Soğuk havanın etkisi, kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçirilmesi ve maske kullanılmamasının etkisiyle mevsimsel grip vakalarında büyük artış yaşanıyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Eğitim Komisyonu Sorumlusu Dr. Yusuf Başak, gribin (influenza) genellikle yıl içerisinde ekim ayından başlayarak mart sonu ve nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunu söyledi.
Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artmasının, beklenen bir süreç olduğunu vurgulayan Başak, bunun salgın olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Başak, grip virüslerinin hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabildiğini, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalığın en yoğun dönemine ulaştığını işaret etti.
Gribin genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışlarıyla saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hastaya 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesiyle bulaştığını hatırlatan Başak şunları kaydetti:
"Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı, maske takmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmeli."
Başak, gribin birçok bireyde hafif seyrettiğini ve bu kişilerin birkaç gün içerisinde tamamen iyileştiğini söyleyerek "Bununla birlikte yaşlılarda, gençler ve çocuklarda, gebelerde ve kronik hastalığı olanlarda ağır seyretmekte, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir." uyarısında bulundu.
Gripten korunmanın en etkin yolu aşı
Dünyada bilimsel çalışmalarla gripten korunmanın en etkin yolunun aşı olduğunun gösterildiğini vurgulayan Başak, "Bu nedenle grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir." dedi.
Pandemi bitti algısı mücadelede en büyük engel
Başak, Kovid-19 salgınının bitmediğine ancak etkisinin azaldığına dikkati çekerek bu konuda Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) de bilim insanlarının da uyarılarda bulunduğunu söyledi. Başak şunları kaydetti:
"Pandemi bitti algısı, dünyada ve ülkemizde Kovid-19 ile mücadelede önümüzdeki en büyük engeldir. 65 yaş ve üstü, kronik hastalığı olanlar ile bağışıklık sistemi düşük kişilerin Kovid-19'un yeni varyantlarından korunmak için kapalı yerlerde bulunmaması, mutlaka maske takmaları ve daha önce aşı yapmış vatandaşların hatırlatma aşılarını olması, hiç aşı olmamış vatandaşların mutlaka aşı randevusu alarak en yakın sağlık merkezine müracaatı çok önem kazanmıştır.
Son haftalarda artış var
Hastaneler haricinde dış ve iç mekanlarda maske kullanılmaması, okulların açılması, kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçiriliyor olması ve soğuk havanın hakim olmaya başlaması grip başta olmak üzere üst solunum yolu hastalıklarının bulaş riskini artırmaktadır. Son haftalarda ülkemizde de bu etkenlere bağlı olarak aile hekimlerine başvurular artmaktadır ve grip vakalarında önemli artış söz konusudur. Grip ya da Kovid-19 birbirine benzer bulgular gösterebildiğinden ve her ikisi de hastadan hastaya değişmekle birlikte hayati risk taşıyabileceğinden kesinlikle ihmal edilmemeli ve hemen hekime başvurulmalıdır."
Maske takın, izole olun
Salgın dönemindeki tedbirler kapsamında özellikle maske kullanımı ve sosyal izolasyona bağlı olarak grip vakalarının neredeyse hiç görülmediğine işaret eden Başak, "Burun akıntısı, halsizlik, eklem ya da boğaz ağrısı gibi belirti olması halinde kişilerin mutlaka maske takması ve kendini izole etmesi, çevresindekilerin sağlığının korunması için çok önemlidir." diye konuştu.