Haber: Fırat Yeşilçınar
31 Mart yerel seçimleri bitti ama sonuçları halen tartışılmaya devam ediliyor. AKP’li yetkililerin her açıklamasına canlı yayınlayan yandaş medya, söz İmamoğlu’na geçtiğinde ise büyük bir sessizliğe gömülüyor. Aynı medya seçim akşamı saatlerce veri akışını kesmiş, İstanbul’da kazananı açıklamamıştı.
Tüm bu tartışmaların ardından gözler tekrar Demirören Medya Grubu'na döndü.
İsmini vermek istemeyen bir Demirören Medya çalışanı ile konuştu.
İşte DHA çalışanının anlattıkları...
Doğan Medya’dan Demirören Medya’ya geçiş sürecinde ne yaşandı?
Eskiden temel refleksler yine iktidar yanlısıydı. Ama şimdi yandaşlığın da bir adım ötesine geçti. Önümüzde sadece iktidar yanlısı kanallar açık, çalışma ortamımızda başka kanallara ve kaynaklara ulaşma imkanımız yok. Eskiden iktidardan taraf olarak haberleri bir süzgecin içinden geçirmemizi isterlerdi. Şimdi artık zaten bütün haberler direk olarak iktidar kaynaklarından geliyor. Böyle bir süzgece gerek kalmadı diyebilirim.
“Mehmet Soysal Demirören'in denetçisi'
Seçim gecesi de böyle mi oldu?
Evet, böyle oldu. Başımıza 2 adam dikmediler ama zaten artık bütün editörler neyin ne olduğunu biliyor. ‘Hata yapma’ şansımız yok. Artık Demirören Medya içinde muhalif isim de kalmadı denebilir. Geçiş sürecinde böyle isimlerin gönderilmesi ile herkese gerekli mesaj verildi. Az da olsa muhalefete hatta eleştiriye kapı açacak haberlere, köşe yazılarına bile yer yok. Yazgülü Aldoğan’ın gönderilmesi böyle oldu. Mehmet Soysal’ın işiydi. Mehmet Soysal kurum içinde Demirören’in denetçisi gibi çalışıyor.
Seçim gecesi sonuçları önümüzde açık olan Anadolu Ajansı’ndan takip ettik. İktidar kanalları dışından da başka kaynaklara izin verilmedi, engellendi. Formalite icabı olarak Ekrem İmamoğlu’nun bir açıklamasını geçtik ama daha fazlası değil. Normalde nasılsa seçim gecesi de öyle oldu. Erdoğan’ın, Albayrak’ın, Soylu’nun attığı adım dahi bizim için haberdir.
‘Tüp patlaması haberleri girmemiz yasaklandı'
Yeni dönemde başka kısıtlamalarla karşılaştınız mı?
Evet. Demirören’den sonra hiçbir şekilde tüp patlaması haberi girmemizi yasakladı. Ölüm bile olsa yasak. Onun dışında Fransa’daki sarı yelekliler olaylarında çok dikkat etmemiz istendi. ‘Fransa’da ortalık karıştı’ başlığını girmemizi bile istemediler. ‘Neden?’ diye sorduğumuzda ise ‘Zaten millet diken üstünde, örnek almasınlar. Başımız yanar’ cevabını aldık. Sonra daha da ileri gitti. ‘Festival fotoğrafı dahi olsa kalabalık insan gruplarının olduğu fotoğrafları haberlerinize koymayın’ uyarısını aldık. Yine bunun da insanların üstünde eylem algısı yaratacağını düşünüyorlar.
Onun dışında zam haberlerini girmemiz yasak. Mesela Dolar kurunun artmaya başladığı zaman böyle bir para birimi yok gibi davranmamızı istediler.
Fenerbahçe spor kulübü başkanı Ali Koç, Yıldırım Demirören’in Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığından istifasını istemişti. O süreçte ne yaşandı?
Net olarak Ali Koç’un açıklamalarının girilmemesi istendi. Ama Ali Koç erken refleks verdi. Geri adım attılar. 2 gün sürdü. Camia olarak Fenerbahçe’yi karşıya almak istemediler. Fanatik’in Genel Yayın Yönetmeni Necil Ülgen bu 2 günlük sürece karşı çıktığı için ayrıldı. Demirören’e geçiş sürecinde işine karışılırsa ayrılacağını söylemişti, öyle de yaptı.
Peki siz ne şartlarda çalışıyorsunuz?
Üzerimizde baskı var. Sevdiğimiz işi sevmediğimiz bir şekilde yapmak zorundayız. Bütün alt kadro çalışanlar bundan rahatsız. Delirmek üzere olanlar var. Ama mecburiyetler, geçim kaygısı, insanları burada tutuyor.