14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçim süreciyle birlikte din ve dinsel simgeler üzerinden yürütülen politik tartışmalar beklendiği gibi birden alevlendi. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çektirdiği bir fotoğrafta yerde seccadenin bulunması, dinsel simgelerin politik tartışmaların merkezine oturmasına yol açtı.
Görünen o ki bu seçimlerde de yaşamımızı doğrudan etkileyen parasız, kaliteli eğitim ve sağlık hizmeti, tarımsal ve hayvansal üretimde artış, erkler ayrılığı, hukuk güvencesi, adalet, bürokraside liyakat, adil bölüşüm, gençlere iş olanakları ve özgürlükler daha az konuşulacak. İktidar, din ve dinsel simgeleri olabildiğince öne çıkartacak. Politik ve ekonomik sorunlar gizlenecek ve mümkün olduğunca gözden kaçırılacak.
HAKİKATİ DAHA ÇOK SEVERİM
Muallim-i Evvel ya da "ilk öğretmen" Aristoteles, hocası Platon’a yaptığı itirazın eleştirilmesi üzerine “Hocamı severim ama, hakikati ondan daha çok severim” karşılığını veriyor.
Evet, bu tartışmaları bazıları çok sevebilir. Sürmesi için çaba da harcayabilir. Bu, Türkiye'nin siyasal iklimi göz önüne alındığında anlaşılabilir. Ama, hakikat... Gerçeğe, bu topraklardaki yaşamı doğrudan etkileyen politik ve ekonomik gerçeklere, varoluşsal sorunlara hakkını vermek gerekmez mi?
GIDADA FİYAT ARTIŞLARI SÜRECEK
Bu bağlamda daha somut alanlara bakmakta yarar var. Örneğin Mart ayı enflasyon rakamları ve gıda fiyatları gibi... Mart ayı enflasyon rakamları, gıda fiyatlarındaki artışın devam edeceğini gözler önüne serdi.
Nitekim, Mart ayında Üretici Fiyatları Endeksi'nde yer alan ve işlenmiş ürünleri içeren Gıda Sanayi ürünleri fiyatları yıllık bazda yüzde 88,38 oranında arttı. Aynı dönemde Tüketici Fiyatları Endeksi'nde yer alan Gıda-Alkolsüz İçeceklerdeki fiyat artışı da yüzde 67,89 oranında gerçekleşti.
GIDA FİYATLARI ARTMAYA DEVAM EDECEK
Ekonomist Prof. Dr. Yaşar Uysal, tarım ve hayvancılık sektörlerini çok yakından takip ediyor. Uysal'la mart enflasyonu kapsamında soframızı ve gıdada yaz aylarını konuştuk.
Mart enflasyon verilerinin gıda sanayiinden markete yansımamış bir fiyat artışına işaret ettiğini belirten Uysal, "Dolayısıyla gelecek aylarda bu yansımaya bağlı olarak gıda enflasyonunun yüksek seyretmeye devam edeceği söylenebilir" dedi.
Tarım Ürünleri Fiyat endeksinin daha geç açıklandığını anımsatan Uysal, "Bu endekse ilişkin açıklanan son veri şubat ayına ilişkindir. Şubat ayında Tarım Ürünleri Fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 127,56’dır. Dolayısıyla tarım ürünleri fiyatlarındaki artışın hem gıda sanayiine hem de perakende yani market fiyatlarına yeterince yansıtılmadığı söylenebilir. Bu nedenle gelecek aylarda tarla/çiftlik fiyatlarından gıda sanayi ve gıda-içecek perakende fiyatlarına olası yansımalar nedeniyle enflasyonun yüksek seyretmeye devam etmesi olasıdır" diye konuştu.
Uysal, gıda enflasyonu yavaşlasa bile fiyatlardaki artışın devam edeceğini belirterek, "Halkın bu ürünlere ulaşması zorlaşmaya devam edecektir" dedi.
UCUZ GIDA İHTİMALİ DÜŞÜK
Uysal, tarımda iç ve dış faktörler (küresel ısınma ve gıda fiyatları, sığınmacı ve turist sayısı, döviz kuru, girdi fiyatları, verim ve üretim düzeyi) dikkate alındığında yaz aylarında vatandaşların ucuz gıda tüketme ihtimalinin düşük olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu durumda, yani fiyatlarının inme ihtimalinin düşüklüğü çerçevesinde vatandaşın yeterli gıda tüketebilmesi, gelirlerindeki artışa bağlı olacaktır. Bu da asgari ücret ve memur maaşlarına seçim öncesi veya temmuz ayı itibarıyla yapılacak zamlara göre şekillenecektir."
Hayvancılık sektörüne de işaret eden Uysal, gerek küçük gerekse büyükbaş hayvancılıkta asli ürünün süt, diğerlerinin et, deri, yün gibi tali olduğunu, bu nedenle de “süt yoksa diğer ürünlerin de olamayacağını” vurguladı.
Uysal, hayvancılığın içinde bulunduğu maliyet koşulları ile çiftçilerin motivasyon durumu dikkate alındığında, talepteki yavaşlamaya rağmen süt, peynir ve et gibi ürünlerin fiyatlarında gerilemenin mümkün olamayacağını kaydetti. Bu ürünlerde fiyat artışlarının devam edeceğini vurgulayan Uysal, "Bu artışların da yine büyük ölçüde yem fiyatları ile yem fiyatlarının bağlı olduğu döviz kurlarına göre şekilleneceği söylenebilir" dedi.
VATANDAŞIN SOFRASI DA FAKİRLEŞECEK
Bu koşullarda vatandaşın sofrasının da kendileri gibi fakirleşmesinin beklenebileceğini ifade eden Uysal, şunları söyledi: "Böylesi bir durum ile karşılaşmamaları için yeni bir büyüme/kalkınma modeli, bütünsel bir tarım politikası ve gerçekten ve nitelikli bir çiftçi örgütlemesi ile nitelikli demokrasinin gerektirdiği seçmen davranışlarına ihtiyaç bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır."