“Olay Pensilvanya’da kaldığı çiftliğe uzanıyor” diyen Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, şöyle devam etti:
“FETÖ’cü Haldun Çetinkanat, uzun süre Denizli’de Özel Mediklinik Hastanesi’nde çalışan bir uzman doktordu. FETÖ elebaşına en yakın isimlerden olan İsmail Büyükçelebi aracılığıyla Amerika’ya firar etti. Çetinkanat, FETÖ yönetiminin özel önem verdiği isimlerden birisiydi.
Amerika’da FETÖ elebaşı Gülen’in kaldığı kampa giderek İsmail Büyükçelebi’nin referansıyla örgüt üyelerine birçok konferans, seminer vererek güvenlerini kazandı.
Amerika’da uzun süre İsmail Büyükçelebi başta olmak üzere örgütün önde gelen üyelerine ve birçok kadına fizyoterapistlik yaptı.
Bu kişinin ortopedi ve travmatoloji uzmanı olmasına rağmen Amerika’da ‘Hipnoz yoluyla ağrıları gideriyorum’ diyerek 7 kadına tecavüz ettiği ortaya çıktı.
Tedavi adı altında yalnız tecavüz değil, aynı zamanda 30 kadına da muayene sırasında cinsel tacizde bulundu.”
Nedim Şener, “Ancak son zamanlarda cinsel taciz olaylarının duyulmasıyla örgüt yönetiminde panik başladı” diyerek yazısını şöyle sürdürdü:
“Başta İsmail Büyükçelebi, Mustafa Fidan, Gürkan Vural olmak üzere referanslarını Twitter üzerinden iptal etmeye başladı.
Ayrıca FETÖ cinsel taciz olaylarının örgüt içerisinde duyulmaya başlanmasıyla böyle bir doktorla ilgilerinin olmadığını sosyal medya üzerinden duyurmaya başladı.
Ayrıca örgüt üyeleri de tepki gösterdi. İsmail Büyükçelebi, 10 Eylül günü Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: ‘Mühim bir duyuru: Benim referansımı kullanarak çevre edinmeye çalışan bir doktor ile ilgili olumsuz bazı şeyler duydum, çok üzüldüm. Böyle bir kişiye kesinlikle referans olmuyorum. Tüm dost ve kardeşlerimizin bu tür hususlarda dikkatli olmalarını ikaz ediyorum.’
Ardından devreye FETÖ elebaşının özel sekreterliğini yapan, FETÖ’nün Zaman gazetesinde genel yayın editörlüğü görevinde bulunan Veysel Ayhan, FETÖ’ye ait Tr724 isimli sitede olayı aktarırken, ‘Hipnoz ve terapi ile hastalarını tedavi ettiğini söyleyen bir doktorla ilgili Hizmet hareketinin sosyal ağı içine girdiği, hastaların mahremiyetlerini ihlal ettiği iddiaları var. Bir yargı kararı olmadan bu ithamla bir hüküm vermek çok tehlikeli. Elinde somut delili olanlar yargıya başvurmalı veya susmalı’ diye uyardı.
Ardından da Amerika’da faaliyet gösteren Whitetulip isimli kuruluşun açıklamasını hatırlattı. Bu kuruluş, Türkçe olarak sitesine koyduğu açıklamada ‘Son günlerde geçerli ruhsat ve izni olmadığı halde Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) sağlık hizmeti veren bir kişiye ilişkin belirli konular gündemimize geldi. ABD’deki doktor ve diğer sağlık çalışanlarından oluşan Whitetulip Health Foundation (WHF) olarak, toplumumuzu sağlık hizmeti aldıkları kişilerin ABD kanunları gereğince zorunlu tutulan eğitim, lisans ve ruhsatı almış olmalarına dikkat etmeleri konusunda uyarıyoruz. ABD’de sağlık hizmeti sunmaya yetkili olmayan kişilerin sizi ücretli veya ücretsiz muayene ve tedavi etmesi ABD kanunlarına aykırıdır. Böyle bir hizmet alımı sağlığınızı tehlikeye atabilir, uygunsuz ve etik olmayan davranışlarla karşılaşmanıza sebep olabilir. Bu şekilde kanunsuz bir biçimde sağlık hizmeti sağlayıcıları tanıyorsanız, bu tip tedaviler sonucunda beden ve ruh sağlığınızın tehlikeye girdiğini veya tedavi süresince uygunsuz davranışlara maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, gerekli soruşturmanın başlaması için lütfen hemen bulunduğunuz şehrin emniyet kurumlarıyla irtibata geçiniz’ denildi.”
“Öyle anlaşılıyor ki FETÖ’cülerin bu tecavüz skandalıyla başları belaya girecek” diyen Nedim Şener yazısını şöyle sonlandırdı:
“FETÖ yöneticisi İsmail Büyükçelebi’nin çırpınışları, FETÖ’cü Veysel Ayhan’ın yazdıkları, tecavüzcü Çetinkanat’ın örgüt ile ilişkisi olmadığı algısını yaratmaya yönelik adımlar.
Oysa tecavüzcü Çetinkanat’ın Pensilvanya’daki örgüt yönetimi ile ilişkilerini en iyi FETÖ üyeleri biliyor. Ancak daha önce de bir cümle ile değindim, FETÖ elebaşının ölümü sonrası liderlik mücadelesine şimdiden giren gruplar bu olayı kullanacak. Dolayısıyla daha fazlasını da öğreneceğiz.
İlginç olan ise açtığı okullarla Amerikan hazinesini dolandıran FETÖ’nün sahtekârlıklarına göz yuman Amerikan Adalet Bakanlığı ile FBI gibi kuruluşların, 7 kadına tecavüz ve 30 kadına taciz gibi büyük bir skandala sessiz kalması...”