Haber: Fırat YEŞİLÇINAR - İrem YILDIRIM
HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik geçtiğimiz günlerde bir mektup yayınlayarak partisinde istifa ettiğini açıkladı. Tuma Çelik mektubunda kendisini savundu ve müşteki D.K.’yi suçladı. Çelik’in ardından gözler HDP’ye döndü. HDP ise yaptığı açıklamada Tuma Çelik’in Meclis çalışmalarının daha önceden durdurulduğunu söyledi.
HDP’nin açıklamasının ardından sosyal medya üzerinden HDP hakkında ciddi iddialar ortaya atılarak bazı milletvekillerinin cinsel saldırının üzerini örtmeye çalıştığı ileri sürüldü. HDP’li kaynaklar ise bunu net bir şekilde yalanlayarak olayın ilk anından itibaren soruşturma başlatıldığını söyledi.
halktv.com.tr’ye konuşan müşteki D.K.’nin avukatı Adile Gürbüz, dosya üzerinde gizlilik kararı olduğunu belirterek, olayın hukuki boyutlarıyla ilgili fazla bilgi paylaşamayacaklarını söyledi.
Tuma Çelik’in D.K ile seçmen olarak tanıştığını söyleyen Gürbüz, “Ailecek tanıştığı bu şahısla normal bir seçmen olarak aleni şekilde görüşüyor. Akabinde seçimlerden önce ailesiyle ilgili sıkıntılarına yardım edeceğini söyleyen ve kendisini çağıran şahsın yanına gidiyor. Gittiği yer seçim ofisi olarak kullanılan bir dernekte. Gittiğinde yalnız olduğunu fark ediyor. Aslında kalabalık ve herkesin kullandığı bir yer. Tecavüze uğruyor.” dedi.
Müvekkilinin uzun süre baskı gördüğünü ileri süren Gürbüz, sık sık da tehditlerin yaşandığını aktardı. D.K.’nin Tuma Çelik’in bağlı olduğu dernek ve partiyle sık sık görüşmeler yapıldığını söyleyen Gürbüz, D.K.’nin olayın duyulmasından rahatsız olduğu için uzun süre suç duyurusunda bulunmak istemediğini söyledi.
“Bir kağıt imzalatıldı”
Gürbüz, “Görüştüğü taraflarca kendisi suçlanıyor. En son eşinden boşanıyor. Aile de haberdar oluyor. Çok uzun süre oyalanıyor, şikayet edene kadar. Eski eşi “Hakkını savun, senin mağdur olduğunu biliyorum. Bunu onun yanına bırakma ama çocuklarımızın iyiliği için ayrılmamız lazım’ diyor. Akabinde savcılığa başvuruyor. Çünkü kendi çabasıyla yürüttüğü süreç sonuçsuz kalıyor. 2019 sonunda savcılığa başvuruyor. Savcılığa başvurduktan sonra da parti kendi içinde disiplin süreci başlatmıyor. Kadın eşiyle boşandıktan ve savcılığa verdikten sonra hem derneğin bulunduğu binayı hem de parti yöneticilerinin olduğu yerleri taşlıyor. Adamın geldiği programlarda adamın karşısına çıkıp haykırıyor. Bu, çok fazla insanın bildiği bir durum aslında. Ve akabinde dernek yöneticileri ‘mala zarar verme’ suçundan şikayette bulunuyor kadın aleyhinde. Dernek ve parti yöneticileri bu durumu kullanıyor. Kadına ‘Bak sen de bundan ceza alacaksın, imzalarsan biz de şikayetimizden vazgeçeriz’ diyorlar. ‘Şikayetçi değilim, yanlış beyanda bulundum’ ifadeleri içeren bir kayıt imzalatıyorlar. Kadın bu süreçte avukatı olmadığı için ve haklarını da bilmediği için iki üç cümlenin olduğu bir kağıdı imzalıyor. Hukuken geçerliliği olmayan bir kağıt. Fakat karşı tarafın kötü niyetini yine ortaya koyan bir olay. Müvekkilim için bu da bir delil. Fezlekede bu da yer alıyor.” dedi.
Koruma kararı aldırdı
D.K.’nin can güvenliği nedeniyle koruma kararı çıkartıldığını söyleyen Gürbüz, “Gerekli tedbirleri aldık. Tuma Çelik hakkında yurtdışına çıkma yasağı aldırdık. HDP’nin de kadının yanında olacağını umuyorum. Bu kadar aleni bir dosyada kadını mağdur etmeyeceklerdir. Tüm siyasi görüşlerin, din gruplarının, toplumun her kesiminin desteğini bekliyoruz. Kadın bunca zaman yalnız kalmış, umarım bundan sonra hakkını kalabalıklarla savunur.” diye konuştu.
D.K: Can güvenliğim yok
Can güvenliğinin olmadığını söyleyen D.K. korktuğu için geç başvuru yaptığını söyledi.
Hüda Kaya: Adı geçen kadının adını bile bilmem ve tanımam
Sosyal medya üzerinden hedef gösterilen HDP milletvekili Hüda Kaya da bize gönderdiği açıklamada adı geçen kadını tanımadığını söyledi.
Hüda Kaya’nın gönderdiği açıklamanın tamamı şöyle:
“Partimizin Demokrasi Buluşmaları kampanyası kapsamında Halklar ve İnançlar Buluşması sebebiyle Eş Genel Başkanımız Sayın Mithat Sancar ile birlikte Hatay'da programda olduğumuz sırada sosyal medyada hakkımda gündem yapıldığından haberdar oldum ve korkunç bir iftira ve itham kampanyası başlatılmış olduğunu gördüm.
Program biter bitmez ancak bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım.
Malum çevreler, bugün partimizden istifa eden Tuma Çelik ile ilgili olay ile beni bir şekilde ilişkilendirerek hedef haline getirmişler.
Bu iftira kampanyası ile sancılarının aslında ne olduğu açıktır.
HDP içinde bulunuyor olarak yaptığım paylaşımlar ve konuşmalarımdan nasıl da rahatsız olduklarının ifşasıdır.
Kaldı ki Milletvekili Tuma Çelik ile ilgili bu bilgi bizlere, Kadın Meclisimize geldiği ilk andan itibaren "iki tarafın da evli olarak karşılıklı ve gönüllü bir beraberlik yaşamış olsalar da bu durum asla kabul edilemez. Kendi özel yaşamları, yanlışları kendilerini ilgilendirmekten öte toplumsal bir sorumluluk gereği mutlaka yaptırım uygulanmalıdır." diyerek en sert tepkiyi göstermişimdir.
Söz konusu kadını arayıp şikayetinden vazgeçmesi için görüştüğüm iddiası gerçek bir iftiradır.
Adı geçen kadının adını bile bilmem ve tanımam.
Hiçbir şekilde dolaylı veya dolaysız bir ilişkim, irtibatım olmamıştır.
Benim de, HDP Kadın Meclisimizin de tavrımız çok nettir.
Yaşamımızı kadın mücadelesine adayan, çocuk tecavüzlerini, kadın cinayetlerini, kadına şiddetle ilgili politikaları takip eden, hesap soran bizleriz.
Dini de, kadınları da istismar eden, tecavüzcüleri aklayan ve koruyan iktidar ve trolleri bize ahlak ve edep dersi veremezler.
Kim olursa olsun kadını mağdur eden sonuçlarına katlanır.
Kim olursa olsun bir kadını mağdur edene asla sahip çıkmayız.
Uzman çavuşların, kamu görevlilerinin her gün çocuk ve kadın tecavüzcüleriyle gündem olduğu, yurtlardaki tecavüz olaylarını, AKP'li vekillerin adının karıştığı kadın cinayetlerini ve tecavüzcülerini, iftira atarak bile örtemeyeceklerdir.
Kadın söz konusu olduğunda hiç konuşamayacak olanlar, yine bu olaylar üzerinden, hiçbir iletişimim olmamasına rağmen bir kadın olarak bana iftiralarla saldırarak, kadın düşmanlığında nasıl bir zihniyete, hadsizliğe ve çirkinliğe sahip olduklarını bir kez daha göstermişlerdir.
Bu yalan ve iftira kampanyasını yapanlara yönelik hukuki süreçleri de avukatım başlatacaktır.
Hak ve hakikatler; ne kadar koyu ve güçlü olsa da yalanların ve kötülüklerin daima üstündedir.”