Türkiye tarihinin en kritik seçimleri tamamlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim öncesinde memura, emekliye, işçiye, asgari ücretliye göreli olarak refahını artıracak biçimde kesenin ağzını açtı. Müjde üstüne müjde verdi. Maaş ve ücretlerde yeni artışlar için söz verdi. Depremzedeleri de unutmadı. Depremzedelere, konutlarının 1 yıl içinde teslim edileceği yönünde taahhüt verdi. Seçmen de buna karşılık Erdoğan'a 5 yıl daha ülkeyi yönetme vizesi verdi. Kısaca, "al-ver" ilişkisi kusursuzca işledi.
İktidar eliyle kurulan ve yönlendirilen "tatlı düş" dönemi sona erdi. Türkiye, hızla gerçek gündemine döndü: Ekonomi ve geçim...
Verme dönemi bitti. Alma, diğer bir deyişle mal ve hizmetlerde zam dönemi başladı. Bu konuda ilk işaret petrol sektöründen geldi. Cuma günü yapılması gereken ancak seçim nedeniyle ertelenen benzin zammı pazartesiyi salıya bağlayan gece pompa satış fiyatlarına yansıtıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da boş durmadı. TÜİK, seçim döneminin en "parlak" müjdeleri arasında yer alan "bedava" doğal gazla ilgili tepki toplayan bir karar aldı. Doğal gazın bir ay ücretsiz verilmesi nedeniyle mayıs ayında TÜFE hesabında "sıfır fiyat" yönteminin uygulanacağını açıkladı.
Bu kararla birlikte bedava doğal gazın maliyeti, temmuz ayında geçmiş 6 aylık enflasyon oranında zam alacak olan emekliye, memura ve bu kesiminin ailelerine kesildi. Milyonlarca memur ve emekli, enflasyondan daha düşük maaş artışıyla karşı karşıya kalacak.
Hızlı tren bilet zammı
Sırada Yüksek Hızlı Tren (YHT) bilet fiyatlarına yapılacak artış var. TCDD Taşımacılık, YHT biletlerine yüzde 15-20 aralığında zam yapmak üzere çalışmalara başladı. Bu çalışma, kabinenin oluşmasının ardından yeni Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'na sunulacak. Zammın, kısa sürede uygulamaya girmesi bekleniyor.
TCDD Taşımacılık, 2022 yılında YHT biletlerine Ocak ayında yüzde 20, Mart ayında yüzde 10, Nisan ayında yüzde 15, Haziran ayında yüzde 30 ve Eylül ayında yüzde 10 zam yaptı.
TCDD, YHT biletlerine en son bu yıl ocak ayında yüzde 15 zam yaptı. Zamla birlikte İstanbul-Ankara arası bilet fiyatı 215 TL’den 248 TL’ye çıktı.
Ankara'da, kısa süre içinde zam dalgasına devletin işlettiği köprü ve otoyolların da dahil olacağı konuşuluyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, genelde yılın başında geçiş ücretlerini artırırdı. Bu yıl, zam yapmadı. Seçimin tamamlanmasıyla birlikte zammın önü de açıldı.
Mutlak Yoksulluk Uyarısı
Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Dr. Murat Özveri ile TÜİK'in doğal gazla ilgili kararının dar ve sabit gelirliye etkisini konuştuk.
Özveri, enflasyonun işçi, memur, emekli milyonlarca insanın ücretinin belirlenmesinde çok önemli bir bağlama noktası olarak işlev gördüğüne dikkat çekti. Toplu sözleşmelerde, "enflasyon artı refah payı"nın göz önünde bulundurulduğunu belirten Özveri, işçi ve memur emeklilerinin aylıklarının da enflasyon artışına göre düzenlendiğini anımsattı.
Özveri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla enflasyon milyonlarca dar gelirli işçi, memur, emekli kesimin ücretinin belirlenmesinde önemli bir çarpandır. Bu çarpanı ne kadar düşük tutarsanız onların gelirlerini, aylıklarını ve ücretlerini de düşüreceksiniz anlamına gelir.
Enflasyonun düşük tutulmasının ilk etkisi işçinin, emeklinin ve memurun aylıklarının ve ücretlerinin belirlenmesinde ücret politikalarının oluşturulmasında daha düşük bir çarpandan hareket ederek gerçek enflasyonun altında bir ücret zammına onları mahkum edip, mutlak bir yoksullaştırmayı yaratmaktır."
Özveri, gerçek enflasyon oranında bile zam yapılsa yaşanan enflasyonun ücretler ve gelirlerdeki erimeyi gidermesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Enflasyonun, toptan 6 aylık dönemde bir kez yaşanmadığına işaret eden Özveri, "Her ay, her gün enflasyona bağlı olarak mal ve hizmet fiyatları artıyor. Artan değerin üzerine yeni enflasyon rakamı geliyor. Bu nedenle yüzde 60'lık bir enflasyonun hesaplanmasındaki mal ve hizmetlerin artan fiyatlarıyla yüzde 60'lık oranda ücretlere zam yapıldığında bulduğunuz rakam birbiriyle örtüşmez.
Bu örnekte 100 liralık bir gelirin yüzde 60 yıllık enflasyon üzerinden değerlendirilmesi halinde gerçek erime yüzde 80'lere ulaşmaktadır. Yüzde 60 enflasyon zammı alan her kesim reel olarak yüzde 20 yoksullaşmaktadır" dedi.
Özveri, enflasyonun ulusal gelirin tekeller yararına yeniden paylaştırılmasının bir aracı olduğunu vurgulayarak, "Enflasyon cebimizdeki paranın enflasyon oranında zam aldığımızda bile bir kısmına el konularak geri verilmesinden başka bir şey değildir. Hele bir de gerçek enflasyonun dışında birtakım rakamlarla oynamalarla çarpanı düşürmek yoksullaşmanın kapısını açmak, mutlak yoksullaşmaya insanları mahkum etmektir" diye konuştu.