Ali Isıyel
Akademisyen Ceren Damar cinayetinde, katil İsmail Hasan Hikmet'in avukatlığını yapan ceza hukukçusu Vahit Bıçak, bu duruşmada yaptığı savunmayla kamuoyunda gündeme oturdu. Gazeteci Mustafa Hoş'un da birçok belgelerini açıkladığı, 90'lı yıllardan bu yana her dönemde değişen güç ilişkileri ve güç savaşları içerisinde adına rastlanan bu hukukçu profili; WikiLeaks belgelerinden Adnan Oktar'a, Fethullah Gülen Cemaati'nden Baykal'a kumpas kasedine, Necip Hablemitoğlu'ndan MİT kumpasına, polis akademisindeki görevinden Şükrü Karabat soruşturmasına kadar birçok karanlık ilişkide karşımıza çıkıyor.
Necip Hablemitoğlu'nun Köstebek kitabında
Fethullah Gülen cemaatinin en çok üzerine giden isimlerden biri olan ve bir suikast sonucu öldürülen Necip Hablemitoğlu'nun Köstebek isimli kitabında da yer alıyor Vahit Bıçak. Kitabın "Cemaatler Emniyeti kuşattı" bölümünde adı geçen Bıçak, bu kitapta Şükrü Karatepe'yi aklayan bilirkişi raporunda imzası olan isim olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra bu bilirkişi raporuyla ilgili soruşturma da geçiren Bıçak, uyarı cezası almıştı.
Hablemitoğlu'nun Köstebek kitabında Vahit Bıçak'ın yer aldığı bölüm şöyle:
Ankara: Polis Akademisi’ne Abdülkadir Aksu’nun İçişleri Bakanı olduğu 1987-1988 yılları arasında yerleştirilen 42 öğretim üyesinin tamamının burslu olarak İngiltere’de master ve doktora programlarına gönderildiği, bunların yaklaşık 30’unun İngiltere’de kalış sürelerini 1-3 yıl uzatmayı başarmalarına rağmen eğitim programlarını tamamlayamadıkları, YÖK sisteminde süresi içinde programı tamamlayamayanların kurum ile ilişkisi kesilmesine rağmen bu şahısların ömür boyu aynı kadroda kalacak şekilde ataması yapıldığı öğrenilmiştir.
Bu şahısların yasalara uygun olarak üç yıl süreli sözleşmeli personel statüsüne alınmasına karar verilmiş olmakla birlikte, bu husus kendilerine, anlaşılamayan nedenlerle hâlâ tebliğ edilmemiştir. Sözkonusu kişilerin arasında Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe’yi aklayan Prof.Dr. Ali Şafak, Yard.Doç.Dr. Vahit Bıçak ve öğretim üyesi Mesut Bedri Eryılmaz da vardır.
WikiLeaks belgelerinde Vahit Bıçak
WikiLeaks'in sızdırdığı belgelerde, CIA'nin Türkiye kontaklarından yapılan değerlendirmede Vahit Bıçak yine karşımıza çıkıyor.
WikiLeaks belgelerindeki Vahit Bıçak varlığı bununla da sınırlı değil. Berat's Box olarak bilinen Berat Albayrak'la ilgili kısımda, Emin Akseki tarafından gönderilen "İstifa Eden Kamu Görevlileri Listesi" belgesinde basında çıkan haberlere dayanarak eklenen isim olarak Polis Akademisi Müdürü Vahit Bıçak görünüyor. Vahit Bıçak, 28 Kasım 2010 tarihinde sızdırılan ve 'Cablegate' olarak adlandırılan WikiLeaks belgelerinde 9 kez, PlusD olarak adlandırılan ABD Diplomasisi Halk Kütüphanesi (Public Library of US Diplomacy) bölümünde 9 kez, Berat's Box'ta 6 kez olmak üzere birçok yerde karşımıza çıkıyor.
Adnan Oktar'la 'son akşam yemeği' konuğu
Vahit Bıçak'ın karanlık ilişkileri anlatmakla bitecek cinsten değil. Bıçak, 2018 yılının temmuz ayında tutuklanan Adnan Oktar ile de çok yakın bir isim. Adnan Oktar'ın yakalanmadan önce verdiği son iftarın baş konuklarından birisi olan Vahit Bıçak, Oktar'la evine gidip gelecek samimiyette. Öte yandan iddialara göre Bıçak, Oktar'ın 'hukuk bacıları' olarak adlandırılan isimleriyle de yakın ilişkiler geliştirmiş durumda.
Baykal'a kaset kumpası ilişkisi
Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a Gülenciler tarafından gerçekleştirilen kaset kumpasına da dokunuyor Vahit Bıçak ismi. O dönem AKİT'in Ankara temsilcisi olan, şimdilerdeyse FETÖ'den hapiste olan Yener Dönmez, Baykal'ın kasedini yayımlayan isimdi. Vahit Bıçak ise Dönmez ile çok yakın ilişkileri olan birisi. Yener ve Dönmez, daha önceleri her hafta kahvaltıda bir araya geliyordu. Ayrıca Bıçak'ın yönetiminde bulunduğu Bıçak Hukuk Bürosu da Dönmez'in genel yayın yönetmenliğini yaptığı Vahdet gazetesinin hukuk müşavirliğini yapıyordu.
MİT kumpasında da sahneye çıktı
2012 yılında KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu 3 MİT mensubu 'özel yetkili savcı' tarafından ifadeye çağrılmış ve KCK yapılanmasının faaliyetlerinde rollerinin olduğu iddia edilmişti. MİT kanununa göre, Hakan Fidan'ın ifade vermesi başbakanın iznine bağlıyken; CMK'nin 250 ve 251'inci maddeleri uyarınca özel yetkili cumhuriyet savcılarının şüphelileri görev ve sıfatları ne olursa olsun ifadeye çağırma yetkisi bulunuyordu. O zaman ülke gündeminde geniş yankı uyandıran bu olayda Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran savcı Sadrettin Sarıkaya, bu olaydan tam beş yıl sonra Yunanistan'a kaçmak üzere hazırlık yaptığı sırada yakalanarak tutuklanmıştı. Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT kumpasıyla ilgili olarak FETÖ/PDY'nin hükûmete karşı açıktan giriştiği ilk operasyon olarak değerlendirdi.
O dönem ceza hukukçusu sıfatıyla televizyon kanalına telefonla bağlanan Vahit Bıçak, Fidan'ın Fethullahçı savcıya inanarak ifade vermeye gitmesi gerektiğini "Fidan'ın savcılığa gidip ifade vermesi gerekiyor. Neden gitmiyor? Çünkü korkuyor. Savcıya inansın gitsin" sözleriyle ifade etmişti.
Ceren Damar davası sürecinde yaşananlar
Katilin avukatı Vahit Bıçak, dava sürecinde birçok skandal açıklamaya ve savunmaya imza attı ve bunlar medya ve kamuoyunda geniş yer aldı. Ancak bunların yanında bir de tehdit olayı yaşandı.
Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar, Babıali TV'de gazeteci Mustafa Hoş ile telefon bağlantısı gerçekleştirerek Bıçak tarafından tehdit edildiğini anlattı. Birinci duruşmadan sonra avukatlarla toplantı yaptığını belirten Mustafa Damar, Çetin Arslan ve Eylül Erdem'e bilinmeyen numaralardan tehdit mesajları atıldığını ifade etti. Can güvenliklerinin olmadığını belirten Mustafa Damar, "Bugüne kadar yaşamadığım, bana da ses kaydı dinletildi. Bu şu demek, takip ediyoruz sizi, ayağınızı denk alın demek. Bu kadar denk getirilir mi? Çok açık bir veridir bu" dedi. Bıçak, Yavuz Oğhan'ın Bidebunuizle isimli programına katılarak Mustafa Damar'ı "kızının ölümü üzerinden siyasi rant elde etmekle" suçlamıştı. Mustafa Damar ise bununla ilgili olarak "Bu bir taktik. Bıçak şunu yapıyor; tehdit ediyor, yıldırmaya çalışıyor. Acımızı yaşamayı bile tarif etmeye çalışıyor" dedi.
Savunmasını kurduğu 'cinsel saldırı' iftirası
Vahit Bıçak, duruşmalarda yaptığı savunmalarda; Ceren Damar'ın katile cinsel saldırıda bulunduğundan, 15 Temmuz'u savunduğuna kadar gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan birçok ifadeye imza atmış ve büyük tepki toplamıştı.
Öte yandan Ordu'da öldürülen Ceren Özdemir ile ilgili olarak da bu davaya pay çıkarmaya çalışan Bıçak, cinsel saldırı iftirası üzerine kurduğu savunmasını desteklemek için Ceren Özdemir cinayetini kullandı. Sosyal medyada yaptığı paylaşım yurttaşlar ve hukukçulardan çok sayıda tepki gördü. Tepkiler üzerine atılan tweetlerin Ceren Damar cinayeti davasıyla ilgili olmadığını savunan Bıçak, toplum nezdinde bu konuda pek inandırıcı bulunmadı.
Vahit Bıçak, son olarak 2015 Genel Seçimleri için AKP'den Ankara 1'inci bölge milletvekili aday adayı olmuştu.
ÖZÜR YAZISI
WikiLeaks belgeleriyle ilgili bölümde, birçok kişi hakkında CIA'in verdiği raporları CIA kontağı olarak yazmıştım. Sözkonusu hata tamamen benim o sırada yaptığım işe yeterince özen göstermememden kaynaklandı. Belgeleri incelerken yaptığım bir çeviri hatası sonucu ortaya çıkan bu ağır suçlamadan dolayı beni uyaran Erkan Mumcu başta olmak üzere, adını geçirdiğim diğer siyasilerden de özür dilemek gazetecilik etiğinin 'gurur' yapılmaması gereken bir şartıdır.
- Ali Isıyel