Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Anayasa Mahkemesi’nin Hazine yardımına bloke konulması kararına sosyal medyadan tepki gösterdi. Sancar, "Anayasa Mahkemesi, kapatma davası sürerken aldığı kararla Anayasa’yı açıkça çiğnemiş, kendi varlık sebebine aykırı davranmıştır. Bu karar, demokratik siyasete darbedir, hak gaspıdır. Milyonların iradesi ve desteğiyle bunu da boşa çıkaracağız, mutlaka kazanacağız #GaspVar" dedi.
HDP, '#GaspVar' etiketiyle sosyal medyada kampanya başlattı.
HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "HDP kolay lokma değildir. Yutmaya kalkarsanız boğazınızda kalır, boğulursunuz. #GaspVar" diyerek tepkisini gösterdi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Biz gücümüzü halkımızdan alıyoruz. Daha inançlı, daha kararlı, daha güçlüyüz. Bizim hazinemiz bu davaya gönül veren milyonlardır, emekçi halkımızdır. Daha büyük geliyoruz, mutlaka değiştireceğiz. #GaspVar" diye yazdı.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, "HDP olarak en büyük hazinemiz tüm zorbalığa karşın partisinin yanında kararlılıkla duran halklarımızdır. Onların kararlılığı sandıkta gaspçıların blokajı olacaktır. Halklarımızın gözlerindeki umut, yüreklerindeki inanç ve kararlılıkla sizi değiştireceğiz, BİZkazanacağız! #GaspVar" paylaşımını yaptı.
HDP Sözcüsü Ebru Günay, ise kararı basın toplantısında değerlendirdi. Günay'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Tüm kamuoyu gibi bizler de Anayasa Mahkemesinin hukuka aykırı, siyasi saiklerle vermiş olduğu kararını dinlemiş olduk. Bu sürecin başından itibaren, yani partimizin kapatılması gündeme geldiğinden bu yana basın üzerinden bir algı operasyonu var, Anayasa Mahkemesindeki kapatma davasıyla ilgili bütün ayrıntı ve detayları basından öğrenerek yol aldığımız hukuki süreç var. Son siyasi operasyonlar, dayatmalar ve baskılarla bugün Anayasa Mahkemesinin, Türkiye’nin 3. büyük partisinin hazine yardımı aldığı hesaplarına bloke konulması kararını verdiğini yine basından öğrendik.
'AYM bugün siyasi ve utanç verici bir karar vermiştir'
Bu talebe dair bugüne kadar bize tebliğ edilmiş herhangi bir karar yok. Bugün de AYM’nin resmi bir açıklaması ve kararı yok. Tamamıyla basına sızdırılmış, yandaş basın üzerinden yapılan bir karalama kampanyası ve algı operasyonu kararıyla karşı karşıyayız. AYM bugün evrensel hukuk ilkelerinden yoksun, bütünüyle siyasi ve utanç verici bir karara imza atmıştır. Demokratik siyasete bugün bir darbe daha vurulmuştur. Demokratik siyasete düşman bir iktidarın yarattığı iklim bu kararın sebebidir. Mahkemenin tarihine şimdiden kara bir leke olarak geçen bu karar, halkın iktidara olan öfkesini bilemiş, inancını ve kararlılığı daha fazla büyütmüştür. Kimsenin kuşkusu olmasın; bugünün sonunda kazanan bizler olacağız, bugünün sonunda kazanan Türkiye halkları olacaktır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının parti hesabımıza bloke konulmasına ilişkin daha önce yaptığı başvuruyu -altını çizerek söylüyorum- daha önce iki kez reddeden AYM bu sefer siyasi baskılara dayanamamış, mahkeme tarihine bir utanç tablosu eklemiş ve Türkiye’nin 3’üncü büyük partisinin hesaplarına bloke konulmasına karar vermiştir. Bunu yine basından öğrendik, henüz bize tebliğ edilmiş bir karar yok.
'AYM, iktidarın seçim kampanyasının aleti olmuştur'
Bu karar ihsası reyi bile aşan, nihai karara giden yoldaki bir karardır. Usul esasları ayaklar altına alınmış, usul atlanmış ve nihai olarak verilmesi gereken bir karar bugün bir kez daha açıklanmıştır. AYM’nin uymak zorunda olduğu usül esasları da ayaklar altına alınmıştır. Bu karar meşrutiyetten yoksundur, hiçbir izahı yoktur. Türkiye halkları nezdinde mahkum edilmiştir, kabul edilemez bir karardır. AYM’nin hukuki olmayan böyle bir talebi hiç işleme dahi almadan reddetmesi gerekirdi. Ki bunu daha önce iki kez yaptı. Ancak şimdi Hazine yardımı yapılmasına birkaç gün kala böyle bir kararın çıkması, mahkeme üyelerinin açık siyasi baskı altında olduğunu doğrulamaktadır. Mahkemenin adil karar vermesi yönünde engeller olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bütün Türkiye kamuoyu çok iyi biliyor ki, son birkaç aydır çok ciddi bir siyasi baskı oluşturularak partimize yönelik bir algı süreci yaratılıyor. AYM bu siyasi baskılara göre karar vermiştir. Bugün AYM, iktidarın seçim kampanyasının aleti olmuştur. Partimize açılan kapatma davası, 2021 yılında AKP iktidarının küçük ortağı MHP kongresinden bir gün önce kendilerine kongre hediyesi olarak açıklanmıştı. İktidarın demokrasi düşmanlığı olarak tarihteki yerini almıştır. Şimdi birkaç ay sonra sonuçlanması beklenen bir davaya ilişkin verilen bu karar, AYM’nin kendi anayasal varlığını yok sayan, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir siyasi karar olarak tarihe geçmiştir.
'Bu, hazine yardımı ÖSO çetelerine, 5’li çeteye, ranta ve talana gitsin kararıdır'
Süregelen bir davanın ortasında alınan bu karar, AYM üyelerinin nasıl bir baskı altında olduğunu ve siyasi nefretin geldiği boyutu gözler önüne sermektedir. Bu karar, hazine yardımı seçimlere birkaç ay kala Türkiye’nin üçüncü büyük siyasi partisine değil; ÖSO çetelerine, 5’li çeteye, yandaş patronlara ranta ve talana gitsin kararıdır. Mafya ile iltisaklı, rant ve talan ilişkilerine batmış, milliyetçi hamasetten başka bir şey bilmeyenlerin, siyasi nefreti köpürtüp ülkenin yarınına ilişkin hiçbir fikri olmayanların muradını yerine getirenler, halk nezdinde mahkum olmuşlardır.
'Bizim için en büyük hazine bu davaya gönül veren milyonlardır'
Partimizi güçsüz bırakmak, seçim çalışmalarını yürütmesini engellemek ve kolumuzu kanadımızı kırmak isteyenlere buradan birkaç sözümüz var. Partimizi tanımayanlar, yılların direniş geleneğinden bihaber olanlar; devlet ocaklarında kurulan ve büyütülen, ayakkabı kutularından ve ranttan beslenen partiler halkın gücünün ne olduğunu bilmezler, bilemezler. Bizim pusulamız, en büyük hazinemiz omuzunda boya sandığı ile seçim otobüsümüzün peşinden koşan çocuğun gözlerindeki ışıltı, zafere kalkan parmaklarındaki coşkudur. Bizim gücümüz, seçim sabahı ekmek arasına peynir koyarak sandık sandık gezen annelerdir. Bizim seçim coşkumuz, geceden sabaha sokak sokak afiş çalışması yürüten ve oradan işe giden gençlerdir. Ev ev gezerek yaşamı değiştiren ve dönüştüren kadınlardır. Sandık başlarına, pusulalarına ceplerindeki iplerle giden annelerimizdir. Bizim pusulamız halkımızdır, Türkiye halklarıdır. Halkların artık yeter değişim istiyoruz diyen çığlığıdır. Bizim için en büyük hazine yardımı bu davaya gönül veren milyonlardır, emekçi halkımızdır.
'Bu karar bizi yıldıramayacak'
Bu karar milyonların vicdanında yok hükmündedir. Bizim en büyük hazinemiz değişim isteyen halkımızın gözlerindeki umut, yüreklerindeki kararlılık ve inançtır. Bu karar bizi yıldıramayacak, aksine faşizme karşı olan öfkemizi daha da büyütecektir. Şimdi daha inançlı ve kararlıyız, daha mücadeleciyiz. Şimdi umutluyuz geleceğe dair, çünkü bizler daha büyük geliyoruz. Bu topraklara özgürlüğü ve demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bizler bu topraklarda mutlaka kazanacağız. Türkiye halkları kazanacak. İktidar ve onun faşist baskıları mutlaka kaybedecektir.
'Dost düşman böyle bilsin; mutlaka kazanacağız'
Buradan bir kez daha söylüyoruz; HDP Türkiye halklarının umududur, Türkiye halklarının geleceğidir. Hiçbir baskı ve zor bizi yıldıramaz. Bizler büyük kazanmak için yola çıkıyoruz. Mutlaka kazanacağız ve değiştireceğiz. Halkımız, dost düşman herkes böyle bilsin. HDP; Türkiye’de demokratik bir geleceği inşa edecek, Türkiye’ye mutlaka kazandıracak olan partidir. Faşizme de mutlaka kaybettirecek bir partidir. AYM aslında kapatma davasındaki nihai kararı açıklamış oldu."
Soru: Parti kapatma gerçekleşirse nasıl bir alternatif izleyeceksiniz?
"Tam da geleceğe dair yeni dönemi konuşmak üzere MYK toplantımız devam ediyor. Son gelişmeleri de değerlendireceğiz. MYK’mız çok kapsamlı bir planlama elbette ki çıkaracaktır. Açıklamada da ifade ettim. AYM bugün ihsası rey yapmadı, bugün geçici bir karar almadı. Bugün usul esaslarını, hukukun en temel esasını ayaklar altına alarak aslında vereceği nihai kararı açıkladı. Bu nihai karar da AKP’nin seçim çalışmalarına yatırım yapmaktır. Bu nihai karar da iktidarın darbeci, baskıcı, Kürt halkının ve Türkiye halklarının iradesini gasp eden bir seçim kampanyasıdır. Bu kampanyaya alet olduğunu gösterdi. Bizim geçmişten gelen mücadele geleneğimiz, direniş geleneğimiz var. HDP’nin kendisi 10 yıllık bir parti olabilir ama geleneği 40 yıldır bu topraklarda mücadele yürütüyor. Çok büyük bedeller ödeyerek, direnişler göstererek, emekler vererek bugüne geldi. Bundan sonra da bunun için mücadele edecektir. Mutlaka büyük kazanacaktır. Türkiye halkları bir bütün olarak kazanacaktır."