Enteresan. Çok enteresan.
Her Galatasaray maçında rakip kim olursa olsun hakem kararları ön plana çıkıyor.
Lehine ya da aleyhine diye ayırmıyorum. Her şekilde diyorum.
Ya ikili mücadele gücü yüksek olmasından bu ya da hareketli futboldan.
Bakın Sivasspor-Galatasaray maçına...
Penaltı var. Kırmızı kart var. Sarı kartlar var. Verilmeyen kartlar da var. Var oğlu var.
Hakem de Turgut Doman. Sanırım nereye yetişeceğini o da şaşırdı.
Çok hareketli başladı maç.
12. dakikada da olanlar oldu. Poungouras'ın uzun pasında ceza sahası önünde Manaj topu kontrol ederken Metehan Baltacı eliyle müdahale etti. Hakem önce genç futbolcuya sarı kart gösterdi. Sonra VAR'a gitti, pozisyonu tekrar izledikten sonra kartının rengini kırmızı olarak değiştirdi. Böylece 10 kişi kaldı Galatasaray.
Arkasından da golü yedi zaten. Koita'nın pasını alan Manaj, 25. dakikada ceza sahasına girerken sert vurdu direkten dönen topu Rodrigues ağlara gönderdi.
Böylece 10 kişi kalan Galatasaray bir de yenik duruma düştü.
Ama enteresandır bu golden sonra ilk yarının kalan bölümünde oyunun hakimi oldu.
36'da da beraberlik golünü attı. Yunus Akgün'ün ceza alanı dışından kaleye gönderdiği top kaleci Nikolac'ın kucağına geliyordu ki bir anda elinden kaçırdı ve top gol çizgisini geçti: 1-1.
Sivasspor'da hücumun etkili adamı Manaj'ın 45+2'de bir şutunda daha topun direkten dönmesinin ardından Galatasaray hücuma çıktı. 45+6'da Yunus Akgün'ün pasına Osimhen hareketlendi, kaleciyle mücadelesinde yerde kaldı. Hakem tereddütsüz penaltıyı gösterdi. Atışı kullanan Osimhen, takımını öne geçirdi.
Bu penaltı pozisyonuna VAR'dan bir şey geldi mi bilmiyorum. Ancak bu pozisyon nedeniyle kulağına darbe alan ve kanama meydana gelen kaleci Nikolac devre arasında hastaneye kaldırıldı; onu biliyorum.
İkinci yarı da yerine Ali geçti zaten.
İlk yarı ne kadar kıran kırana geçtiyse ikinci yarı da öyle başladı. Sivasspor baskı kurmaya çalışırken de kalesinde golü görde. 53. dakikada Barış Alper ceza alanına girdi, çaprazda olmasına rağmen ustaca bir vuruş yaptı ve takımını 3-1 öne geçirdi.
Rakibi eksik olmasına rağmen iki farklı yenik duruma düşen Bülent Uygun, Emirhan Başyiğit'in yerine Pritchard'ı aldı oyuna 59. dakikada. Takımı hücumda çoğalamıyordu, bunun için yapmış olmalıydı bu değişikliği. Peşinden de Özkan Yiğiter girdi Charisis'in yerine.
Okan Buruk da karşı hamle yaptı hemen. Mertens'in yerine Jelert girti.
74'te ise Galatasaraylıları korkutan bir gelişme oldu. Osimhen sakatlandı. Oyuna devam edemedi, yerini Batshuayi'ye bıraktı. Sarı kırmızılı takımın önemli maçları öncesi Icardi zaten sakat. Bir de Osimhen... Hem de Avrupa maçı var. Umarız ciddi değildir sakatlığı diye de ekleyelim buraya.
Sivasspor daha çok rakip yarı alandaydı ama pozisyon vermiyordu Galatasaray. Üstelik hızlı çıkışlarla da tehlikeli olabiliyordu. Daha da net pozisyonlar buldu üstelik. Mesela 86'da Batshuayi'nin vuruşunu son anda kaleci Ali'nin kornere çelmesi.
Ama gol Sivasspor'dan geldi. Uzun bir topta Manaj'la birlikte topa çıkan Sanchez ıskaladı. Top ceza alanındaki Murat Böke'nin önüne düştü, o da vuruşunu yaptı: 2-3. Dakika 90+2.
Uzatmanın son dakikalarında umutlandı Sivasspor beraberlik için. Ancak yetmedi.
Ama uzatmanın son anlarında Manaj'ın Barış Alper'e yaptığı faule sadece sarı kart yeter miydi; bu tartışmalı bir karar olarak eklendi Turgut Doman'ın karnesine. Sonra VAR'dan gelen uyarı üzerine kenara gitti Doman. Pozisyonu izledi ve kararını değiştirmedi. Enteresan değil mi?
Sonuçta önemli bir galibiyet aldı Galatasaray. Hem de 10 kişi kalıp, yenik duruma düşmesine rağmen. 10 kişi kaldıktan sonra sanki eksik kalmamış gibi oynadılar, sonuna kadar mücadele ettiler. Bunu belirtmeliyim. Galibiyet hakkıydı. Bunu da ekleyeyim. Üstelik büyük avantaj elde etti şampiyonluk yarışında. Puan farkını 6 yaptı Fenerbahçe'yle.
Gelelim Turgut Doman'a. Başta da dediğim gibi hatalı kararları var; iki takım için de geçerli bu. Bundan sonra daha dikkatli olmasını öneririm. Tabi bir daha maç yönetebilirse...