Kalp hastalıkları, dünyada en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Özellikle kalp krizi, çoğunlukla 40-65 yaş arasındaki kişileri hedef alıyor. Yüksek tansiyon ve kolesterol, diyabet, sigara kullanımı, hareketsizlik gibi faktörler de kalp krizi riskini artıran nedenlerin başında sayılıyor.
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, “Kalp krizi dünya genelinde en sık gözlenen ölüm sebebi. Klasik olarak 40 yaş üzeri erkeklerde daha yaygındır. Ancak son zamanlarda 30 yaş altında oldukça fazla görmeye başladık” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Hüriyet'ten İsmail Sarı'ya yaptığı açıklamada "Birkaç yıl öncesine kadar kalp krizleri yaşlı yetişkinlerin karşılaştığı bir sorundu. 40 yaşından küçük bireylerin kalp krizi geçirmesi çok nadirdi. Şimdi her beş kalp krizi hastasından biri 35 yaşın altında. Yapılan çalışmalarda 2000-2016 yılları arasında bu genç yaş grubunda kalp krizi oranının her yıl yüzde 2 arttığını görüyoruz. 20'li veya 30'lu yaşlarında kalp krizi geçiren hastalar, yaşlı hastalarla aynı risklerle karşı karşıya" dedi.
Aile öyküsü önemli
Son dönemde artan genç yaştaki kalp krizi vakalarının sadece spor yapan gençlere özgü olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ahmet Karabulut, “Bunun en riskli ve engel olunamayan nedeni genetik geçiş kaynaklı olanlar. Örneğin ailesinde kalp krizi ya da herhangi bir kalp rahatsızlığı geçirmiş olan kişinin kalp krizi geçirme ihtimali oldukça yüksek” diye konuştu.
Ayrıca Prof. Dr. Karabulut genetik dışında “Düzensiz beslenme, stres, hareketsiz yaşam, sigara-alkol tüketimi ve aşırı fazla yapılan fiziksel aktiviteler ani kalp krizinin erken yaşlarda ortaya çıkmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Karabulut, sporcularda gözlenen kalp krizinin ise daha farklı olduğuna vurgu yaparak şu bilgilerin altını çizdi:
"Klasik kalp krizinde kalbi besleyen damarda tıkanma oluşur ve buna bağlı olarak kalp dokusunda zedelenme ve kalp yetersizliği gelişir. Ölümcül ritim bozuklukları izlenebilir. Son yıllarda yaşanan genç sporcu kalp krizlerinde ise temel sebep kalp damarının pıhtıyla birikimi değildir. En sık sebep hipertrofik kardiyomiyopati denilen genetik yatkınlığı olan kalp kası büyümesidir.
Bu hastalıkta spor sırasında ölümcül ritim bozuklukları oluşabilir. Yani ana sebep klasik kalp krizi değil ritim bozukluğudur. Profesyonel sporcularda spora bağlı olarak kalpte büyüme daha belirgindir ve öncesinde genetik yatkınlık olan kişilerde daha hızlı bir kalp büyümesi oluşabilir. Bu durum ölümcül ritim bozukluğu riskini artırır."
Darbeyle kalp durması yaşanabilir
Prof. Dr. Boztosun, sporcularda karşılaşılan kalple ilgili bir sorunun da kalp kontüzyonu olduğunu anlattı: "Kalp köntüzyonu yaygın olarak spor esnasında meydana gelir. Kalp kontüzyonu, kalp döngüsü içinde yaklaşık 20 ila 30 milisaniyelik bir anda kalbin darbe almasına bağlı gelişen bir durumdur. Bu senaryoda, göğse doğrudan bir darbe almak, kalp durmasına neden olabilir. Bu durum tüm spor dalları için geçerlidir."
Prof. Dr. Boztosun, “Kalp kontüzyonunu amatör genç atletlerde çok görüyoruz. Hatta bu sorunun bir bölümü evde ya da oyun parklarında yapılan rekreasyonel faaliyetlerden de kaynaklanıyor. Bir de spor dışı ortamlardaki itiş kakış, kavga ve kaza gibi olaylarda da kalp kontüzyonu yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun Covid aşılarıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
“Covid aşılarının kalbe olan etkileriyle ilgili tartışmalar son bulacağa benzemiyor. Aşı sonrası erken dönemde çarpıntı şikayetleri daha sık izlenir. Damar hastalığı için risk altında olan kişilerde kalp krizinin tetiklendiğini gösteren olgular mevcuttur. Bu etkiler genelde aşı sonrası erken dönemde gözlenir ve çoğunlukla üç ay içerisinde şikayetler kaybolur. Ancak aşının ölümcül ritim bozuklukları ile ilişkisi rapor edilmemiştir.”
Genç yaşta kalp krizinin nedenleri
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tuğba Kemaloğlu Öz ise genç yaşta kalp krizinin nedenlerini şöyle sıraladı:
Sigara Tüketimi: Sigarının bir tanesi bile kalp hastalığı riskini artırıyor. Sigarayı bırakmak kalp sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey!
Şeker Hastalığı: Özellikle kontrolsüz seyreden şeker hastalığı vücuttaki tüm damarları tahrip ediyor. Şeker hastaları mutlaka düzenli kontrol edilmeli ve kan şekeri seviyeleri normal sınırlarda tutulmalıdır.
Tansiyon Hastalığı: Kan basıncının yüksek seyretmesi kalp üzerinde aşırı stres yaratarak damarların zarar görmesine, kalp kaslarında kalınlaşmaya, vücudun en büyük damarı olan aort damarında genişleme ve yırtılmalara yol açabilir. Kan basıncı 130/80 mmHg’nın üstünde olan kişilerin mutlaka kalp doktoru tarafından takip edilmesi ve uygun tedaviyi alması gerekir.
Kilo Fazlalığı: Kadınlarda bel çevresinin 88 cm erkeklerde 102 cm’den geniş olması kalp hastalığı riski açısından önemli bir belirteçtir. Bu kişilerin gerek diyet düzenlemesi gerekse egzersiz programlarıyla mevcut yağ oranlarını kontrol altında tutmaları gerekir.
Aile Öyküsü: Anne, baba ya da kardeşlerinde genç yaşta (kadınlar için 65 yaş, erkekler için 55 yaş altı) kalp hastalığı olanlar daha yüksek risk altındadır. Bu kişilerin hiçbir şikayeti olmasa dahi kalp doktorları tarafından değerlendirilmeleri ve diğer değiştirilen risklerinin azaltılması gerekir.
Hareketsizlik: Hareketsiz yaşam tarzı günümüzün en önemli sorunlarından biri. Hiç spor yapmamış kalp hastalığı risk faktörleri olan kişilerin yoğun spor programına başlamadan önce mutlaka kalp doktoru tarafından kontrolden geçmeleri gerekir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde (4.8–6.5 km/saat hızda yürüyüş, <15 km/saat hızda bisiklet sürme) ya da 75 dakika yoğun (koşma, >15 km/saat hızda bisiklet sürme vb) aerobik egzersiz yapılması kalp hastalıklarını riskini belirgin düzeyde azaltır.
Stres: Aşırı hırslı, yarışmacı, saldırgan, kavgacı ve sinirli kişilerde kalp krizi riski daha fazladır. Ayrıca depresyon, önemli bir kayıp gibi duygusal süreçler de kalp krizi riskini artırır.
Sağlıksız Beslenme Alışkanlıkları: Yiyeceklerdeki katkı maddeleri, aşırı ve kalitesiz yağ içeriği, aşırı tuz tüketimi kalp sağlığını olumsuz etkiler. Akdeniz mutfağı olarak adlandırılan Omega 3’ten zengin beslenme tarzı kalp krizi riskini azaltır.
Kötü Kolesterol Yüksekliği: Kan yağlarında yükseklik genetik olarak kalp hastalığına yatkınlığı gösteren önemli bir belirteçtir. Toplam risk faktörleri değerlendirilerek kan kötü kolesterol değerleri gerek yaşam tarzı değişikliği gerek ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulmalıdır.
İyi Kolesterol Düşüklüğü: Kötü kolesterolden bağımsız olarak iyi huylu yani kalbi koruyan kolesterolün düşüklüğü vücudun damar savunmasının zayıf olduğunu gösterir. Bu durumda olan genç hastalar kalp hastalığına daha yatkındır ve daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Sağlıklı beslenme (omega 3’ten zengin), düzenli egzersiz ve sigaranın bırakılması iyi huylu kolesterolde yükselmeye neden olur.