Haber: İrem Yıldırım - Ali Isıyel
CHP'nin İstanbul 37'nci Olağan İl Kongresi'ne çarşaf liste-blok liste tartışması damgasını vurdu. Blok listeyle tek aday olarak çıkan Canan Kaftancıoğlu'na bazı CHP delegeleri ve milletvekilleri 'blok liste' üzerinden tepki gösterdi. Blok listenin anti-demokratik olduğunu ve partide küskünler oluşturabileceğini savunanlar adına CHP Kurultay Onursal Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman ve CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker konuşma yaptı.
"Çarşaf liste olmazsa parti tabanı mahallelerde bölünür"
Yarman, konuşmasında blok listenin 'temsil adaletsizliğine' yol açacağına vurgu yaparak, "Listeler, edinmiş oldukları oyların göreceli ağırlıklarıyla tartılmamaktadır. Listelerden biri, tek bir oyla dahi önde gelse ötenini tamamıyla silmektedir. Bu da parti içinde göz ardı edilemeyecek bir küskünler kitlesinin meydana gelmesine sebebiyet vermektedir. Bu yapı, seçimi 'liyakat odaklı' olmaktan çıkartmaktadır ve götürü bir seçim oyununa dönüştürmektedir" ifadelerini kullandı.
CHP Milletvekili Dr. Ali Şeker ise konuşmasında mahalle tabanlarında kutuplaşmaya dikkat çekti. Şeker, ülkede gerçek kutuplaşmanın mahallelerde olduğunun altını çizerek, "Çarşaf liste olmazsa parti tabanı mahallelerde bölünür" ifadelerini kullandı.
"Çarşaf liste niteliğinde"
CHP içinde blok listeyi savunanlar ise listenin Canan Kaftancıoğlu, Cemal Canpolat, CHP Genel Merkezi ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ekiplerinin ortak çalışmasıyla çıkarıldığını ve bu yönüyle çarşaf liste niteliğinde olduğunu savunurken; Kaftancıoğlu'na iktidar kanadından gelen saldırılardan dolayı blok liste yoluna gidildiğini ifade etti. Kongrede yapılan oylamada, blok liste oy çokluğuyla kabul edildi.
Blok listeye tepki
Blok listenin kabul edilmesi ardından halktv.com.tr'ye konuşan Prof. Dr. Tolga Yarman, blok listenin kabul edilmesiyle kongrenin tıkandığını ileri sürdü.
Kongreyi tabandan gelen taleplere kulak tıkamakla eleştiren Yarman şöyle konuştu:
Çok hayal kırıcı, konuşmamda söyledim, bu öteden beri uygulanan bir yöntem. Merkezdeki yerleşikler, kimse alınmasın, bir şekilde aşağısını döşüyorlar. Döşenmiş olanlar bundan mutlu oluyorlar ve döşenenler kendilerini döşeyenleri tekrar gidip seçiyorlar. Genel başkan benden önce Türkiye'de demokrasi vurgusunda bulundu. Demokrasi önce parti içi demokrasiden geçer. Parti içi demokrasiyi yaşatmayı bilmeyen, başaramayan demokrasiden bahsetme hakkına sahip değildir. Esas itibarıyla, yıllar boyunca biz çalıştık, bunu yaşadık. Son toplamda çarşaf liste uygulaması tüzüğe bir şart olarak kondu. Aksi bir önerge verilmez ise çarşaf liste zaten kendiliğinden uygulamada olan bir yöntem. Bunu kaldırmak için bu tüzük yaptırımını boşa çıkartmak için önerge verildi ve önerge destek buldu.
Önergeye destek verenler kimler, isim bilerek söylüyor değilim ama şöyle bakınca kendilerini kurultay delegasyon listesinde veya il yönetim listesinde kesin olarak görebilen delege arkadaşlar diye düşünüyorum. Buna da saygı gösteriyoruz ama bu takdirde demokrasi zedeleniyor. Demokrasi yürütülebilir olmaktan uzaklaşıyor oluyor. Biz bunu ilk defa şimdi yaşamıyoruz.
Atıyorum bir grup başkanvekili düşün, hayatında bir defa mahalle delegesi olmamış, mahalleden geçerek bir defa ilçe delegesi olmamış, ilçe kongresinden geçerek bir defa il delegesi olmamış... Yine kimseyi kastederek söylemiyorum ama böyle bir yerleşik heyet var ve siyaseti bloke ediyorlar. Böyle giderse de bu partide tabandan fışkıran özlemlere rağmen iktidar şansını yakalayabileceğini zannetmiyorum. Çünkü herkes görüyor ve "Nasıl oluyor bu" diye soruyor. Burada biz bunu çözemezsek o zaman sevgili genel başkanın ifade ettiği '5 sorun 4 strateji' havada kalıyor. Bu kongre burada tıkanmıştır.