Yandaş basın AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın G-20 zirvesine katılmak için gittiği Japonya’nın Osaka kentinde ABD Başkanı Trump ile görüşmesine atıfla "Osaka Mutabakatı", "Yaptırım Yok" "Türkiye Haklı", "Buzlar eridi" gibi başlıklarla çıktılar.
Trump görüşme başlamadan önce her aklı başında Türkü rencide edecek şekilde aynen şunları söyledi:"(Bizim heyeti göstererek) Şunlara bakın, ne kadar güzeller. Bakın onlara. Onlarla iş yapması çok kolay. Bakın onlara. Esaslı bir oyuncular grubu. Hiçbir Hollywood setinde onlara benzeyen insanlar bulamazsınız"
Trump, bizim gibi ulusalcı damarı güçlü olan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rencide edecek şekilde, bizim heyetle açıkca dalga geçti. "Onlarla iş yapması çok kolay (They're so easy to deal with)" diyerek, bizden istediklerinin hepsini hiçbir direnişle karşılaşmadan aldığını, daha görüşme başlamadan dünyaya ilan etti. Hollywood'a yaptığı atıf ise, "benim yazdığım senaryoyu çok güzel oynuyorlar" der gibiydi.
Nitekim Trump’ın görüşmeden sonra Osaka’da yaptığı basın toplantısında söyledikleri,bizim heyetin yüzüne söylediklerini daha açık bir şekilde dünya kamuoyuna ifade etmesiydi. Basın toplantısında mealen şunları söyledi: "Erdoğan sert birisi ama ben onunla iyi geçiniyorum. Herkesin bildiği gibi, Kürtlerle büyük sorunu vardı. Sınıra 65.000 askerlik ordu koymuştu. İŞİD konusunda bize yardımcı olan Kürtleri yok etmek istiyordu. Aradım "yapamazsın" dedim, yapmadı. "Papaz Brunson'u da bize Erdoğan geri verdi. Erdoğan'ı aradım, çok kısa bir süre sonra Brunson Oval Ofis'de karşımda duruyordu. Tamam, Erdoğan sert birisi. Ama, ben onunla iyi geçiniyorum"
Düşünebiliyor musunuz adam emir kipi ile konuşuyor. “Yapamazsın dedim, Yapmadı. Bronson konusunda da “..Erdoğanı aradım, Bronson Oval Ofiste karşımda duruyordu.
“Tamam Erdoğan sert birisi ama ben onunla iyi geçiniyorum” lafı da hafiften dalga geçer gibi hani, “Adın Mülayim sert olsan ne yazar” der gibi.
Donald dobra bir tip. Ne olup bittiğini açıklıkla anlatıyor!
Heyetler arasındaki görüşmenin 40 dakika kadar sürdüğü bildiriliyor. Yarısını tercüman için çıkar, hal-hatır konuşmalarını da sayarsan, masadaki karmaşık birçok mesele üzerinde içerikli bir müzakere/pazarlık yapmaya vakit kalmadığı zaten kolayca anlaşılıyor.
Heyetler arası görüşme sonrası Trump, "Obama Türkiye'ye haksızlık etti. Patriot'ları satmadı" dedi diye bizim yalaka basın sanki S-400 krizi çözülmüş gibi sevinç başlıkları attı.
Aynı Trump Aralık 2018'de de "Suriye'den çekileceğiz" açıklamasını yapınca da bu yandaş yalaka basın "Trump Kürtleri sattı" diye zafer çığlıkları atmışlardı.
Dış politikadan anlayan hani “Monşer” diye küçümsenenler "İnanmayın, yerleşik kurumsal yapı bu dediğini yapmasına izin vermez" diye uyardıklarında, cahillikle suçlanmışlardı. "Cahillerin!" dedikleri doğru çıktı; ama, arkadaşların bilgileri müsait olmadığı için ders alamadılar.
Gerçek cahiller gerçek diplomatları “Monşer” diye suçlayanlardır. Zira ABD’deki başkanlık rejimini de Türkiye deki tek adam rejimi zannediyorlar. Orada tam bir kuvvetler ayrılığı var. Orada bağımsız yargı var. Türkiye 15 Temmuzdan beri FETO’yu istiyor. Bizim rahip Bronsonu verdiğimiz gibi veriyorlar mı? Ne gezer.
O papazını istedi ve aldı; biz, bizim papazı istedik vermediler. Mahkeme iadesine karar vermedikçe, Trump’ın da böyle bir yetkisi yok zaten.
Orada her şeyden öte, yargı bağımsız, basın özgürdür.
Yalaka yandaş basın halkı kandırmaya devam ediyor da, bu yaptıklarının ne ülkeye ve ne de destekledikleri Recep Tayyip Erdoğan’a bir faydası var.
Türk halkını kandırmaya hakkınız yok
Yandaş basın AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın G-20 zirvesine katılmak için gittiği Japonya’nın Osaka kentinde ABD Başkanı Trump ile ...