Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından Ankara'da açıklanan "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"; paketin adı yanlış.
Kamuda tasarruf adımları olarak belirlenen 8 madde, israfın yapıldığı alanları görmemize yaradı.
Pakete “tasarruf” yerine “israfın önlenmesi” denilmesi daha doğru olurmuş. Sırlanan maddelerin yalnızca başlıklarını okurken, hafızamızda canlanan fotoğrafları betimlemeyi lüzumsuz görürüm.
En son 30 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan 10’uncu “Tasarruf Genelgesi” ni hatırlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz dünkü toplantıda, 6 Şubat depremlerine 2023 yılında 960 milyar liralık harcama yapıldığına, 2024 yılı harcamaları için bütçeye konan 1.028 trilyon liralık ödeneğe vurgu yapıyor.
Yılmaz, 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinde öngörülen 2.7 trilyon TL bütçe açığının önemli oranda depremden kaynaklandığını anlatıyor.
Bu açıklama, acı reçete sinyalleri veren hükümetin “tasarruf” gerekçesi oluyor!
Tasarruf tedbirleri kapsamında belirlenen “kısıtlar” neyin bedeliymiş bakalım…
TAŞITLAR: 3 YILLIK MOLA
Bakan Şimşek ele aldıkları ilk tasarruf kaleminin kamu taşıt filosu olduğunu söylüyor.
“Kamuda önümüzdeki 3 yıl yeni taşıt alımı ve kiralaması yapılmayacak” diyen Şimşek, kamu araçlarında “havuz sistemine” geçeceklerini belirtiyor. Kurumlardan veri girişi de başlamış.
Bu bölümünde ihaleleri de ilgilendiren bir sınırlama var. Kurumlar bütçe dışı “hizmet aracı” kabul edemeyecek.
2023 yılı Ekonomi Koordinasyon Kurulu Dönemin İkinci Toplantısında konuşan Ali Mahir Başarır “Araç alım gideri ilk 6 ayda 547 milyon, geçen yıl 76 milyon liraydı” diyordu.
Saygı Öztürk’ün 19 Temmuz 2023 tarihli köşesinden alıntılıyorum:
*Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu” nu elinde bulundurduğu belirtiliyor. Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.
BİNALAR: SARAYLAR YAPTIRDIM GELİP GEÇMEYE
Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yapılan üç bloktan oluşan toplam 150 bin metrekare kapalı alanı olan “1150 küsur” odalı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin, Kasım 2014'te maliyeti 1 milyar 370 milyon Türk lirası (Dolar kuru 2.3 TL alınırsa, yaklaşık 3 milyar 151 milyon TL) olarak açıklandı.
Sayıştay'ın 2022 raporunda Cumhurbaşkanlığı'na geçen yıl (2021) bütçeden 3 milyar 890 milyon 381 bin lira kaynak ayrıldığı, yıl içinde yapılan ek ödemeler ile bu tutarın 5 milyar 614 milyon 842 bin liraya yükseldiği belirtildi.
2024 Yılı Yatırım Programı’nda; Muğla’nın Marmaris ilçesindeki 92 dönümlük arazi üzerine kurulu Okluk Devlet Konukevi’nin proje tutarı, 2023 Yılı Yatırım Programı’na göre 725 milyon 362 bin 738 liraya çıktı.
Yazlık Saray olarak da anılan Okluk’taki “Devlet Konuk Evi” nin son konukları arasında futbolcu Arda Turan’ı gördük. Yazlık Saray olarak anılan Devlet Konuk Evi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın çevrelerin de adresi olmaya başlamış anlaşılan…
Bitlis Ahlat’ta, 664,4 milyon TL maliyet ile 2023 yılı sonunda tamamlanması öngörülen Ahlat Köşkü ile Devlet Adamları Konukevi ve Tesisleri projenin maliyeti 1 milyar 220 milyon lira olarak belirlendi. 2026 yılında tamamlanması planlanan bu proje için 2024 yılında 180 milyon TL ödenek ayrıldı, iki yıl içinde yapılacak ek harcama 651 milyon lirayı bulacak.
İsmail Arı’nın haberinden yeni bir Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisi daha yapıldığını öğreniyoruz. “Recep Tayyip Erdoğan Müzesi” olacağı açıklanan İstanbul Haliç’in kıyısında yer alan tarihi Divanhane binası çalışma ofisine dönüştürülmüş.
Erdoğan’ın kullandığı 12 “çalışma ofisi-sarayın” günlük masrafı ne kadardır? 365 gün, 24 saat açık kalan ofislerde elektrik, su, ısınma gideri; mobilya bakım, temizlik harcamaları; çalışanların ücretleri v.s…
Bu soruların yanıtı “tasarruf” genelgesinde yok. Deprem diyelim!..
KAMU İSTİHDAMI: TÜRKİYE VARLIK FONU DA DAHİL Mİ?
Kamuda liyakat ve kayırmacılığın belgesi haline gelen çift maaşlı yönetim kurulu üyeliklerine son veriyor. Kamuda çalışanlar için yönetim kurulu ücretlerine tavan getiriyor, sınırı aşan kısımları bütçeye gelir kaydediyor.
31 Mart seçimlerinden sonra Erdoğan’ın 6 Nisan’da yaptığı ilk kabine toplantısında tasarruf kültürüne vurgu yapmasının üzerinden bir aydan kısa bir zaman geçmişken, Türkiye Varlık Fonu CEO’su Arda Ermut, Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smitht’ten boşalan yere atandı.
Muhtemelen Turkcell’de kamu hisselerinin özelleştirilmesinde sona yaklaşılıyor.
İDARİ YAPILANMA: “DEVLET TİCARETHANE DEĞİLDİR”
İdari yapılanmada etkinliği esas alacak çalışmayı başlattıklarını belirten Şimşek, “Kamuda mükerrer yapılanmalarını önleyeceğiz” derken, Maliye’de defterdarlıklarla vergi dairelerinin birleştirilmesi örneğini veriyor.
Hem “mükerrer” hizmet kategorisine girmesi, hem de tasarruf genelgesi kriterleri dışına çıkan bir örnek de ben vereyim:
Yurt içinde ve dışında 2 bin 190 kariyer memuru ve 261 dış temsilciliğiyle dış temsilcilik sayısı bakımından dünyada üçüncü sırada olan Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi gerekçesiyle Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulması için hazırlanan Kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na geldi.
CHP Milletvekili ve E. Büyükelçi Namık Tan X hesabından kanun teklifini, “Dünyanın hiçbir ülkesinde dışişleri bakanlıklarını desteklemek için kar amaçlı gelir sağlayan vakıf kurulmamıştır. Çünkü devlet ticarethane değildir” sözleriyle eleştirdi.
DİYANETİN HESABI TUTULMAZ
Tasarruf paketinde bazı maddelerde “savunma ve güvenlik” konularında muafiyetler belirtiliyor. Şimşek de sunumunda “tüm kamu kuruluşları” vurgusu yaparak başkaca bir istisnadan söz etmiyor.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a verilen 6 koruma ve lüks araçlar kamuoyunda çokça eleştirildi. 2024 mali yılında 91.8 milyar liraya yükselen Diyanet bütçesi, İçişleri ve Dışişleri-Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları bütçesini aşıyor.
Bodrum'un en cazip koylarından Yahşi’de, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mal sahibi olduğu “Din ve Kültürel Tesisi” inşaatının harfiyatı 2020 yılında başlayabilmişti.
Yaklaşık 116 milyon liraya mal olacağı açıklanan Diyanet’in külliyesi, 10 bin 300 metrekarelik arazi üzerinde bulunuyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı 12-14 Mayıs tarihleri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerinde “Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi” düzenledi.
“ Gazze Krizi Sonrası Hılfu’l-Fudul Anlayışının Yaşatılması”, “Gazze Krizi ve İnsanlığın İmtihanı”, “Çağdaş Meydan Okumalar Karşısında Ümmet Bilincinin İnşası” başlıklı konuları ele alan sempozyuma Arjantin’den Hindistan’a, Tayland’dan Sudan’a, Etiyopya’dan Çin’e İslam cemiyetlerinin temsilcileri katılıyor. Konuk konuşmacılar İstanbul’da misafir ediliyor.
Çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle geçinmeye çalışan, emeklisi 10 bin TL alan Türkiye’de insanlık “açlık imtihanından” geçiliyor. Bunun için de bir önerileri olmuş mudur?
11’İNCİ PAKET BELEDİYELERİ DE KAPSIYOR
Akla gelen bir başka soru şu: Bundan önce açıklanan 10 tasarruf genelgesine rağmen “tasarruf kültürü” edinemeyen AKP iktidarı 11. pakette ne yapacak da başarılı olacak?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2024 model tasarruf genelgesinin diğerlerinden farkını koyan şu sözleri bu soruya yanıt olabilir:
*Orta Vadeli Program’a uygun olarak kamuda verimliliği hedefliyor.
*İzleme-denetleme-raporlama-yaptırım modeli hayata geçiriliyor. Genelgeye aykırı davrananlar a idari ve hukuk cezai müeyyide getirilecek.
*Kamuda tüm birimleri kapsayan tasarruf genelgesi; merkezi ve mahalli idareleri, kamu iktisadi teşekkülleri, fonları, döner sermayeyi kapsayacak.
Sunumda en çok aradığım bilgi, kamusal zararın-israfın boyutları ve bu paketle hedeflenen tasarruf tutarıydı.
BU NE İLK NE SON PAKET
Medyada tasarruf hedefinin 100 milyar TL olduğu yazıldı, konuşuldu hatta üzerine epeyce de yorum yapıldı.
11 trilyon 90 milyar liralık bütçede 100 milyar lirayı alay-ı vala ile tasarruf paketi olarak açıklamanın çok da anlamlı olmadığını herkes gibi ekonomi yönetimi de takdir ediyor olacak ki, hem Yılmaz hem de Şimşek sunumlarında “Bu ne ilk ne son paket olacak” diye selektör yapıyor.
Şimşek’in aynı konuşmasından ikinci paketin kamu ihalelerini ve vergi düzenlemesini ele alacağını anlıyoruz.
Evet sadede geliyoruz: Artan vergiler kimin sırtına binecek? Kamu ihalelerinde düzeltme yapabilecek mi?
Aklımızda CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi kalemlerden oluştuğunu bilemediğimiz 418 milyar dolarlık kamu zararı açıklamaları kaldı.
Kılıçdaroğlu bence bu dosyayı Şimşek’e versin, gıdım gıdım tasarruf genelgeleriyle uğraşılmasın.