Gazeteci Murat Yetkin, olağanüstü kurultayda genel başkanlığa aday olmayacağını açıklayan İYİ Parti lideri Meral Akşener'e, Cumhur İttifakı'ndan gelen"Partinin başında kal" çağrılarının arka planında neler olabileceğini analiz etti.
"Cumhur İttifakı bileşenlerindeki telaş, düne kadar hedefe koydukları Akşener’e birdenbire sempati beslemeye başlamalarıyla elbette açıklanamaz. Ya da yerel seçimlerdeki performansıyla değerlendirip CHP’ye, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a en sert muhalefeti onun yapmış olmasıyla" diyen Yetkin,
işin kökünün daha derinde olduğunu belirtti.
Yetkin'e göre, Cumhur İttifakı'nda ani bir şekilde ortaya çıkan Akşener'in ilgisinin temelinde iki ana sebep yatmaktadır:
"1- CHP, 2023 seçimlerinde yenilgiye uğradı ve yönetim değişikliğine gitti. Ancak 2024'te zafer kazandı. Eğer İYİ Parti liderliği değişirse ve yeni bir lider, Akşener'in ilk dönemindeki gibi "iktidara karşı" bir tutum benimseyerek partiye taze bir soluk getirirse, bu durum AK Parti'den MHP'ye, BBP'ye kadar sağdaki birçok parti için bir örnek teşkil edebilir. Milliyetçi-muhafazakâr partiler mevcut yapılarını korumak istiyorlar ve değişiklik istemiyorlar.
2- Eğer Akşener'in liderliği altında İYİ Parti, şehirli, eğitimli, laik milliyetçi bir bakış açısına sahip olan modernist bir kimlik kazanırsa, 2028 seçimlerinde sadece AK Parti değil, aynı zamanda MHP, BBP ve son seçimlerde düşük oy alan diğer partiler için de çekici bir seçenek haline gelebilir. Bu durum özellikle Bahçeli sonrası bir dönemde güçlü bir halef bulunamayan MHP için endişe verici olabilir."
Bu iki gelişme de Cumhur İttifakı'nın toplumsal ve siyasi tabanını zayıflatabilecek nitelikte olduğunu belirten Yetkin, "Akşener'e İYİ Parti dışından 'kal git' teklifinin 2028 seçimleriyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtmek gerekir. Bazıları kendi pozisyonlarını korumak adına, Akşener'in geri adım atmasını ve koltuğunu korumasını istiyorlar" şeklinde ifade etti.