Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör örgütü iddiası ile tutuklandı. CHP, Özer'e bir kumpas kurulduğunu belirterek iddiayı reddetti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Özer ile görüşme talebi ile Adalet Bakanlığı'ndan talepte bulundu. Özel'in talebine yanıt gelmedi. Özel, duruma tepki gösterdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da AKP Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, Özgür Özel'in "adam gibi" izin istemesini söyledi. Tunç, şunları sarf etti:
- "Hükümlü ve tutukluların cezaevlerinde görüşme usulü ilgili yönetmeliğin 40. maddesinde açıkça belli. Burada milletvekilleri cezaevindeki hükümlü ve tutuklularla cezaevi idaresine bilgi vererek görüşebilirler.
- Tabii eğer terör suçu söz konusuysa, terörle ilgili suçtan hükümlü ve tutuklular bakımından ise Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi.
- Dolayısıyla bu izin bir takdir yetkisi, bir zorunluluk değil. Burada özellikle, Esenyurt'la ilgili olarak soruşturma başladığı günden itibaren, andan itibaren sürekli yargıya yönelik, soruşturmayı yürüten savcılara yönelik dün de bakanlığımıza yönelik, şahsımıza yönelik hakaret içeren cümleler kullanıldı.
- Her şeyin bir yolu yordamı var. Bu ülke hukuk devleti. Dolayısıyla her şey kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşir. Öyle bağırarak çağırarak, hakaret ederek izin istenmez.
- Dün grup konuşmasında yaptığı konuşmayı kabul etmek mümkün değil. Burada Adalet Bakanlığı'nın imamı, FETÖ imamı vesaire gibi lafları bir kere reddediyoruz.
- 17-25 Aralık sürecinde o FETÖ imamları emniyetteyken onları ziyarete giden bir genel başkanın bunu bize söylemeye hiçbir hakkı yok.
- Dolayısıyla her şeyin bir yolu yordamı var. İzin istiyorsanız adam gibi izin istersiniz. Hukuk devleti çerçevesi içerisinde kanun ve yönetmelik çerçevesinde Adalet Bakanlığı da bu takdir yetkisini kullanır.
- Her gün çıkacaksınız, o soruşturma ile ilgili, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ederek sürekli burada soruşturmayı yürüten savcılara hakaret içeren, ağza alınmayacak laflar söyleyeceksiniz.
- En sonunda Adalet Bakanı ile ilgili ağza alınmayacak hakaretler söyleyeceksiniz. Önce kendinize bakın. Siyasetinizi düzeltin.
- Hakaret siyasetiyle bir yere varılmaz. İzin istiyorsanız düzgün bir şekilde izin istersiniz. Adam gibi istersiniz. Öyle sağa sola sataşarak, hakaret ederek, Cumhurbaşkanımıza hakaret ederek, yargı mensuplarımıza yok giyotindir, yok FETÖ imamlarıdır, yok şudur budur diye hakaret ederek izin istenmez. Dolayısıyla herkes önce kendine baksın, nasıl izin istediğine baksın, tamam?
ÖZGÜR ÖZEL NE DEMİŞTİ?
CHP Lideri Özgür Özel, dünkü (26 Kasım) partisinin Grup Toplantısı'nda konu ile ilgili şöyle konuşmuştu:
“Artık bir rezaleti ifşa etmenin de zamanı geldi. Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. Normalde milletvekilleri istedikleri anda ve bekletilmeksizin tutuklu ve hükümlülerle görüşürler. Buna suç terörse Adalet Bakanlığının bilgisi ile maddesi var. Ve bugüne kadar ben Cezaevi Komisyonu üyesi olarak 2011-2015’te 174 cezaevine, 300’den fazla ziyaret yaptım. Her siyasi partiden milletvekilini ziyaret ettim. Bu Grup her görüşten hasta, tutuklu ve hükümler için rapor yazdı. Her görüşten gazetecileri, her görüşten siyasi tutukluları ziyaret ettik. Bunun dışında bu Grup ilk günden bugüne kadar kime başvursa bir gün içerisinde yazı gider, 28 gündür
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanına, Genel Başkan Yardımcılarına, milletvekillerine Ahmet Özer‘le görüşme evrakına cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı’nı bizzat aradım, ‘Bu hafta sonunu geçelim, pazartesiyi görelim.’ Dedim ki, ‘Böyle bir şey yok.’ ‘Pazartesiyi görelim. Bir aydır, bir aydır o pazartesi gelmedi. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor, yardımcısından rica ediyor, ‘Bakan çok mahcup oluyor izin veremediği için.’ Ne izni ya, ne izni? Ağızlarındaki bakla ne biliyor musun? Ağızlarındaki bakla, ‘Bakan yardımcımız Akın Gürlek’e çok ağır konuşuyorsunuz.’ Sen, Ahmet Özer‘le beni, milletvekilleri görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksin öyle mi? Senin de, sana o talimatı verenin de alnını karışlarım ve sana minnet etmem. Hadsizliğin, hukuksuzluğun, en tepe noktasındasınız.”
“Biz sözüm de Sayın Numan Kurtulmuş’a. Kendisini iyi niyetle aradım, sonuna kadar hak verdi, sağ olsun. ‘Ben hemen Bakanı arıyorum. Olur mu öyle şey?’ Aradı Bakanı. ‘Size dönecekler.’ dediğinden beş gün sonra bir daha aradım Numan Bey’i. ‘Ya mümkün değil olur mu?’ Bir daha aradı, ses soluk yok. Dün bu kürsüye çıkmadan önce dedim, ‘Bu parlamentonun, bu parlamentonun milletvekillerinin, böyle bir tehdide, hesapta muhalefeti sansüre ve terbiye edilmeye karşı siz Meclis Başkanı olarak bu işi nasıl çözmezsiniz, nasıl çözemezsiniz Numan Bey?’ Bizden bekliyorlar ki Akın Gürlek‘e laf söylemeyeceğiz. İlk gün de söyledim, ikinci hafta da söyledim, üçüncü hafta da söyledim. Aha şimdi bir daha söylüyorum. Akın Gürlek bu sarayın celladıdır, seyyar giyotinidir. Akın Gürlek‘e, bu Bakanın gücü yetmemektedir. Savcıdır o. Bakan, HSK’nın Başkanıdır, onun sicil amiridir ama bunların geldiği yer belli ya aynı FETÖ‘deki abileri gibi, bu Bakanın imamı Akın Gürlek‘tir. 28 gün sustuk, 28 gün. Be utanmazlar, be Allah’tan korkmazlar, sandınız ki ben kürsüye çıkınca Akın Gürlek‘e laf etmeyeceğim, o gün vereceksiniz ve olacak ki o bundan sonra böyle. ‘Bizim Akın Gürlek’imize, sarayın aparatlarına saldırılmazsa terbiyeli, uysal muhalefet yapılırsa o zaman vereceğiz.’ Her salı çıktım söyledim, yine de söyledim. Ama işin kötüsü nedir biliyor musunuz? Bu ülkede Adalet Bakanlığı makamında oturan kişi, ‘Çarşamba günü bir daha görüşeyim de ikna edebilirsem izin vereyim’ diyorsun ya yazıklar olsun sana, yazıklar olsun o makama.”Sen bu ülkede, sağdan soldan, tüm terör örgütlerinden, o örgütlerin yöneticisi, öbür taraftan canlı bomba olana bile talebi halinde bir gün içinde izin veriyorsun. Bu Meclis’in komisyonu da gidiyor, tek tek milletvekilleri de gidiyor. Hangi suçlu olursa olsun. ‘Neden?’ diyorsun. Çünkü tutuklu olduğu zaman suçu ispat edilmemiş, sanık olduğu zaman da cezaevi koşulları sanık hakkıdır, insan hakkıdır. Bir tek kişiye bu sarayın aparatından dolayı izin vermeyip milletvekillerini terbiye etmeye çalışan bu anlayışı, milletimize şikâyet ediyoruz bu anlayışı, milletimize. Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli bunu söyledi, DEM Parti de ‘Talepte bulunacağız’ dedi. Abdullah Öcalan’a milletvekili yollayıp da ‘Akın Gürlek kızıyor’ diye Ana Muhalefeti Belediye Başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikâyet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz.”