Son yıllarda göz lazer cerrahisinde yaşanan büyük değişim, artık tek bir lazer yöntemine bağlı kalınmadığını çok net gösteriyor. Bir göz hastalıkları uzmanı olarak muayenelerimde en sık karşılaştığım sorulardan biri şu oluyor:
“Hocam, hangi lazer yöntemi en iyisi?”
Bu sorunun aslında tek bir cevabı yok. Çünkü her göz, her kornea yapısı, her beklenti birbirinden farklı. İşte tam da bu nedenle günümüzde All-In-One lazer yaklaşımı, yani farklı lazer teknolojilerinin aynı çatı altında kişiye özel şekilde değerlendirildiği sistem göz sağlığında yeni standart haline geldi.
All-In-One Ne Anlama Geliyor?
Bir gözü sadece tek lazer tipine göre değerlendirmek artık modern cerrahide yeterli görülmüyor.
All-In-One yaklaşımı, hekime üç önemli avantaj sağlar:
⦁ Kişiye özel lazer yöntemi seçebilme
⦁ Farklı teknolojilerin güçlü yönlerini doğru hastaya uygulayabilme
⦁ Hastanın görme kalitesini uzun vadede koruyacak en uygun tedaviyi planlayabilme
Bu model, teknolojiyi hastaya uydurmak yerine tedaviyi hastaya göre şekillendirmeyi amaçlar.
https://youtu.be/mrTGirSWH04
Peki Hangi Lazer Teknolojileri Kullanılıyor?
All-In-One çerçevesinde en sık kullandığımız üç modern teknolojiyi şöyle özetleyebilirim:
No Touch Lazer – Temassız Yaklaşım
Bu yöntemde göze hiçbir mekanik temas yapılmaz; kesi yoktur, flep yoktur.
Özellikle:
⦁ İnce kornea yapısı olanlarda
⦁ Temaslı spor yapanlarda
⦁ Gözüne dokunulmasından rahatsızlık duyanlarda
önemli bir avantaj sağlar.
SMILE – Minimal Kesili Teknoloji
SMILE, korneada yalnızca küçük bir tünel kesisi oluşturularak uygulanan modern bir yöntemdir.
Konfor beklentisi yüksek olan, günlük yaşamı aktif bireylerde sık tercih edilir.
SILK – Yeni Nesil Pürüzsüz Kesim Teknolojisi
SILK, lazer cerrahisinde son yıllarda öne çıkan, son derece hassas ve düzgün bir kornea yüzeyi oluşturan yöntemlerden biridir.
Tedavi sonrası iyileşme sürecini oldukça konforlu hâle getirir.
“Hangi Lazer Bana Uygun?” Sorusu Neden Yanlış Başlangıçtır?
Bir kişinin lazer için uygunluğu:
⦁ Kornea kalınlığı
⦁ Korneanın eğimi ve haritası
⦁ Retina sağlığı
⦁ Gözyaşı kalitesi
⦁ Yaş
⦁ Meslek ve yaşam tarzı
⦁ Göz numarasının stabilitesi
gibi onlarca parametreye bağlıdır.
Bu nedenle “en iyi lazer yöntemi” sorusunun doğru karşılığı şudur:
“Benim gözüme en uygun lazer hangisi?”
İşte All-In-One yaklaşımı tam da bu sorunun bilimsel cevabıdır.
Gelişmiş Tetkikler Olmadan Doğru Karar Verilemez
Kornea haritalaması, 3 boyutlu yüzey analizleri, retina OCT görüntülemesi, göz tansiyonu ölçümü, gözyaşı değerlendirmesi…
Tüm bu tetkikler yapıldıktan sonra hangi lazerin güvenli ve doğru olduğuna karar verilir.
Tedavinin başarısı kullanılan cihazdan değil, doğru değerlendirme ve doğru seçilen yöntemden doğar.
Görme Kalitesi Bir Yolculuktur
Lazer tedavisi bir işlem değil, bir süreçtir.
Önemli olan hastaya:
⦁ En güvenli yöntemi
⦁ En hızlı iyileşmeyi
⦁ En kalıcı görme kalitesini
sunabilmektir.
All-In-One yaklaşımı, bu yolculuğun kişiye özel haritasını çıkarmamıza olanak tanır.
Son Söz
Teknolojideki çeşitlilik bir karmaşa değil, doğru tedaviyi seçme özgürlüğüdür.
Her gözün ihtiyacı farklıdır; her tedavi de bu farklılığa saygı duymalıdır.
All-In-One lazer yaklaşımı, göz sağlığında kişiselleştirilmiş çağın kapısını açmaktadır.
Ben bir hekim olarak, her hastanın gözünü benzersiz bir dünya olarak görüyorum; bu nedenle tedavinin de benzersiz olması gerektiğine inanıyorum.