Haber: Ali Isıyel
Koronavirüs salgını tüm dünyada büyük paniğe neden olurken, son rakamlara göre 213 kişi yaşamını yitirdi. On bine yakın insanın durumunun ciddi olduğu da iddialar arasında.
Sosyal medyada ve dünya basınında durumla ilgili birçok bilgi kirliliği bulunuyor ve dünyanın geri kalanında yaşayanlar Çin'de neler yaşandığı hakkında kafa karışıklığı yaşıyor.
Çin'deki durumu öğrenmek için Şangay Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan Elif Nisa Şencan ile güncel durumu konuştuk.
Şencan'ın halktvcomtr'ye yaptığı açıklamalar şöyle:
Şangay'da panik havası hakim mi?
Panikten ziyade çok ciddi bir sakinlik var şehirde. Gündelik yaşam devam edemiyor bildiğiniz üzere, tatil uzatıldı ve iş yerleri kapalı. Muhtemelen 17 Şubat'a kadar da bu durumu uzatacaklar. Tedbirler dolayısıyla da herkes evinde ailesiyle, olabildiğince dışarı çıkmamaya özen gösteriyor. Halk ciddi şekilde devletin uygulamaları ve yönlendirmeleriyle uyumlu hâlde hareket ediyor.
Hastanelerdeki yoğunluk durumu
15 bin hekim 24 saat telefon uygulaması üzerinden halkın sorularını yanıtlamak üzere görevlendirildi. Böylece hastanelere de gereksiz yığılmanın önüne geçebiliyorlar.
Bunların yanı sıra hastaneleri de gruplandırdılar. Şüphelenilenlerin gittiği hastaneler ayrı, teşhis koyulup tedaviye alınanların gittiği hastaneler ayrı.
Aşı geliştirildiğine dair haberler
Çin'in tıp ve mühendislik alanında en prestijli okullarından biri olan Zhejiang Üniversitesi aşı geliştirdiğini duyurdu. Ancak aşının uygulanması için gereken testler olacağı için en az 40 günlük bir süresi var insanlar üzerinde uygulanmadan önce. Prof. Dr. Zhang Nanshan'ın başında bulunduğu ulusal araştırma birimi virüs aşısı için çalışmalarına devam ediyor.
Halk çıkan haberler nedeniyle umutsuzluğa kapılıyor mu yoksa devlete güven var mı?
Bu ilk değil Çin halkı için. Bildiğiniz üzere SARS virüsü vakası da çok yakın. O nedenle hem deneyimliler hem de devlete çok ciddi bir güven var. Kaygılılar elbette, SARS virüsü dönemine göre Şangay'da daha çok vaka var. Ancak dediğim gibi deneyimliler ve ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Devletin de elinden geleni yaptığının bilincindeler.
Sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve hangi kaynaklara güvenilmeli?
Evet maalesef ben de baktığımda gerçekten inanamıyorum yazılanlara. Batı medyası özellikle müthiş manipülatif ve kafa karıştırıcı haberler yapıyor. Çin belki de hiç olmadığı kadar şeffaf, çözüm odaklı ve en önemlisi insan odaklı. Çin'in resmi yayın organları takip edilmeli. Her dakika İngilizce yayınlar yapılıyor, her gelişme paylaşılıyor.
Çinliler bireysel olarak hangi önlemleri alıyor?
Bireysel hijyene dikkat ediyorlar. Kimse maskesiz kapı dışarı çıkmıyor. Zaten metrolar vs. maskesiz yolcuların geçişine izin vermiyorlar. Onun dışında hâlâ belli başlı marketler vs. açık ve sebze ağırlıklı besleniyorlar. Virüsün hâlâ kaynağı bulunamadığı için et ve et ürünlerinden biraz çekiniyorlar. Gerekmedikçe evden çıkmıyorlar. Evlerini ve yorgan gibi eşyalarını sık sık havalandırıyorlar. Emniyet merkezleri ve eczaneler her aileye belli miktarda olmak üzere sık sık maske dağıtıyor.
Şangay'da bulunan Bund Nehri kenarında vatandaşların maskelerle dolaştığı görülüyor.
Kuluçka süresi uzun bir virüs olduğundan hastalık hâlâ artış gösteriyor fakat alınan önlemler ile bu artışın en fazla bir hafta içerisinde çok zayıflatılacağı bekleniyor. Keza Şangay'da 100 civarı hasta iyileşip taburcu oldu. Maalesef yaşlı insanlarda ciddiyet arz eden bir virüs.
Son olarak Türk halkına söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak söyleyebileceğim, Çin'in çok köklü bir geleneği var ve maalesef tarihi boyunca benzer birçok vakayla karşılaşmış bir toplum. İnsanların biraz sakinleşmesi ve destek olmasını dilerim. Keza bu insanlar burada bu virüsle mücadele ederek aslında dünyaya hizmet ediyorlar bir anlamda. Mücadelelerine omuz, yaralarını sarmalarına destek verelim. Gereksiz tartışmalar içine girmenin hiçbir manası yok şu durumda.
Görseller: Elif Nisa Şencan