TBMM Genel Kurulu’nda "sansür yasası" eleştirilerine neden olan, iktidarın "dezenformasyonla mücadele kanunu" olarak nitelediği teklifinin görüşmeleri sırasında AKP Kahramanmaraş milletvekili Ahmet Özdemir’in "Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29’uncu maddeyi konuştuk" sözlerine muhalefet tepki gösterdi.
Özdemir, "Şunun bilinmesini istiyorum: Biz, Meclis kapanmadan önceki dönemde, bu konuya ilgi duyan Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29’uncu maddeyi konuştuk. Amerikan Büyükelçiliği Başmüşaviri, Uluslararası Politikalar Şefi… Onlar bizimle bu yasayı görüşmek istediler” diye konuştu.
'ABD'liler bizim yasamızla birebir örtüşüyor dedi'
Düzenlemenin dünyaya örnek olacağını savunan Özdemir, şöyle devam etti:
"Sebebini de söyleyelim. Belki bu konuyu merak edenler vardır. Biz dünyada şu anda çok kullanılmayan, mevzuatı çok olmayan ama bütün insanların imkânlarından faydalandığı bir alana ilişkin düzenleme yapıyoruz. Bu yaptığımız düzenleme birçok ülkeye örnek olacak. Dolayısıyla bunu merak ettikleri için bizimle görüşmek istediler. Biz de bu yasanın içeriğini, özellikle 29'uncu maddeyi Amerikalılara anlattık. Sonunda şunu söylediler, konuşmalar kayıt altında, evraklara bakabilirsiniz: 'Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor' dediler, toplantıyı öyle bitirdik. Daha sonra Venedik Komisyonuyla toplantı yaptık. O bugün burada zikredilen o raporların içeriğinde benim de görüşlerim var."
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da "Sayın Başkan, şunu bir muhalefete anlatsaydınız ortak geçerdi, Amerikalılara anlatıyorsunuz ya" eleştirisinde bulundu.
'Bu suçun konusu ve muhatabı basın mensupları olamaz'
Özdemir konuşmasında, muhalefetin yasa karşısındaki eleştirileri için ise "İçi boş söylem" dedi.
Avrupa Parlamentosu yetkilileriyle de görüştüklerini aktaran Ahmet Özdemir, "Bizim iddiamız şudur -onlara da anlattık, bunu makul karşıladılar- bu suçun konusu ve muhatabı basın mensubu olamaz. Çünkü hiçbir basın mensubu gerçeğe aykırı olduğunu bile bile, toplumda infial uyandıracağını bile bile, toplumun sağlığını, kamunun güvenliğini, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit edeceğini bile bile bir haber yapmaz. O yüzden bu suçun konusu basın mensubu olamaz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Farz edelim ki bir basın mensubu böyle bir haber yaptı, Türk Ceza Kanunu'nun 218'inci maddesinde özel hüküm var: 'Basın mensuplarının fikir açıklaması ceza kapsamında değildir' diyor" şeklinde konuştu.
CHP'li Özkan: Hiç şaşırtmadınız
Söz alan CHP Medya ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, "Ben de bu yasayı nereden aldı Mahir Bey diyordum meğer Amerikalılardan almış. Kutlarım sizi bravo. Arayıp soruyordum bunu nereden alabilirler? Meğer Amerikalı gelmiş demiş ki, 'Bizdekinin aynısını almışsınız.' Meğerse yasa Amerika’daki yasanın aynısıymış. Kutlarım sizi… Çalışmışlar, birlikte hazırlamışlar. Mutlulukla karşıladım, hiç şaşırtmadınız teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
"İçi boş olan şey buradaki sansüre yok demektir. Bal gibi sansürdür" diyen Özkan, "Neden sansürdür? 3 yıllık yargılamayı, 2 yıla indirmeyiz diye direniyor. Niye direniyor? Neden direndiniz? Sansür değilse neden direndiniz? Tutuklu yargılama arzunuzdan direndiniz. Bir gazeteciye sansür yapmayacaksanız, düşüncesini açıklayan vatandaşa sansür yapmayacaksanız niye direndiniz? 365 gün mü sizin için özgürlüğün delili oldu? Ne var bunda? 2 yıla indirirsiniz ‘gazeteciler bunun dışındadır’ diye yazarsınız biter. Yazamadınız çünkü siz nereden öğüt alacağınızı biliyorsunuz, almışsınız öğüdünüzü getirmişsiniz yasayı" şeklinde konuştu.
'Avrupa Birliği’nin hiçbir normuyla uyuşmamaktadır'
Teklifin Avrupa Birliği normlarıyla uyuşmadığını söyleyen Özkan, "Örtüşse Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’nin bütün kurumları; size, ‘Bunu niye getiriyorsunuz, buna ne ihtiyaç var?’ der mi? Çok üzgünüm sizin için bir Amerikan yasasının kopyasının altına imza atmak zorunda kalmışsınız. Tam bağımsız Türkiye. Biz kendi özgür koşullarımızın yasasını getireceğiz. Kışın sonu bahardır arkadaşlar. Umutlar tazedir, umutlar canlıdır; kışın sonu bahardır" dedi.