Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık'ta Ankara'da öldürüldü. Sinan Ateş'in öldürülmesinin ardından iktidar kanadı uzun süre sessizliğini korudu. Muhalefet ise iktidarın sessizliğine tepki gösterdi ve cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılması çağrısı yaptı.
AKP kanadında sessizliği bozan isim ise günler sonra parti sözcüsü Ömer Çelik oldu. Çelik, Emniyet'in soruşturmasına dikkati çekti. MHP'den ise herhangi bir açıklama gelmezken Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ise "Hassas konulardaki sessizliğimiz acziyete yorulmasın" dedi.
AKP Bursa İl Başkanı Davut Gürkan bu akşam Sinan Ateş'in ailesini ziyaret etti. Bu ziyaret Sinan Ateş suikastının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen AKP'den ilk ziyaret gerçekleştirildi.
Dün CHP Meclis Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir Sinan Ateş'in ailesini ziyaret etmişti.
Halk TV'de Seda Selek'in moderatörlüğündeki Perdenin Önü Arkası programında konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İsmail Saymaz şunları söyledi:
Davut Bey, Beştepe'den geldiğini Cumhurbaşkanı'nın selamını getirdiğini ve Cumhurbaşkanı'nın kendisine 'biz bu olayı çözeceğiz, sonuna kadar yanınızdayız' dediğini aktarmış aileye.
Cinayet olduktan sonra Cumhurbaşkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Hanım'ı aramıştı. Cinayetten bugüne kimler aradı? Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener aradı. Cumhurbaşkanı eşini aradı.
Diğer taraftan bildiğim kadarıyla Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu aradı. Başkaca siyasetçiler aradılar ama MHP'den hiç arayan olmamıştı. Bugüne kadar hiçbir açıklama da olmadı. Resmi anlamda ne genel başkan, ne milletvekili düzeyinde açıklama olmadığı gibi taziye de olmadı. Bildiğim kadarıyla Bursa İl Başkanı bir mesaj yayınladı. Gitmedi. Onun dışında Silivri Belediye Başkanı gibi bazı tekil insanlar hareket ettiler.
Onun dışında MHP'den şu ana kadar taziye de açıklama da yok.
Sinan Ateş öldüğü gün dahi kendisini MHP'li olarak niteleyen, Cumhur İttifakı'na destek veren bir gençlik önderiydi. Genç bir siyasetçi.
Öldürüldüğü gün attığı tweetlerde bile Muhsin Yazıcıoğlu ya da Alparaslan Türkeş'in kabri başında bir fotoğrafı var. MHP'li olduğunun altını çizen yazısı var. Fakat onun vefatından bugüne çıt yok.
Cumhur İttifakı'na destek veren kimseydi. AK Parti'den de ses yoktu. MHP sessiz, AK Parti sessiz, İçişleri ve Adalet Bakanları da sessiz. Muhtemelen merhum yaşarken Kılıçdaroğlu ve CHP'ye mesafeliydi ama ilk günden itibaren Kemal Bey'in bu meseleye net tavır koyduğunu da vurgulamak gerekir.
Hatta o kadar ki yaşarsa eğer Ahmet Şık ile karşı karşıya gelirdi Sinan Ateş. Ahmet Şık bugün soru önergesi veriyordu. Erkan Baş konuşma yaptı bu cinayet aydınlatılsın diye.
Dolayısıyla böyle bir manzara olduğunu vurgulamamız gerekir. Ortada ancak Susurluk ölçeğinde anlaşılabilecek ve onunla kıyaslanabilecek bir siyasi suikast var.
Bu cenaze yerde kalmaz. Bu herhangi bir olay değil. Ankara'da Çukurambar gibi her köşe başından bir bakanın çıktığı her köşe başında milletvekillerinin gezdiği AK Partililerin yoğun olarak oturduğu her tarafın kameralarla gözetlendiği bu yerde bu cinayet işleniyor. Tetikçi kayıp ve bulunamıyor. Bu anlaşılır gibi değil. Ya korunuyordur ya korunaklı bir yerde saklı tutuluyordur. Türkiye'yi bu kadar hızda terk etmiş olamaz.
Ki tetikçi Ankara'yı da bilen biri değil. İstanbul'dan Ankara'ya götürüldü. Onu bu cinayeti işlemek üzere İstanbul'dan Ankara'ya götürenler ona iki tane özel harekat polisini eskort verip İstanbul'dan Ankara'ya götürenler Ankara'da onu bir yerde saklıyordur.
Muhtemeldir ki resmi ya da siyasi bağlantılarla saklanıyor. Ama Cumhurbaşkanı'nın da tavrının MHP'den farklılaştığını anlıyoruz.