Türkiye ilginç bir ülke. Siyaseti de ilginç, siyasi partileri de ilginç, liderleri de ilginç. Hele seçmenleri; aman Allah’ım.
“Elim kırılsaydı da vermeseydim”, “Ayağım kırılsaydı da sandığa gitmeseydim”, “Oy verdim hakkımı haram ediyorum” diyen seçmen her ne hikmetse 17 yıldır hep aynı partiyi iktidar yapıyor.
Şimdi öyle bir tablo ki haklı olarak muhalefet partileri de isyan ediyor; “Ya arkadaş bu kadar öfke, bu kadar tepki, bu kadar isyan, açlık, yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, soygun, kriz, dış politikada hezimet bu vatandaş bunlara oy vermemiştir. Kesin bunda bir hile vardır”.
İşini bilen sandık başında ıslak imza topluyor, işine az gelen “Adam kazandı” deyip sırtını dönüp başka başka işine bakıyor.
Tamam bunları biliyoruz ama biri bizi gerçekten kandırmıyor mu?
Pişkin siyasetçilerin klasik bir sloganı vardır; “Millete kızılmaz, seçmene kızılmaz”. İyi de ortada dağ kadar bir gübre yığını var, ülkeye giren burnunu kapamadan sokağa çıkamıyor. Çin’den ABD’ye kadar bizi aşağılamayan bir tek ülke kalmadı.
Peki bunun sorumlusu kim?
Türkiye’nin dürüst siyaset adamlarından Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz; Halk TV’de benim hazırladığım “Türkiye Nereye” programına gelip katıldı ve “AKP iktidarındaki net yolsuzluk 300 milyar Dolar’ı buluyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu; “Çarpanlarıyla birlikte hesaplarsanız bu iktidarın döneminde Türkiye’deki yolsuzluk miktarı 1 Trilyon Dolar” dedi. Bu gazetelere manşet oldu.
Bakın daha dün; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı “yargı kumpası” ile elinden alınan Ekrem İmamoğlu ne dedi; “İstanbul Belediyesi'nde nasıl israf yapıldığını anlatacağız. Uygulanmayan fikir projelerine 226 milyon lira harcanmış. Sayıştay’ın denetiminde ortaya çıkan zarar 723 milyon”.
Damat,kız,oğul, akraba vakıflarına harcanan 847 milyon lirayı bilmem tekrar söylemeye gerek var mı.
Eeee…! Şimdi ne diyeceğiz vatandaşa; “Hadi kızgın demir soğudu herkes işine bu ülkede öyle soygun, vurgun, yolsuzluk, yoksulluk gibi şeyler yok” mu diyeceğiz.
Gelelim demiri soğutma pozu verenlere…
Önce katılmayacağını açıklayan ancak CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılacağını duyduğunda; “Ben size Tayyibimi yar etmem” diyerek son dakikada basın sorumlusuna “tiz geliyorum” diye mesaj attıran MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’ye.
Tarih 2 Haziran 2015. Sayın Devlet Bahçeli (Kendisi benim hocamdır üniversiteden. Eskiden severdim onu) Elazığ’da konuşuyor;
“Türkiye koyu bir karanlıkta, kör bir çıkmazdadır. Sizler işsiz ve yoksulken, Ankara’da bir avuç imtiyazlı ve sonradan görme hazineyi hortumlamakta, kaçak saraylarda yaşamaktadır. Sizler darlık ve yokluk çekerken, AKP milli servet ve kaynakları zimmetine geçirmektedir”.
Allah…! Bahçeli bir estiriyor ki tutana aşk olsun;
“AKP’ye umut bağlayan aç gözlüler ekmeğinizi dilim dilim küçültmektedir. Para ve servet avcıları rızkınızı yağmalamanın peşindedir. Ekonomiyi ithalata bağlayan, kaçakçılığı teşvik eden, sıcak paracıları, faiz, rant ve silah lobilerini memnun eden AKP’nin, Elazığlıyı dert ettiği yoktur. Erdoğan layık olmadığı makamın ağırlığı altında ezilmiş, siyasi tarafgirlikle, açılış kılıfı altında düzenlediği mitinglerle Cumhurbaşkanlığını mahvetmiştir. Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır. Erdoğan israf, itham, inkar ve iftiradır. Dün yine zırvalamış, hezeyana batmış, zıvanadan çıkmıştı”.
Daha fazla yazamayacağım…
Peki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne demiş sayın Bahçeli ile ilgili; Tarih 24 Haziran 2014 Erdoğan grup toplantısında konuşuyor;
“Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın, adisin.”
Bence yeter…!
Peki sayın Doğu Perinçek…!
Dünün devrimcisi bugünün “AKP yoldaşı” Perinçek…O da şöyle demiş sayın Erdoğan ile ilgili; Tarih 27 Nisan 2014. Yer Aydın’ın Kuşadası ilçesi;
“Atatürk devrimlerini yıktıkları için, TCK'nın 302 maddesine göre sanık sandalyesine çıkarılacaklardır. Bu suçları işleyenlerin başında bulunan Tayyip Erdoğan'ı vatana ihanetten Yüce Divan'a sevk edeceğiz.”
Eeeee…!...
Şimdi bunları vatandaş dinledi mi?
Dinledi…!
Not aldı mı…!
Aldı…!
Şimdi ne dediniz ki 19 Mayıs’ta Samsun’daki Tütün iskelesinde (Samsunda tütün mü kaldı Allah aşkına. O güzelim Bafra tütününü bile yok ettiler)…!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi; Sayın Erdoğan ile yanyana gelip el sıkışırken;
“Ya siz işinize bakın; biz şimdi demir soğutacağız…mı…?
Demir’i memiri bilmem ama bu gidişte artık millet soğuyacak sizden…!