Gazeteci Murat Yetkin, "Yeter artık! Kovit ölümleri afet düzeyinde. Gerekeni yapın" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yetkin, kayınpederinin 9 Aralık'ta koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti. Yetkin, "Bakanın duyurduğuna göre, sadece o gün 220 vatandaş vefat etmişti. O güne dek açıklanan en yüksek ölüm sayısıydı. Bir sayıdan ibaret olmayan o 220 insandan biri de kayınpederim Yalçın Poyraz idi." dedi.
Yetkin'in yazısının bir bölümü şöyle:
Peki neden hâlâ, bazı ülkelerde hem can kaybı hem ekonomi hasarını azalttığı görülen tam kapanmaya gidilmiyor? Bu soruya cevap veren yok. Halen önemli bir görevde bulunan bir AK Partili kaynağımla konuşuyorduk. Onun da bir aile büyüğü kovit nedeniyle vefat etmişti. “Sizce neden?” diye sordum. O da tam kapatma yanlısıydı, keza gerçek sayıların gizlenmesine de “anlam veremiyordu”.
Kurban Bayramı ve Ayasofya Etkenleri
Kayıpların Ağustos başında hızla artmaya başladığını söylemiştik ya, bunun bir açıklaması 25 Kasım’da yani yeniden kesintili kapanmanın başladığı günlerde Sağlık Bakanından geldi. Bakan “Tatil nedeniyle dönüşlerin olduğu Kurban Bayramı sonrası Anadolu’da hızlı bir artış oldu” dedi. Kurban Bayramı ne zamandı? 31 Temmuz-3 Ağustos. Bilim Danışma Kurulu üyelerinden Kurban Bayramı’nda da kısıtlama önerisi gelmiş. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan “O gün kurban kesilecek, ziyarete gidilecek” diye geri çevirmişti. Kurban Bayramı’ndan bir hafta önce 24 Temmuz’da da Ayasofya, Cami olarak yeniden ibadete açılmıştı. Sanki açılışı o gün yapma mecburiyeti vardı, salgının hafiflemesi beklenemezdi. Erdoğan’ın ifadesiyle, Türkiye’nin her yerinden 350 bin kişi İstanbul’un bir noktasında toplandı, aynı gün Türkiye’nin her köşesine dağıldı. Bir hafta sonra da kendi camilerinde Bayram namazını kılıp ziyaretlerine başladılar. Sonra da Bakan, Kurban Bayramı sonrasında “hızlı bir artış oldu” dedi; Ankara “yüzde 100 artan” şehirler arasındaydı. Ama sağlığımızı ilgilendiren hatalı kararları konuşmanın dahi mesele olduğu günlerden geçiyoruz.
Yazının tamamı için tıklayın