Haber: İrem Yıldırım
MİT Kanunu kapsamında 4 aydır tutuklu olan gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Aydın Keser, Murat Ağırel, Hülya Kılınç ve Ferhat Çelik'in yargılandığı davanın duruşmasında karar çıktı.
Davada Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Ferhat Çelik'e tahliye; Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın ise tutukluluğunun devamı kararı verildi.
Bildirici halktv.com.tr'ye değerlendirdi
Medya Ombudsmanı ve gazeteci Faruk Bildirici'ye karara ilişkin görüşlerini sorduk. Bildirici, davanın tamamen gazeteciliği cezalandırmak için açılan bir dava olduğunu dile getirdi. Suçlamaların aynı olduğu davada üç tahliye üç tutukluluk kararını ise şöyle değerlendirdi:
"İddianamenin ne kadar boş olduğu bilindiği için 3 arkadaşımız serbest bırakıldı ama hepsini serbest bıraktıkları takdirde davanın boş olduğunu kabul etmiş olacakları için uzattılar"
Geçmiş davaları da hatırlatan Bildirici, gazeteciliğin yargılandığı bu davalarda hep aynı senaryonun tekrarlandığını da belirtti.
Tutukluluğunun davamına karar verilen gazeteci Murat Ağırel, bugün savunmasında "İddianame değil niyetname" demişti. Bildirici de bu davanın bir niyet ortaya koyduğunu ve haber yapmanın suç olmadığını yineledi.
Ceza hepimize veriliyor
Gazeteci Faruk Bildirici'ye bu karara manşet atması gerekirse nasıl bir manşet atacağını sorduk.
Bildirici, "Bu koşullarda gerçekten içimden geçen başlığı atamazdım herhalde" ifadelerini kullandı. Gazetecilere açılan davaları ve baskıların asıl kaynağının da aslında gerçekten gazetecilerin içlerinden geleni yazamamaları için yapılan bir şey olduğunu belirtti. Otosansürün ve sansürün de bu şekilde yayıldığını dile getiren Bildirici, "Bu sayede sadece içeriye atılan arkadaşlar değil, içeri atılmayan arkadaşlar da cezalandırılıyor" dedi.