Yanıtı beklenen iddialar

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son iki konuşması siyasi hayatının en güçlü, en etkili konuşmaları arasında yer alacak nitelikteydi. Birincisi CHP’nin 2. Yüzyıla Çağrı bağlamında düzenlediği vizyon toplantısında yaptığı kapanış konuşmasıydı. İkinci ise TBMM’de 2023 bütçesi görüşülürken dün yaptığı konuşmaydı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son iki konuşması siyasi hayatının en güçlü, en etkili konuşmaları arasında yer alacak nitelikteydi.

Birincisi CHP’nin 2. Yüzyıla Çağrı bağlamında düzenlediği vizyon toplantısında yaptığı kapanış konuşmasıydı. İkinci ise TBMM’de 2023 bütçesi görüşülürken dün yaptığı konuşmaydı.

Kılıçdaroğlu, partisinin vizyon belgesi toplantısında yaptığı kapanış konuşmasında iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını somut olarak anlattı. Beş başlık altında sunduğu çözüm önerileri “muhalefet somut bir şey söylemiyor” eleştirisini haksız çıkaracak bir iktidar programıydı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarını ve çözüm yollarını iyi bildiklerini bu konuşmasıyla ortaya koydu.

Sadece çözüm niteliğindeki programı açıklamakla kalmadı, iktidara özellikle “çalınan paralar” konusunda yüklendi. Bu paraların hesabının sorulacağını ve geri getirileceğini de vurguladı.

Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşması da iktidarı aynı konularda sıkıştıran etkili bir konuşmaydı.

Kılıçdaroğlu, iktidarın yumuşak karnının kamu kaynaklarını kuralsız bir biçimde kullanması ve bunu yaparken ortaya çıkan para ilişkileri olduğunu biliyor. Yolsuzluk, rüşvet ve kayırmacılıkla yasa ve kural tanımadan iktidarın ve yandaşlarının haksız şekilde zenginleştiklerini vurguluyor ve bu zenginleşmeyi sorguluyor, hesap sorulacağını ilân ediyor.

CHP lideri bu konuda iktidarı iki yönden etkili şekilde sıkıştırıyor:

  1. Yurtdışına götürülen 418 milyar dolardan söz ediyor.
  2. Türkiye’ye kirli para girdiğini ve bu paranın iktidarın bilgisi dahilinde aklandığını vurguluyor.

Daha önce “128 milyar dolar nerede” sorgulamasına benzer bir sorgulama yapıyor.

CHP’nin “128 milyar dolar nerede” sorusu etkili olmuş ve iktidar bu soruya ikna edici bir yanıt verememişti.

Kılıçdaroğlu şimdi iktidar ve çevresini Türkiye’nin 418 milyar dolarını “yurtdışına götürmekle” suçluyor.

Ağır bir suçlama.

Bu parayı onların borcuna yazdım. Geri getireceğim” diyerek iktidar değişikliğinde bu para ilişkilerinin hesabını soracağını da ilân ediyor.

Kılıçdaroğlu’nun ikidir gündeme getirdiği “çalınan 418 milyar dolar” iddiasına bu satırların yazıldığı ana kadar iktidardan bir yanıt gelmedi.

Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ikinci iddia da en az birincisi kadar ağır bir suçlama niteliğinde.

Kılıçdaroğlu şöyle diyor, dünkü bütçe konuşmasında:

Türk devletini mafya bozuntularına çamaşırhane yapanların Allah bin belasını versin!

Kılıçdaroğlu’nun iddiası, mafyanın Türkiye’ye yurtdışından kirli paralarını getirdiği ve bu paraların Türk devlet ve banka mekanizması içinde aklandığı, bu aklamaya uyuşturucu parasının da dahil olduğu şeklinde.

İktidar Kılıçdaroğlu’nun bu iddiasına da düne kadar ikna edici bir yanıt vermedi.

Meclis’te iktidar sıralarından yükselen bağırmalar, gürültüler dışında net bir yanıt gelmedi.

Kılıçdaroğlu’nun 418 milyar dolar gibi Türk milli gelirinin neredeyse yarısına tekabül eden büyüklükte bir paranın çalınmış olduğunu söylemesi, üzerinde mutlaka durulması ve araştırılması gereken bir iddia. Elbette böyle bir araştırma ve denetim ancak iktidar değişikliğinde mümkün olur.

Türkiye’de kirli para aklandığı iddiası da yine ancak iktidar değişikliğinde araştırılabilecek bir konudur.

Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasında yüklendiği isimlerden biri de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu.

Kılıçdaroğlu, Soylu’ya şu 5 soruyu yöneltti:

"Soylu'nun Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı? İddianameden çıkarılan sanıkların Soylu'nun oğlu ile ne ilişkisi var? İstanbul Emniyeti, Soylu'nun oğlunun aracını sanıklara kiraladığı için mi aradı? Soylu'nun Türkiye'den gönderdik dediği Sırp uyuşturucu lideri, hangi faaliyetleri yürüttü? Kolombiya'da yakalanan 5 ton kokainin sahibi kim?"

Soylu bu sorulara yanıt vermedi. Kılıçdaroğlu’na daha önce yaptığı gibi “ispatlamazsa şerefsizdir” diye karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu da Soylu’nun bu yanıtını “5 kuruşluk tazminat davası” açarak karşıladı.

Kılıçdaroğlu son iki konuşmasıyla iktidarı ciddi biçimde sıkıştırdı.

Bakalım iktidarın bu etkili çıkış ve sorgulamalara yanıtı ne olacak?

***

Yazıyı Sesli Köşe'den dinleyebilirsiniz.

Siyaset Haberleri