Hürriyet yazarı Fulya Soybaş'a konuşan Prof. Dr. Necmettin Ünal, "Komisinden garsonuna, aşçısından patronuna kadar yeme-içme sektöründe çalışanlar, evde oturmaktan daralan insanlar haklı olarak ‘normalleşme’ istiyor ama şartlar, hele de bu rakamlarla buna maalesef elvermiyor. Okullar için de aynı şey geçerli. ‘Açılsın’ diyoruz ama kriterler ne olacak? Bizler bu kriterlere gerçekten uyacak mıyız? Bu soruların cevabını veremiyoruz.” diye konuştu.
İl bazında vaka sayılarının nüfusa oranı doğrultusunda düşük, orta, yüksek, çok yüksek riskli olarak ayrılmasının çok doğru bir hareket olduğunu söyleyen Ünal şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi buna ek olarak, bir yer açılacaksa (restoran, kafe, okul, kıraathane vs) açılacak yerin hangi kriterlerle açılacağı acil olarak belirlenmeli. Mesela restoranlar kapasitesinin yüzde kaçı ile açılacak? Kurallara uyulmadığı takdirde ne ceza verilecek? Havalandırması nasıl olacak? Çalışanların uyması gereken şartlar neler? Aşılanmada öncelikliler mi yoksa değiller mi? Okullarda da durum aynı. Eğitime katiyen ara verilmemeli. Bir an önce açılmalı. Ancak kriter ne olacak? Aynı sınıfa 50 çocuk koyduğunuz bir okul ile 5-10 çocuk koyduğunuzu aynı kategoride eritemezsiniz. Yol gidilirken neye göre ve nasıl hareket edeceğimiz belirlenmeli ki yolun neresinde frene basıp neresinde gaza basacağımızı bilmeliyiz. Bu da ancak toplumsal uzlaşı ve katılım ile sağlanır. Bu noktada tüm verilerin paylaşılması, herkesin görüşünün alınması önemli. ‘Okullar 1 Mart’ta açılacak’ dendi ama 1 gün öncesi vazgeçildi. Bu kritersizliktir. Bize bir yol planı lazım."