İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi’nin öğretim üyesi Profesör Peijie Wang, “Döviz Kuru ve Küresel Finans Ekonomisi” adlı kitabında para birimlerinin ne zaman değer kaybettiğini şöyle anlatıyor:
-Enflasyon beklentisi diğer ülkeden yüksekse…
-Para arzı eğer diğer ülkenin para arzından hızlı artıyorsa…
-Faiz artış oranı diğer ülkedeki artıştan azsa…
Türkiye’deki enflasyon beklentileri, Venezüella gibi bir iki istisna hariç bütün dünyanın fersah fersah ilerisinde mi, ilerisinde.
Amerikan Merkez Bankası (FED) piyasaya pompaladığı doları Mart’ta sıfırlayacağını duyurmuşken Türkiye’de para arzı doluduzgin artıyor mu, artıyor.
Açılacağı söylenen kredi paketleriyle daha da artacak mı, artacak.
Bütün dünya faizi artırıyorken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası düşürüyor mu, düşürüyor. Türkiye gelişen ülkelerde negatif faiz veren az sayıda ülkeden biri mi, biri.
Ekonominin temel dinamikleri böyleyken, TL mevduata kur garantisi tek başına doları düşürmeye yeter mi?
Wang’in kitabına ve üniversitelerde okutulan başka kitaplara göre yetmez, yetmeyecek. İktidar enflasyonla mücadelede ciddi olduğunu göstermedikçe, kapsamlı bir programla üzerine gitmedikçe TL değer kaybedecek. İki kere iki dört.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TL mevduata kur garantisini açıkladıkları 20 Aralık günü “bu işin bittiğini”, doların başının ezildiğini söylüyorlar. Ben Cumhurbaşkanlığındaki ekonomi danışmanlarından biri olsam, enflasyon yüzde 20’nin üzerindeyken ve gelecek ay yüzde 35-40’a çıkacağı tahmin ediliyorken biraz daha mütevazi olmalarını önerir ve geçmişte edilen iddialı sözlerin sonuçlarını hatırlatırdım.
Çok değil iki yıl önce, 2019’da dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AKP’nin Rize mitinginde, "Güçlü yumruğumuzu vurduk. Doları 5 TL'ye düşürdük mü?" demişti.
Albayrak’ın sözleri şöyleydi:
“Haziran ayında tarihin en büyük saldırısıyla karşı karşıya kaldık. O saldırıda birileri, ‘Türkiye ekonomisi batacak, dolar 7, 8, 10 lira olacak’ diye hayaller kurdu. Takip ettik değil mi? O büyük saldırıya Cumhurbaşkanımızın liderliğinde güçlü yumruğumuzu vurduk, doları 5 liraya düşürdük mü?”
Albayrak bu konuşmadan kısa süre önce, 15 Şubat 2019'da şunları söylüyordu:
"Şimdi kara kara kara düşünüyorlar; 6'dan dolar aldık ne yapacağız? Dolar 5'lere düştü. Siz elinizdeki dolarları tutmaya devam edin, bakın ne olacak! Siz daha çok beklersiniz. Türkiye 2018'de güçlü bir finansal mimari oluşturmak için çok adımlar attı."
O zaman da bugün gibi Türkiye’ye karşı birilerinin operasyon çektiğinden dem vuruluyordu. Tanzim satış noktaları kurulmuştu. Marketler yine hedefteydi.
Albayrak şöyle demişti:
"Ticaret Bakanımız farklı faturalar buldu. Çiftçimiz, esnafımız cüzi rakamlarla çalışıyorlar. 6 TL biber 25 TL... Enteresan bir operasyon. İstanbul ve Ankara'da tanzim satış noktalarını ortaya koyduk. Ocak ayı enflasyonunda fahiş fiyatlama olmasaydı enflasyon eksi 0.43 çıkacaktı, yıllık ise 18.85'e düşecekti. Sonra baktık, tanzim satışları sonrası bu ürünlerin fiyatları marketlerde düşmeye başladı. Türkiye'de her şey var fazlasıyla. Birileri fırsatçılık yapınca, devletin demir yumruğu kalkıyor. Hemen fiyatlar düştü. Kısa vadeli adımların yanı sıra hal yasası var, eli kulağında bitmek üzere. Yılın ilk 6 ayında yeni hal yasasıyla, uçtan uca gıda izleme sistemi ile seracılık alt yapısını güçlendirecek, bu süreci çok net noktaya taşıyacağız."
Albayrak’ın söz ettiği “devletin demir yumruğu” Nureddin Nebati’nin önceki gün söz ettiği Maliye’nin “sopasına” benziyor: "Fiyatlar, aşağı hızlı bir şekilde inecek. Yoksa geliyor gelmekte olan: Hazine ve Maliye’nin sopası."
Yumruk ve sopa dışında enflasyonla mücadele için başka bir şey yapılıyor mu peki? Albayrak’ın 2019’da yapılacağını söylediklerinin hiçbiri yapıldı mı mesela?