Haber: İrem Yıldırım
HSK'deki istifaların üzerinden 24 saat geçmeden AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Adalet Bakanlığında atamalar gerçekleştirildi. Resmi Gazete'de yayımlanan atamaların, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yakın isimler olduğu belirtildi.
Ayrıntılar için: Yargıda iktidar kavgası: HSK'deki istifaların sebebi ne?
Yapılan atamalar şöyle:
- Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, Yakup Moğul
- Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne, Hakan Öztatar
- Mevzuat Genel Müdürlüğüne, Niyazi Acar
- Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüne, Kasım Çiçek
- Personel Genel Müdürlüğüne, Mehmet Arı
- Bilgi İşlem Genel Müdürlüğüne, Ali Erdem
- Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne, Yılmaz Çiftçi
- Teftiş Kurulu Genel Başkanlığına, Cihan Yıldız
- Strateji Geliştirme Genel Başkanlığına, Ertuğrul Çekin
- İcra İşleri Dairesi Başkanlığına, Alim Polat
- Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığına, Muhittin Özdemir
Yapılan 11 üst düzey atamanın ise HSK'deki kritik istifalar sonrası çıkan İstanbul Grubu (Pelikancılara yakınlığıyla biliniyor) ve Hakyolcular Grubu (Abdülhamit Gül ve İsmailağa Cemaatine yakınlığıyla biliniyor) arasındaki çekişme haberlerinin hemen üzerine gelmesi dikkat çekti.
HAKAN ÖZTATAR: Erdoğan'ın dünürü Bayraktar'a arabuluculuk daveti
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne atanan Hakan Öztatar'ın adı, daha önce Erdoğan'ın dünürü Bayraktar'a arabulucuk daveti gönderilmesi üzerine gelişen olaylarda geçmişti.
Baykar Makina Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Tayyip Erdoğan'ın dünürü olan Özdemir Bayraktar’a “zorunlu arabuluculuk” sisteminden gelen bir dava dosyası kapsamında “davet mektubu” gönderen arabulucu avukat Seher Okşar Kadırgan'ın başına gelmeyen kalmamıştı. Kadırgan hakkında Adalet Bakanlığı idari soruşturma başlatırken, savcılık ise dava açmıştı. Bunun üzerine avukat Kadırgan, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapmıştı.
Kadırgan'ın açıklaması şöyleydi:
"Arabuluculuk gruplarında 'bu olayın siyasileştirilmeye çalışıldığı' gibi cümleler kurulması üzerine bu açıklamayı yapma gereği duydum. Bu konu aslında daha ilk günden bizzat kurumlar tarafından siyasi hale getirilmiştir. Emniyet müdürü bana hesap sorarken, Arabuluculuk Daire Başkanı bir daha karşı tarafı aramamamı isterken, Savcılık ifade için çağırırken, adalet bakanlığı hakkımda idari soruşturma açarken, ofisime ihtarnameler gelip giderken ve nihayetinde ceza davası açılırken bu konu çoktan siyasi hale getirilmiştir. Ama görüldüğü gibi asla benim elimle değil. Değerli meslektaşlarım sormak isterim, bu konu ne zaman siyasi hale getirilmiştir?
Olay dallanıp budaklandıktan sonra ise, yine Kadırgan'ın açıklamalarına göre Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne atanan Hakan Öztatar, Kadırgan'ı arayarak "Karşı tarafta bir hassasiyet oluştuğunu ve bir daha onları aramamasını" söylemişti.
MUHİTTİN ÖZDEMİR: "FETÖ'yle aynı maklubeye kaşık sallayanlar" videosunu paylaşmıştı
Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığına atanan Muhittin Özdemir'in ise kişisel Twitter hesabından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün çok konuşulan "FETÖ'yle aynı maklubeye kaşık sallayanlar" videosunu retweetlediği görüldü.
YAKUP MOĞOL VE NİYAZİ ACAR: Kazandıkları hakim ve savcı adaylığı sınavına dava
Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne atanan Yakup Moğol ve Mevzuat Genel Müdürlüğüne atanan Niyazi Acar hakkında arşivden eski bir iddia ortaya çıktı.
Hakim ve savcı adaylığı sınavında 1997 yılında yazılı ön elemeyi 90 puanla kazanıp mülakatta elenen Abdülvahap Karakuş, idare mahkemesinde açtığı davada "sınavın iptali" ve "yürütmenin durdurulması" talebinde bulundu. Sınavda kendisinden daha düşük puan alanların listesini paylaşan ve bu kişilerin imam hatip lisesi mezunu olduğunu belirten Karakuş, mülakatta kendisine sadece özgeçmişinin sorulduğunu ve mesleki hiçbir soru sorulmadığını belirtmişti. Yayımladığı listedeki isimlerden biri ise Yakup Moğol diğeri ise Niyazi Acar'dı.
İşte 1997 yılında yayımlanan o haber:
"RP'li Şevket Kazan'ın Adalet Bakanlığı görevine gelmesinden sonra yapılan hakim ve savcı adaylığı sınavında, kendisine sadece özgeçmişi sorulduğu halde sınavı kaybettiğini öne süren aday dava açtı. Yazılı ön elemeyi 90 puanla kazanıp, mülakatta elenen Abdülvahap Karakuş, idare mahkemesinde açtığı davada "sınavın iptali" ve "yürütmenin durdurulması" talebinde bulundu.
Dava dilekçesini dün Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne teslim eden Karakuş, mülakat sınavına ilişkin değerlendirmenin, kamu yararı ve verimlilik kriterlerine göre değil, adayların siyasi görüşleri, RP'den getirilen referanslar ve İmam Hatip Lisesi kökenli olup olmadıkları durumuna göre yapıldığını öne sürdü.
Karakuş dava dilekçesinde, hakim ve savcı adaylığı sınavını kazanan kişilerin listesinin mülakat sınavından önce, Adalet Bakanı Kazan'ın danışmanlığını yapan RP'den istifa eden Rize milletvekili Şevki Yılmaz'ın kardeşi Aziz Yılmaz ile Kazan'ın müşavirleri Ömer İraz ve Ali İraz tarafından hazırlandığını öne sürdü.
Mülakat sınavında sadece özgeçmişinin sorulduğunu ve mesleki bilgiyi içeren herhangi bir soru sorulmadığını da belirten Karakuş, yazılı sınavda kendisinden daha düşük puan alan, buna rağmen sınavı kazanan imam hatip lisesi kökenli adaylardan tesbit ettiği 37 kişinin ismini de başvuru dilekçesine ekledi.
Hakim ve savcı adaylığı sınavına ilişkin değerlendirmenin, kişisel gaye güdülerek yapıldığını savunan Karakuş, "kamu yararı" ve "verimlilik" ilkelerinin, keyfi ve hukuka aykırı şekilde uygulama ile zedelendiğini öne sürerek sınavın iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istedi.
Karakuş'un dava dilekçesinde isimlerini verdiği İmam Hatip Lisesi kökenli adaylar şunlar:
Haluk Çalık, Muammer Çalık, Necati Kılıç, İsmail Sezgin, Kasım Tüten, Necmettin İlhan, Alaattin Bük, Hacı Mustafa Bük, Burhan Çöl, Niyazi Acar, Üsame Salma, Melike Bakan, Mehmet Demir, Hüseyin Gül, Ahmet Odabaşı, Zafer Özer, Rıfat İnanç, Yakup Moğul, Ahmet Yemenici, Suat Elit, O. Nuri Yiğit, İsmail Dağdevir, Ahmet Çakır, Ramazan Öksüz, Numan Kılıç, Cebrail Arvaz, Mehmet Sevim, Ahmet Kaya, Bayram Şen, Salih Aşkın, Osman Kaner, Fahrettin Karabıyık, Fatih Çiftçi, Yılmaz Akıncı, Osman Toprak, D. Fatih Kabasakal."