Türkiye'yi şoke eden Yargıtay açıklamasının ardından tepkiler çığ gibi büyürken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı - Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı'dan çarpıcı bir açıklama geldi. Yazıcı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;
'YAZIK, ÇOK YAZIK'
"Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez."
ERDOĞAN'IN DANIŞMANI KARARI DESTEKLEDİ
Bu tepkiler konuşulurken Erdoğan'ın danışmanı Mehmet Uçum, Yargıtay kararını destekleyen bir paylaşımda bulundu. Uçum paylaşımında, "Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. Maddesini yok sayıyor. Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar. Anayasanın bu amir hükmüne rağmen AYM anayasaya aykırı kararlar vermeye devam ediyor. Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürmek AYM’nin görevi değildir. 14. Maddeye belirlilik kazandıran Ceza Kanunları ve Ceza Yargısı Kararlarıdır. AYM Anayasanın açık hükmünün yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da göz ardı ediyor. Ne yazık ki AYM’nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir. Bu çerçevede Yargıtay’ın Aym ihlal kararına uymama kararı gerekçeleriyle doğrudur. Tepki gösterenlerin Yargıtay kararını okuyup okumadıkları da ayrı bir sorundur. Suç duyurusu meselesi ise Milli Yargıya karşı saldırıların çok büyük bir birikim oluşturması sebebiyle reaksiyoner bir tavırdır. Bir anlamda kral çıplak demektir. Yönteminin bu olup olmadığı ayrıca tartışılır ama cesareti tartışılmaz. Yargıtay’ın kararı ayrıca turnusoldur, kim Milli Yargıdan yana kim değil belli olur. Türkiye, Milli Yargısını batıcı ve neo liberal yargı anlayışlarına karşı sonuna kadar savunacaktır, kimsenin bundan şüphesi olmasın." dedi.
MHP'DEN DESTEK VE YARGISAL AKTİVİZM SUÇLAMASI
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili, Anayasa Komisyonu Üyesi Feti Yıldız, muhalefetin "Anayasal düzene karşı kalkışma" olarak nitelediği Yargıtay'ın Can Atalay kararına destek verdi.
Feti Yıldız, eski adı X üzerinden yaptığı paylaşımda ceza kanunlarının yorum tekelinin ceza hakimlerine bırakıldığını belirterek "Hakim yargı faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Hakim, soruna ölçülü duygusallıktan uzak ve soğukkanlı yaklaşarak gerek metne bağlı dar yorumla, gerekse kanun koyucunun iradesini ortaya koyan amaca yönelik yorumla, meseleyi çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışır" ifadesini kullandı.
Yıldız şöyle devam etti:
"AYM kararları gücünü, bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir.
Hakimler ne diyorlarsa anayasa odur denebilir mi? Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de yargısal aktivizmdir. Yargısal aktivizm, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptaline, bazen yargının yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkar.
Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı kontrol mekanizmasının bulunmaması önemli bir eksikliktir. Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizmde bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasını belirlemek, Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça ifade edildiği gibi kanun koyucunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir."
'YANLIŞ BİR KARAR'
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük Kararı eleştirdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Küçük, "Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM’nin tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararına uyulmamasına hükmetmesi ve “hak ihlali” kararına imza atan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunması yanlış bir karar. AYM’nin eleştirilecek çok kararı var, ben de eleştirdim. Ancak yetki gasbı yapılamaz. Anayasamıza göre en yüksek mahkeme Anayasa Mahkemesi’dir. Kararları nihaidir" dedi.
'YARGI HAKEM OLMA VASFINI YİTİRİRSE...'
Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de karara tepki gösterdi. Gül sosyal medya paylaşımında "Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir. Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir." ifadelerini kullandı.