Raporda AKP yönetimindeki son 22 yılda mahkum sayılarında %500 artış olduğunu ifade eden Ağbaba, Ekim/2024 itibariyle 362 bin 422 mahkum olduğunu ve bu sayının 27 ilin nüfusundan fazla olduğunu açıkladı.
Son 1 yılda 190 bin 17 yaş altı çocuğun suça sürüklendiğini, çocuklar için durumun daha da vahim boyutlara ulaştığını ifade etti.
AKP DÖNEMİNDE MAHKUM SAYISI YÜZDE 500 ARTTI
Türkiye’de suç işleme oranının her geçen gün artması, toplumsal huzur ve güvenlik açısından endişe verici bir tablo oluşturuyor. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, gelir adaletsizliği ve sosyal problemlerin derinleşmesi, bireyleri suça yönlendiren temel faktörler arasında gösteriliyor. Özellikle hırsızlık, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve cinsel suçlar gibi belirli suç kategorilerinde belirgin bir yükseliş yaşanırken, genç nüfusun suç eğiliminde artış olduğu gözlemleniyor. Bu gelişmeler, güvenlik politikalarının ve sosyal önleyici tedbirlerin etkinliğini sorgulatmakta, kapsamlı bir analiz ve çözüm arayışını zorunlu kılıyor. Suç oranlarındaki bu artışın nedenleri toplumsal, ekonomik ve kültürel faktörlerle yakından bağlantılı olup, çözüm için çok yönlü bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor.
22 YILDA MAHKUM SAYISI 362 BİN 422'YE YÜKSELDİ
AKP'nin iktidara geldiği dönemin başlarında yani 31 Aralık 2002 tarihi itibariyle hapishanelerde yaklaşık 60 bin mahkum bulunurken; aradan geçen 22 yılda, mahkum sayısında yüzde 500 artış yaşandığı görülmektedir. 2024 Ekim tarihi itibariyle hapishanelerde 362 bin 422 mahkum bulunmaktadır.
SON 9 AYDA 70 BİN KİŞİ HAPSE GİRDİ
31 Aralık 2023 tarihinde hapishanelerde bulunan mahkum sayısı 291 bin 911 iken 1 Ekim 2024 tarihinde ise 362 bin 422'ye yükselmiş. Yani 9 ayda tahliye olanlar hesaba dahil edilmeden 70 bin 511 kişi hapse girmiş. Bu veriler üzerinden bakıldığında ise ayda 7 bin 835 kişi, haftada ise bin 958 kişi mahkum oluyor. Tekrar hatırlatmak gerekir ki bu sayılara 9 aylık süreçte tahliye edilenler dahil değildir.
Hapishanelerde hırsızlık, konut dokunulmazlığı ihlali, kasten yaralama, uyuşturucu satmak/kullanmak, dolandırıcılık gibi suç türleri mahkum sayısının yarısına denk geliyor. Bu da Türkiye’nin ceza adaleti sistemi ve toplumsal yapısı üzerinde derin etkiler yaratan bir sorun haline gelmiş durumda. Son yıllarda, çeşitli suç tiplerinde yaşanan artış ve yargı süreçlerindeki yoğunluk, cezaevi nüfusunun hızla büyümesine yol açmıştır. Bu durum, ceza infaz kurumlarındaki kapasite sorunlarını daha da belirgin hale getirirken, mahkumların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması konularında da önemli zorluklar doğurmaktadır. Bu artışın nedenleri ve sonuçları, hem hukuki hem de toplumsal açıdan detaylı bir inceleme gerektiriyor.
3 BİN 532 ÇOCUK HAPİSTE
Türkiye’de suç işleme yaşının düşmesi, toplum için ciddi bir alarm niteliği taşıyor. Gençlerin suça yönelmesi, aile, eğitim ve sosyal yapıda derin sorunların varlığına işaret eder. Son günlerde toplum olarak herkesin üzerinde durduğu gençlerin suça sürüklenmesi konusu hapishanelerdeki çocuk mahkum sayılarına da belirgin olarak yansıyor.
2024 Nisan ayında çocuk mahkum sayısı 2 bin 912 iken 1 Ekim 2024 tarihinde 3 bin 532 olmuş. 6 ayda 620 çocuk suç işlediği için hapse girmiş.
Aylara göre çocuk mahkum sayıları:
Nisan | 2.912 |
Mayıs | 2.983 |
Haziran | 3.135 |
Temmuz | 3.214 |
Ağustos | 3.252 |
Eylül | 3.432 |
1 Ekim | 3.532 |
ÇOCUKLAR SUÇA SÜRÜKLENİYOR, AKP İZLİYOR
Suça bulaşan çocukların sayısındaki artış, Türkiye’de toplumsal ve ailevi yapıların karşı karşıya olduğu önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Özellikle ekonomik sıkıntılar, eğitim eksikliği, aile içi şiddet ve sosyal çevrenin olumsuz etkileri, çocukları suça yönelten temel faktörler arasında yer alıyor. Genç yaşta suça karışan bireylerin sayısındaki artış, sadece güvenlik açısından değil, aynı zamanda gelecekteki toplumsal refah ve uyum için de ciddi tehditler oluşturuyor.
2023 yılında 178 bin 834 çocuk suça sürüklenme sebebiyle güvenlik birimlerine gelmiş veya getirilmiş. Güvenlik birimine getirilen çocuklar, %39,8'ine yaralama, %20,8'ine hırsızlık, %7,7'sine pasaport kanununa muhalefet, %4,9'una uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, %4,0'ına ise tehdit suçları nedeniyle işlem yapılmıştır.
BİR YILDA 17 YAŞ VE ALTI 190 BİN ÇOCUK SUÇA SÜRÜKLENMİŞ
Ülkemizin aydınlık geleceği çocuklarımızın çok küçük yaşta suça sürüklendiği ve ailelerin tedirgin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Siyaset üstü olan bu konuda çocuklarımız ve geleceğimiz için atılacak adımları bütün siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ile detaylı şekilde araştırmak ve çözüm yollarını bulmak gerekiyor.
Suç oranının her geçen gün arttığı ülkemizde diğer üzücü bir durum ise suç işleme yaşının da düşmesidir. 2023 yılı içinde 11 yaş altı 9 bin 935 çocuk suça sürüklendiği için güvenlik birimlerine getirilmiştir. Oyun çağında ve eğitimle geleceğini örmesi gereken bu çağdaki çocuklarımızın suça bulaşması çok ama çok dikkate alınması gereken bir konudur.
Yaşlara göre 2023 yılında güvenlik birimlerine getirilen çocuklar:
YAŞ ARALIĞI | SAYISI |
11 yaş ve altı | 9.935 |
12-14 yaş | 51.769 |
15-17 yaş | 128.171 |
TOPLAM | 189.875 |
Bir yıl içinde 190 bin çocuğun suça sürüklenmesi çok vahim bir durumdur. Bu durum, çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici politikaların güçlendirilmesi gerekliliğini daha da acil hale getirmektedir. Çocukların erken yaşta suça bulaşması karşısında alınan önlemlerin yetersiz kalması, toplumsal sorumluluğumuz açısından büyük bir eksikliktir. Suçun önlenmesi, sadece cezai yaptırımlarla değil, çocukların güvenli ve sağlıklı ortamlarda büyümelerini sağlayacak bütüncül politikalarla mümkündür. Eğitimde, aile yapısında ve sosyal destek sistemlerinde eksiklikler varken, çocukların suça sürüklenmesini sadece bireysel hatalar olarak görmek yanıltıcıdır.
Yetkililer, daha etkin ve uzun vadeli çözümler üretmekle yükümlüdür. Önleyici tedbirlerin yetersizliği, geleceğimizi karartmaktadır ve bu duruma seyirci kalınamaz. Tüm çocuklar güvenli, destekleyici ve şefkatli bir ortamda büyümeyi hak ediyor. Sadece hukuki yaptırımlarla değil, aynı zamanda sosyal politikalar, eğitim ve rehabilitasyon çalışmalarıyla da ele alınmalıdır. Gençleri suça iten nedenleri ortadan kaldırmak ve onlara güvenli, sağlıklı bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğudur. Erken yaşta suç eğilimi gösteren çocuklar ve gençler için koruyucu önlemler alınmalı ve topluma kazandırılmaları sağlanmalıdır.
Yetkililer, daha etkin ve uzun vadeli çözümler üretmekle yükümlüdür. Önleyici tedbirlerin yetersizliği, geleceğimizi karartmaktadır ve bu duruma seyirci kalınamaz. Tüm çocuklar güvenli, destekleyici ve şefkatli bir ortamda büyümeyi hak ediyor. Sadece hukuki yaptırımlarla değil, aynı zamanda sosyal politikalar, eğitim ve rehabilitasyon çalışmalarıyla da ele alınmalıdır. Gençleri suça iten nedenleri ortadan kaldırmak ve onlara güvenli, sağlıklı bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğudur. Erken yaşta suç eğilimi gösteren çocuklar ve gençler için koruyucu önlemler alınmalı ve topluma kazandırılmaları sağlanmalıdır.