Haber: İrem YILDIRIM
Davada daha önce örneği görülmeyen durum ise şu; katılan Cumhurbaşkanlığı, mağdur Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda müşteki de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
2017 yılındaki sosyal medya paylaşımlarından ötürü ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ gerekçesiyle açılan davada bir diğer dikkat çeken durum ise paylaşımları yapan kişinin kesin tespitinin yapılmadan, ifadesi alınmadan dava açılması.
Söz konusu sosyal medya paylaşımlarına yönelik önce bir dava açılıyor, sonrasında ise başka paylaşımlardan ikinci dava açılıyor. İki dava birleştiriliyor ve üç sıfat birden tek dosyada birleşmiş oluyor. İlk davada bir sıfat varken, ikinci davanın yeni açılması sebebiyle müşteki ve Cumhurbaşkanlığı da şikayetçi olduğu için üç sıfat bir davada birleşmiş oluyor.
“Hesap kime ait belli değil”
Davaya yönelik konuştuğumuz avukat Özgür Urfa ilk kez böyle bir dava gördüğünü söyleyerek, “Facebook paylaşımlarından dolayı 10-15 paylaşımın müvekkile ait olduğu iddiasıyla dava açılıyor. İfade alınmadan iki tane dava açılıyor.” dedi. Davanın isim benzerliği sebebiyle açıldığını söyleyen Urfa, kişinin ifadesinin alınmadan davanın açılmasını usule aykırı olduğunu belirtti. İki ayrı davada da sanığın savunmasının ve ifadesinin alınmamasının altını çizen avukat Urfa, paylaşımların çoğunun ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu da ekledi.
halktv.com.tr'ye konuşan Urfa, “Son derece ciddiyetsiz bir soruşturma yürütülerek, ifade alınması beklenmeksizin bir dava açıldı” ifadelerini kullanırken, müvekkilin zaten yıllardır yurtdışında yaşadığını ekledi. Üç sıfatın tek kişide birleşmesini ‘Usulsüzlüklerin devamı’ olarak değerlendiren Özgür Urfa, “Bir kişilik bölünmesi varmış da sanki farklı kişilerin farklı görevleri varmış gibi” dedi. Dosyada tek bir katılan, şikayetçi olan olabileceğini belirten Urfa, avukat olarak bu davalarda sanık sıfatındaki kişileri savundukları için avukatların da ceza aldığını söyleyerek “Hukuki bir tartışma yürümüyor artık. Son derece keyfi, siyasi kararlarla mahkemelerin karar verdiği, bu örnekte de gördüğümüz gibi her türlü usulsüzlüğün olduğu davalar silsilesine dönmüş durumda” diye konuştu.
Urfa, Erdoğan'a hakaret davalarına ilişkin kendi yaşadığı dava sürecini de hatırlattı:
"Başbakan Erdoğan'a hakaret davasında müvekkil adına verdiğim temyiz dilekçem sebebiyle 7 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanına hakaretten bana da 10 ay hapis cezası verildi."