İÜ'de özelleştirme: Üniversiteler kâr kapısı mı?

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'da sosyal tesis ve kantinler özelleştirildi, 51 işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler halktv.com.tr'ye konuştu.

Haber: Neslişah Bozkurt

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa sosyal tesis ve kantinleri özelleştirildi, özelleştirmenin ilk mağduru işçiler oldu. 51 işçi işten çıkarıldı.

Geçen yıl TBMM Genel Kurulu'nun aldığı karar ile kurulan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'nın sosyal tesis ve kantin işletmesi halen İstanbul Üniversitesi'ne bağlı çalışmaktaydı.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, 1 Kasım 2019 tarihinde sosyal tesis ve kantin çalışanlarına iş akdinin feshedildiğine ilişkin ihbarname gönderdi.

4 Aralık tarihinde ise sosyal tesis ve kantinlerin özelleştirilmesi ihale.gov.tr adresinde ilan edildi. İhale, ANS Gıda adlı şirkete verildi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa sosyal tesis ve kantinlerinin özelleştirme süreci ve yönetimin tutumunu işten çıkarılan sosyal tesis çalışanı ile konuştuk. halktv.com.tr'ye konuşan işçi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörlüğü'nün anlaşamadığını, iki rektörlük tarafından da nitelikli bir açıklama yapılmadığını hakları ve işe iadeleri için hukuki tüm yollara başvuracaklarını belirterek:

"Sürecimiz bölünmeyle başladı. Bölünme olduğu zaman işçi çıkarılacak denilmedi. 3 ay önce özelleştirme yapılacak diye dedikodu başladı. 56 gün önce de bize ihbar geldi. İhbarı daha önceden vermelerinin sebebi zaten ihbar tazminatını ödememek, 56 gün insanların psikolojisini bozmak, baskı altında tutmak, hem çalıştırmak hem de seslerini çıkarmalarını engellemek. İki ay içerisinde bir anda ihale yapılacaktı, yapıldı, iptal ettiler, bir daha yaptılar ihalenin hangi şirketle yapıldığı açıklanmadı, şimdi ihaleyi kazanan şirket ANS Gıda diye bir firma. Uygunsuzluğu üniversiteler yapıyor. Toplu sözleşmemiz olmasına rağmen, daha 1 yıl dolmadan fesih bildirimlerini verdiler bize. Burada emekliliğe zorlanan işçiler var. Yaklaşık 60 kişiye yakın işçiye fesih bildirimi gitti. Sendikamız Tezkoop-iş öncülüğünde basın açıklamaları yapıyoruz, masaya oturuluyor ama bir sonuç çıkmıyor, iki üniversite topu birbirine atıp duruyor. Özelleştirmenin sebebi olarak ise kantinlerin zarar ettiği gösteriliyor. İlk senelerde bütçeler ortaktı, İstanbul Üniversitesi  kantinleri işletecek, kar payını da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'ya verecekti. Ancak kar etmeyince biz de kar ettirmeyen personel durumuna düşürüldük. Özelleştirme gerçekleşti, firma gelip ölçüyor, biçiyor. Bizim devlet güvencesinde bir çalışma alanımız vardı, onu bırakıp da firmayla çalışmak öğrenciye ürünü çok daha fazla fiyata satmak olacak." 

"Filler tepişiyor, çimenler eziliyor"

İhale olmadan fesih bildirilerimiz geldi. "Biz size 2 sene verdik hadi bakalım şimdi çıkın" diyorlar. Filler tepişiyor çimenler eziliyor. 1 Ocak itibariyle herkes işsiz. Bütün yasal haklarımız veriliyor, biz yalnızca yasal haklarımızı istemiyoruz biz işimizi istiyoruz. 45 yaşında bir işçi buradan çıkarıldıktan sonra nerede çalışacak? Bu insanlar gençliğini İstanbul Üniversitesi'ne verdi. Bu insan hayatına saygısızlık. Çözüm bulmak zor değil  her türlü bu üniversitede istihdam alanı oluşturulabilir. Biz sizin tazminatlarınızı veriyoruz ve sizi işten atıyoruz, diyorlar. Teskoop-iş hukuki süreci başlattı, biz de ayrıca hukuki bir süreç başlattık. Arabuluculuk görüşmesinde ret yanıtı verdiler.  Bizi işten çıkarıp ihbar süresinde çalıştırıyorlar. Bir araya gelmemizi zorlaştırıyorlar. Bu süreç içerisinde psikolojisi bozulan, tedaviye başlayan arkadaşlarımız oldu. Kapatmadan işten çıkarmak bir ilktir. Biz bir ilki yaşıyoruz burada. Bizi çıkaracaklar, kendi yandaşlarını işe alacaklar. Hizmet alımı yapıp daha ucuza çalıştırılacak işçiler. Zaten dışarıdaki herhangi bir marketten farkımız kalmamıştı. Özelleştirildikten sonra çok daha fazlaya satılacak. Kantin zamları artacak. Sosyal tesisler kar etmiyor cümlesi çok aptalca. Sen bir sosyal tesis olarak kar cümlesini kuramazsın. Üniversitelere ticarethane gözüyle bakılıyor. Zararla çalıştırmayacaksın ama kar da etmeyeceksin. Öğrencilerin de ses çıkarması gerekiyor. Üniversiteler anlaşmalıdır, işçileri mağdur etmemeliler. Hukuk çerçevesi içerisinde işimizi geri alana kadar mücadele edeceğiz. Gerekirse rektöre de dava açarız. Ama uğraşacağız, asla bırakmayacağız."  dedi.

 

Fesihi bildirilen işçiye mücadele ettiği için tutanak tutturuldu

Defalarca randevu talebinde bulunan işçilere geri dönüş yapılmadı. İşçiler dertlerini anlatmak için rektörlük sekreterliğine gittiler, ancak seslerini duyurmak isteyen işçilere tutanak tutturuldu.

 İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri’ne bağlı çalışan işçilerin hukuksuz şekilde işten atılmaları Beyazıt Meydanı'nda bugün düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi.

Basın açıklamasına katılan İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa öğrencileri de özelleştirmeye tepki gösterdi. halktv.com.tr'ye konuşan öğrenci ,

"Özelleştirme yapılmayan bir tek İstanbul Üniversitesi kalmıştı, artık üniversitemizin de sosyal tesisleri özelleştirilmeye başlandı. Hem öğrencilerin hem işçilerin zararına oldu. Öğrenciler çok daha yüksek fiyatlara yiyip içecekler, işçiler de işsiz kalacak. Üniversitelere ticarethane gözüyle bakılıyor. Biz müşteri değiliz. Öğrenciyiz. Üniversiteler kar kapısı değil. Rektörlük, işçilere burası kar etmiyor demiş. Böyle bakılabilir mi? Öğrenciler olarak bu meselenin daha çok üstüne gitmeliyiz. İşçilerin yanındayız."  dedi.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisler Yönetimi, işçilerin işlerine son verildiğini doğruladı.

 

Özel Haber Haberleri