Her meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketin ,aksi durumda pestisit kaçınılmazdır
Pestisit Nedir?
Bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan kimyasallar, bazı organik bileşenler, dezenfektanlar gibi maddelere ve yöntemlere ''Pestisit'' ismi verilir.
Her ne kadar ismi bize yabancı gelse de yaşamımızda çokça karşılaştığımız Pestisitler; sebze ve meyvelerin doğada zarar görmeden yetişmesi ve yaşam alanlarımızın zararlı mikroorganizmalardan arınması gibi konularda fayda sağlamasının yanında kullanım yanlışlığına bağlı olarak insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturabilmektedir.
İnsanlık tarihinde çok uzun yıllardır kullanılan birçok Pestisit olsa da günümüzde en büyük yeri kimyasal Pestisitler kaplamaktadır.
Pestisit en kısa tanımı ile tarım ilacıdır. Yani bitkileri veya meyveleri zararlılardan korumak için verilen ilaçlara denir. Bu zararlılar böcekler, bakterileri, virüsler, küfler, kurtçuklar veya büyük hayvanlar olabilir. Her gıdanın farklı özelliği olduğu için kullanılan pestisitin içeriği ve miktarı da farklıdır. Örnek olarak inciri küflerden korumak gerekir, domatesi ise zararlı böceklerden korumak gereklidir.
Pestisit Zehirlidir!
Amerikan Çevre Koruma Ajansına göre pestisit zehirli bir madde olarak tanımlanmaktadır. Bunun aksini söylemek saçma olacaktır. Çünkü her yıl 5 milyondan fazla insan arım ilacı yani pestisit sebebiyle yaşamını yitirmektedir.
Pestisit türleri
Bakterisid: Bakteri öldürücüler
Ahicide: Kuş öldürücüler
İnsaktisid: Böcek ve haşerelere karşı kullanılan maddeler
Fungusid: Mantarlara karşı kullanılan maddele
Herbisid: Yabancı otlara karşı kullanılan maddeler
Mollusid: Yumuşakçalara karşı kullanılan maddeler
Rodensid: Kemirgenlere karşı kullanılan maddeler
Nematisid: Nematotlara karşı kullanılan maddeler
Akarisid (Miticid) : Akarlara karşı kullanılan maddeler
Defoliantlar: Yaprak dökücüler
Pestisitlerin etkileri ve zararları
Günümüzde yaygın olarak sprey şeklinde kullanılan Pestisitler, adsorpsiyon sonucu sebze ve meyvelerin yüzeylerine yapışır. Bazı zamanlarda çiğ olarak tüketilen bu gıdalarda yeterli arındırma sağlanamaz. Böyle durumlarda sindirim sistemi aracılığı ile maruziyet meydana gelir.
Pestisitler, bazı durumlarda böcek ilaçları gibi maddelerin yanlışlıkla solunmasıyla ya da temas sonucu deri yoluyla emilmesiyle kan dolaşımımıza katılır, hayati organ ve sistemlerimize ulaşırlar. Bu durum sonrası kısa dönem ya da uzun dönemde birtakım etkiler görülebilmektedir.
Pestisitlere maruz kalma sonucunda görülen kısa dönem etkileri deyince aklımıza ilk gelecek olanlar akut zehirlenmeler ve alerjik reaksiyonlardır. Özellikle tarım işleriyle uğraşanlar büyük risk altındadır. Dikkatsiz ve özensiz yapılan ilaçlamalar sonucu pek çok pestisit zehirlenmesi vakası meydana gelmektedir. Akut pestisit zehirlenmelerinin başlıca belirtileri:
Bu zararlarını 2 aşamada değerlendirmek gerekir.
Kısa Vadede Zararları Nelerdir?
Kusma
İshal
Terleme
Solunum güçlüğü
Çarpıntı
İstemsiz kasılmalar olarak sayılabilir.
Eğer kendinizde ya da bir yakınınızda böyle bir durumdan şüphelenirseniz vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmanız çok önemlidir. Zira akut pestisit zehirlenmeleri zamanında müdahale edilmezse ölümle sonuçlanabilir.
Akut pestisit zehirlenmelerinin teşhisinde bu belirtilerin yanı sıra laboratuvar testlerinden (kan testleri vb.) yararlanılır. Eğer maruz kalınan madde belirlenebilirse gerekli antidot (panzehir) kullanılarak tedavi gerçekleştirilir.
Aynı şekilde pestisite bağlı alerjik reaksiyonlarda da yaşamsal tehlike meydana gelebilir. Alerjik reaksiyonun belirtileri olarak ciltte ani oluşan lezyonlar ve solunum güçlükleri sayılabilir.
Uzun Vadede Etkileri Nelerdir?
Uzun dönem etkilerinin başında ise özellikle kronik olarak maruz kalan kişilerde oluşan genetik hasarlar ve buna bağlı oluşan kanserler gelir. Bunun yanında karaciğer, böbrekler ve kas sistemlerinde bozulmalar meydana gelmektedir.
Uzun vadede etkileri anlık tüketim veya uzun süreli tüketimde birikmeler sonucu etkilere rastlanabilir.
Parkinson, Alzheimer, kanser, tümör gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Bazı genetik değişiklikler ve sinir hasarlarına yol açabilir.( İlerde biraz ayrıntıya gireceğim.)
Bazı çalışmalar depresyona sebep olduğu kanısına varılmıştır.
Hormonal dengesizliklere sebep olabilir. Özellikle tiroid gibi önemli hormonların dengesinin bozulması kilo alımı ve obeziteye sebebiyet verebilir.
Görme bozuklukları, hafıza sorunları, motor sinir rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir.
Pestisitin Hamile Kadınlar Üzerindeki Etkileri:
Yapılan araştırmalarda meyveleri yıkamadan pestisitli şekilde tüketen hamile bayanların %30 oranında düşük yapma ihtimali yükseldiği görülmüştür. Bu yüzden hamile bayanların çok dikkat etmesi gerekir. Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında bebeğin sinirleri hızlı bir gelişim söz konusudur. Bu esnadaki olası bir pestisit etkileri ciddi olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu yüzden meyve sebzeleri sadece su ile değil sirkeli suda beklettikten sonra su ile güzelce yıkayın ve bu şekilde tüketin.
Pestisitin Çocuklar Üzerindeki Etkileri:
Bildiğimiz üzere çocuklarımızın bağışıklık sistemi yetişkinlere göre daha güçsüzdür. Aynı zamanda toksinleri parçalayan karaciğer de tam olarak gelişmemiştir. Bu yüzden pestisitlerden daha çok etkilenmektedir. Pestisitler çocuklarda bazı gelişim sorunları, sinirsel sorunlar, böbrek ve karaciğer hasarlarına sebebiyet verebilir.
Çocuklar özellikle meyveleri yıkamadan tüketebilirler. Bu yüzden onları uyarmalı ve bu alışkanlığı kazandırmalıyız.
Korunmak için neler yapmalıyız?
Pestisitlerin zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka önlem alınmalıdır. İlaçlamaların uygun ilaçlama malzemeleriyle ve bu alanda uzman kişilerce yapılmaması ve dikkatsizlik çoğu zaman yoğun pestisit maruziyeti meydana getirmektedir. Pestisitler ambalajında verilen kullanma bilgileri doğrultusunda kullanılmadığı takdirde ve gereğinden fazla kullanıldığı durumlarda koruyucu toksik dozlara ulaşabilir, akut zehirlenmeler meydana getirebilir. Pestisitler asla direkt olarak solunmamalı ve bu maddelere direkt temas edilmemelidir. İlaçlama işlemleri esnasında ağız ve burnu kapatmaya yarayacak bir maske ve koruyucu eldiven takılması korunma açısından mutlaka gereklidir. Daha uzun süre pestisitlere maruz kalmamak için ilaçlama sonrası ortaya çıkan kalıntılar hem kendi yaşam alanımızdan hem de başka canlıların yaşam alanlarından uzaklaştırılmalıdır. Meyve ve sebzelerin bu maddelerden arındırıldığından emin olunmalıdır. Dikkat edilecek bir diğer husus ise özellikle evlerde bulunan haşere ilaçları gibi maddelerin çocukların ulaşamayacağı şekilde muhafaza edilmesidir. Öncelikle organik gıdaları tercih edin. Fiyatı pahalı olsa da buna dikkat etmeye özen gösterin.
Her meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketin. Yazın yaz, kışın kış meyvelerini tüketin. Çünkü aksi durumda pestisit kaçınılmazdır.
Sert gıdaları fırça ile ovun ve yıkayın. Yumuşak gıdaları akar suda elinizle okşayarak temizleyin. Lahana gibi kabuklu gıdalarda en dış kabuğu tüketmeyin.
Meyve ve sebzeleri 5 – 10 dakika sirkeli suda bekletip suda yıkamak en etkili yöntem olacaktır.
Mümkünse kendi sebze meyvenizi kendiniz ekmeye özen gösterin.
Hassas gıdalara dikkat edin. Örnek olarak çilek ve mandalina birbirinden farklı meyvedir. Çilek pestisit kalıntısını uzaklaştırmak oldukça zordur ancak mandalinanın kabuğunu soymak yeterlidir. Bol bol mandalina tüketin.
Genetik Konusu ve Pestisit:
Yukarıda belirteceğimi söylemiştim. Pestisit ve genetik konusu çok karmaşık bir hal gelmiştir. Şöyle ki;
Tarım ilaçları bakterilere ve bitkilere doğrudan kullanılmaktadır. Belli süre sonra bu bakteriler de genetik değişikliklere uğrayarak bu tarım ilaçlarına karşı dirençli hale gelmektedir. Bu durumda olan gıdayı tüketerek te bu bakteriyi vücudumuza almış oluruz. Bakteriler arası geçişler sebebiyle vücudumuza ciddi zararlar verebilir ve diğer mikro organizmalara da bu özellik geçebilir. İspatlanmamış bir durum olsa da olası bir durum olduğunu düşünüyorum. Çünkü GDO işlemlerinde bitkiye verilen özelliklerin bakterilere geçtiği bilinmektedir. Pestisitlerin de bu şekilde benzer etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden mümkün olduğunca pestisitten korumalısınız.