İyi Parti Lideri Meral Akşener, partisinin 3. Olağan Kongresi’nde konuşma yaparken çok sinirli ve öfkeliydi.
Daha önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, İYİ Parti’ye 15 milletvekili verdiği için ömür boyu şükran duyacağını söylemişti. Bununla yetinmeyip çocuklarına ve yeğenlerine vasiyeti olduğunu ifade ederek, Kılıçdaroğlu ve ailesini ömür boyu akrabalarına emanet etmişti.
İYİ Parti 3. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada ise “İYİ Parti’nin seçimlere girmesini garanti etmek için Kılıçdaroğlu’nden 15 milletvekili istemesini hayatının en büyük pişmanlığı olarak niteledi.
Bunun diyetini hâlâ ödeyemediklerini de ekledi.
Bu 180 derecelik tutum değişikliği çok çarpıcıydı.
Bir süre önce bu yardımı nedeniyle Kılıçdaroğlu’na ömür boyu şükran duyacağını söyleyip kongrede “en büyük pişmanlığım” demesinin yarattığı çelişki kolay izah edilebilir bir durum değil.
Akşener daha önce de pişmanlık açıklaması yapmıştı.
2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olan Akşener, 2023 seçimleri öncesinde canlı yayında aday olmasının hata olduğunu, bu hatayı tekrarlamayacağını söyledi. Millet İttifakı’nın ortak adayla cumhurbaşkanlığı seçimine gideceğini açıkladı.
Akşener iki önemli kararından da bugün pişmanlık duyuyor.
Akşener, CHP’den 15 milletvekili ödünç almanın diyetini ödemekten söz ediyor ancak Kılıçdaroğlu ve CHP bu katkıyı yaptıkları için İYİ Parti’den bir diyet istemediler.
Bunu o dönemi İYİ Parti’de yönetici olan Ümit Özdağ da açıkladı, Aytun Çıray da teyit etti.
14-28 Mayıs seçimlerinde yenilgiye uğrayan üç partiden biri de İYİ Parti oldu. CHP Lideri Kılıçdaroğlu seçilemedi, İYİ Parti ve HDP-YSP’nin oyları düştü.
İYİ Parti’nin oylarının düşmesinin nedenini Kılıçdaroğlu ve CHP ile kurulan ittifakta aramaktan çok Akşener’in bu süreçteki tutumunda aramak daha gerçekçi olur.
Millet İttifakı’nın ortak adayını açıklamasında çok geç kalmasının temel nedeni Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkmasıdır. Adayın belirleneceği 3 Mart günü Akeşener’in masayı devirmesi ve “kumar masası” olarak nitelemesinin etkileri üzerinde durmak gerekir. Akşener’in sonradan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olmaları şartıyla masaya dönmüş olması, masadan kalkmasının yarattığı olumsuzluğu ve güvensizliği onarmaya yetmedi.
Akşener bu tavrıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığını “kerhen” kabul ederek her şeyden önce kendi tabanını bölmüş oldu. İYİ Parti seçmeninin bir kısmı cumhurbaşkanlığında Sinan Oğan’a, milletvekilliği seçiminde de kendi partilerine oy verdiler.
Akşener’in hedefi İYİ Parti’yi merkez sağa oturtmaktı. Doğru hedefti. Türkiye’de giderek demokrasiden ve hukuktan uzaklaşan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine yeniden parlamenter demokrasiye dönebilmek, demokrasiyi, hukuku yeniden inşa edebilmek için merkez sağda güçlü bir partiye ihtiyaç vardı.
Akşener, partisinin vitrininde yaptığı değişiklik ve söylemleriyle bu yolda mesafe aldıysa da sonraki çıkışlarıyla bu hedeften uzaklaştı.
Seçim sonuçlarının gösterdiği gibi İYİ Parti bu hedefin çok uzağında kaldı. 2018 seçimlerinde aldığı oya bile ulaşamadı.
Şimdi bu başarısızlığın faturasını Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’na kesip, “Türk milliyetçiliği, ülkücülük” alanına dönüş yapan İYİ Parti’nin merkez sağda kitle partisi haline gelmesi daha da zorlaşmış oldu.
Oysa Türkiye’yi yeniden demokrasiye, laik, sosyal hukuk sistemine kavuşturmak için Türk siyasetinin ihtiyacı güçlü merkez sol ve güçlü merkez sağ partilerin ittifak yapmasıdır.
İYİ Parti’nin AK Parti tabanında Atatürk’le ve laiklikle sorunu olmayan merkez sağ seçmeni kazanmadan merkez sağda büyümesi zordur.
Akşener’in 180 derece dönüş yapmış olması Türk siyasetinin bu ihtiyacını ortadan kaldırmaz.
Seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da merkez sol-merkez sağ ittifaka ihtiyaç vardır.
Bu yerel seçimler için de geçerlidir.
İYİ Parti’nin ve diğer muhalefet partilerinin Millet İttifakı’ndan ayrılıp yerel seçimlerde ayrı ayrı aday göstermeleri sadece AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yarar.
Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerde muhalefetin belediye başkanlıklarını da kaybetmesiyle sonuçlanır.
Böyle bir sonuç sadece Kılıçdarığlu ve CHP’ye değil Akşener ve İYİ Parti’ye de büyük zarar verir.