, bir ben bir Putin kaldım diyor. Demek ki bir sorun var canım yani. Türkiye'de her şey güllük gülistanlık olsa, yani her şey çok daha iyiye gidiyor olsa,
- Erdoğan'ın ülkeyi tek imza ile yönettiği şu son sekiz, son kaç yıl oldu? 7 yıl. 7 yılda gerçekten ülke bambaşka, adaletin, hukukun olduğu, ekonominin parladığı bir yıl olsa anlarız. Öyle bir şey de yok. Ya iş başında olduğu sürece artık son 10 yıldır bu ülke kötüye, kötüye, kötüye, kötüye gidiyor.
- Ve bunun yönetim ilkesi açısından da baktığımızda, tarihi gerçeklere de baktığımızda, şu andaki diğer ülkelere de baktığımızda artık Sayın Erdoğan'ın emekli olması lazım.
- Keşke bunu 2014'te yapsaydı. 2014'te bunu yapsaydı bakın, üç dönem doldu da yapsaydı ne olacaktı biliyor musunuz?
- Türkiye'nin en başarılı dönemine imzasını atmış, bir dönem Türkiye'yi dünyanın yıldızı yapmış bir lider olarak ve aynı zamanda da ülkenin sigortası olarak bugün bir kenarda duracaktı. Peki bu durum ne kadar sağlıklı?
"YENİ ADANAYASA ERDOĞAN'IN ADAY OLMASININ ALTYAPISI"
- Saygın bir kişi olarak, vatandaşların çoğunun sevdiği, saygı duyduğu ve aynı zamanda takdir ettiği, bir döneme başarılı, bir döneme de imzasını atmış bir kişi olarak duracaktı. Ne oldu? Son 10 yılda inat etti. Akdini bozdu. Devam etti, ne oldu? 2014'ten bu yana deminki grafiklerin hepsini gördük. 2014'ten bu yana Türkiye kötüye, kötüye, kötüye gitti ya! Olmuyor! Daha bunda inat etmenin anlamı yok yani. Dolayısıyla bu yeni anayasa falan diyorlar ya.
- Bizim endişemiz, bizim endişemiz de yeni anayasa ile alakalı. Çünkü yeni anayasa diyor da tek bir kelime de söylemiyor ya. Nedir bu yeni anayasa? Ne oldu? Geçen iki hafta önce Sayın Bahçeli söyledi de, hani Erdoğan bir dönem daha yapmalıdır.
- Yeni anayasa, yeni anayasa dedikleri sadece ve sadece Erdoğan'ın bir kere daha aday olmasının altyapısı mı diye bizi kuşkulandırıyor açıkçası.