ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu delmek için yasa dışı altın trafiği yürüten Rıza Sarraf'ın eski kuryesi Adem Karahan ABD basınına para trafiğinin nasıl yürütüldüğünü anlattı.
Tonlarca altın ve nakit transeferi yaptığını söyleyen Karahan, "Sarraf bana, 'Korkacak bir şey yok, Türk hükümeti de bu işin içinde' dedi" iddiasında bulundu.
ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların delinmesiyle suçlandığı soruşturmada itirafçı olarak tanık sandalyesine oturan ve Halkbank eski yönetecisi Hakan Atilla'nın ceza almasına neden olan Rıza Sarraf’ın kuryesi Adem Karahan, ABD merkezli Courthousenews.com adlı internet sitesine konuştu.
2006 yılında Sarraf’ın koruması olarak işe başlayan Adem Karahan, 2008 yılında ise kuryeliğini yapmaya başladı. Karahan, İran’a dönük yaptırımların delinmesiyle ilişkili işlemlerde, altın ve nakit para dolu valizlerle ödemelere aracılık ettikten sonra, Sarraf’ın şirketlerinin vekili olarak banka havalelerine imza attı.
Sarraf: Korkma hükümet de işin içinde
Courthouse News ve Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) bünyesindeki gazetecilere konuşan Karahan, Sarraf’ın kendisine “Türk yetkililerle ilgili korkacak hiçbir şey yok, Hükümet de bu işin içinde” dediğini ileri sürdü.
Sarraf'ın bu sözlerine inamadığını sölyeyen Karahan, “Sarraf bana 'yakında görürsün' dedi” iddiasında bulundu.
"Politikacılara komisyon verdim"
Karar'da yer alan habere göre, ABD’de Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın yargılandığı davada savcılar, 2010 ile 2015 yılları arasında Sarraf’ın ABD’nin İran’a dönük yaptırımlarını delerek en az 20 milyar dolarlık para transferi yaptığını öne sürmüştü.
Basına sızdırılan ABD Hazinesi’ne bağlı Mali Suçları Araştırma Ağı’na (FinCEN) ait belgelere göre, Karahan, Türk yetkililere Zarrab’ın yüzde 8 komisyonla çalıştığını söylemişti. Daha önce Türk basınında çıkan açıklamasında Karahan, yüzde 8’lik komisyonun yarısını kendine, yarısını da siyasetçilere verdiğini söylemişti.
"Sarraf'ın anlattıkları eksik"
Karahan, Sarraf’ın itiraflarının gerçeğin sadece bir bölümünü yansıttığını, yaptırımları delen işlemlerin davada söylenenden daha erken tarihte başladığını ve daha ileri tarihe kadar sürdüğünü, daha fazla kişi ile ülkeyi içerdiğini iddia etti.
Karahan, 2008-2013 yılları arasında İran, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de dahil olduğu ülkelere altın ve nakit para taşıdığını, Zarrab’ın talimatı doğrultusunda para aklamak için paravan şirketler kurduğunu söyledi. Karahan, bu iddialarına ilişkin banka kayıtları, seyahat belgeleri, fotoğraflar ve başka kanıtlar sundu.
Sarraf dönemin İran cumhurbaşkanı ile görüştü
Karahan, 2011 yılında İran’ın başkenti Tahran’da bir otelde Sarraf ile İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın bir araya geldiğini, görüşmenin 20 dakika sürdüğünü, kendisinin de görüşme sırasında otel dışında beklediğini, bu görüşmede Sarraf’ın Ahmedinejad’a rüşvet verdiği izlenimini edindiğini söyledi.
"22 kişi 200 ton altın taşıdı"
Karahan ayrıca, kendisiyle beraber 22 kişilik ekibin, en az 200 ton altın taşıdıklarını, her bir kişinin günde 20-30 kilo altının olduğu ikişer valiz taşıdığını, her valiz için 500 dolar aldıklarını dile getirdi.
Karahan, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Sarraf’tan rüşvet aldığını ancak ABD’de yargılanan Hakan Atilla’nın ise masum olduğuna inandığını belirtti.