İstanbul Barosu önünde gerçekleştirilen anmaya çok sayıda avukat katılırken Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık ve CHP Milletvekili Turan Aydoğan da avukatlara eşlik etti. Avukatlar adına Kemal Aytaç, açıklamayı okudu. Aytaç, “Bu ülkede adalet sisteminin ne kadar çürük olduğunu biz biliyoruz. Kim suç işlemişse hesabını soracağız” dedi.
'Helallik isteyenlere helal etmiyoruz'
Aytaç’ın ardından konuşan avukat Eren Can, "72 saat kaderimize terk edildik" diyerek şunları söyledi:
"Bugün 40’ıncı gün. Antakya Samandağ’da insanlar bugün bizim geleneklerimize uygun şekilde yürüdü. Dediler ki, ‘Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, helalleşeceğiz.’ Aynısını buradan ben yinelemek istiyorum. Bizden helallik isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız. Bu basit bir afet olarak nitelendirilemez. İhmallerle orada binlerce insan hayatını kaybetti. 72 saat kaderimize terk edildik. Bütün sorumluların yargılanması için peşinde olacağız.”
'Sorumlular hesap verene kadar mücadeleye devam'
Ardından söz alan Avukat Seher Eriş de sorumluların hesap vermesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Antakya'ya, Samandağ'a, Hatay'a günlerce arama kurtarma ekipleri gitmediğini biliyoruz. Bu yaşadıklarımızla normalleşmek mümkün değil. Bizden normalleşmeyi beklemeyin ve siz de normal bir hayat sürdüremeyin. Kırkıncı günde hâlâ çadır sorunu ve barınma sorunu çözülemeyen insanlar, sel felaketiyle karşı karşıyalar. Kırkıncı günde hâlâ sağlık sorunları artarak devam ederken o insanlar şehirleri terk etmeden ‘Bizim köklerimiz burada’ diyorlar.
Biz buradan İstanbul'dan, İstiklal Caddesi'nden İstanbul Barosu’nun önünden sesleniyoruz: O şehirlerde köklerimiz var ve onları yalnız bırakmayacağız. Bilsinler ki bu süreç burada sona ermeyecek. Sorumlular hesap verene kadar mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Peşini bırakmayacağız. Seçimler de kurtaramayacak kimseyi. Bu yaşanan acının hesabını vermeden kimse o koltuklardan inemeyecek. İstifalar yetmez, biz istifa istemiyoruz. Biz hesap verilmesini istiyoruz.”