Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Gazişehir karşısına 11’inde hiç kanat oyuncusu olmadan çıktı ve kazandı. Bundan sonrası için Emre Belözoğlu’nun asli oyun planı, bu bol merkez oyuncular üzerinde mi şekillenecek bilmiyorum ama kazandıran kadro diye bu oyuna güvenirse her maç kalesinde en az 5 net gol pozisyonu verir...
Maça arzulu ve istekli başlayan Fenerbahçe, zaten ilk dakikaları kazasız atlatmak isteyen Gazişehir’i iyice geri itti. Bu durum, sahada bolca 6 ve 8 numarası bulunan Fenerbahçe için topu dolaştırabileceği bir ortam demekti. Nitekim bunu da kullandılar. Topla oynama yüzdeleri uzunca süre 70’lerin üstünde seyretti. Bu top hakimiyetine karşılık bence yeterince pozisyon bulamadılar. Elbette kaçan goller vardı ama merkezdeki kalabalık, nitelikli bir oyun üretemiyor sadece topa sahip oluyordu. Gazişehir, geri düşene kadar beklemek yerine daha önce dikine oynayabilseydi, skor avantajını alıp, Fenerbahçe’nin tüm orta saha oyuncularını oyundan düşürebilir, Emre Belözoğlu’nun A planını çöpe atabilirlerdi. Nedense bunu yapmadılar. Mert Hakan Yandaş ile öne geçtikten sonra Fenerbahçe, elbette daha fazla alan buldu. Ama sahada bu alanları kullanacak oyuncu yoktu. Herkes pasördü, o pasları alacak kimse yoktu. Sol bekten bindiren Caner de olmasa çizgiden koşu yapan oyuncu görmeyecektik ve oyun merkeze sıkışıp kalacaktı.
Pelikas'ı kim neden kaldırdı?
Gazişehir’in golü öncesi barajın arkasına yatan Pelkas’ı kim, neden kaldırdı bilmiyorum. Görüntülerden anladığımız kadarıyla Altay, bu önlemi gerekli görmedi. Ama yanlış karar verdiğini anlaması uzun sürmedi. Adeta piyangodan çıkan bu golle eşitliği yakalayan Gazişehir, 10 dakika direnebilseydi durum çok farklı olabilirdi. Ancak Fenerbahçe merkez oyuncularıyla oynamaya, Gazişehir de dikine hücum yapmamaya devam etti. 6 dakika sonra da tekrar öne geçmeyi başardılar. Eğer o gol gelmeseydi de Sinan ve Cisse oyuna girecekti.
Emre Belözoğlu gelen gole rağmen değişikliklerden vazgeçmedi. Bu andan sonra Fenerbahçe Sinan Gümüş ve Valencia ile iki kanadı da kullanma planını gösterdi. Ancak Gazişehir, hücum yapmaya başlamıştı. Cisse’nin en uçtaki edilgen oyunu, merkez orta sahası yorulan Fenerbahçe’yi rakibi önde karşılamaktan yoksun bıraktı. Gazişehir geldikçe geldi, kaçırdıkça kaçırdı. Emre Belözoğlu, orta sahaya müdahale etmek için 81’e kadar bekledi ki bu bence akıl alır gibi değildi. Üstelik Sosa yerine Gustavo’yu alarak yaptığı doğru hamlenin yanına sakatlanan Valencia’nın yerine Osayi Samuel gibi hızlı bir kenar oyuncusunu da ekledi. Ama orta saha bir türlü toparlayamıyor, defans giderek baskı yiyor ve Gazişehir’in golü geliyorum diye bağırıyordu. Altay’ın çabası ve Fenerbahçe’nin şansı yardım etti. Ev sahibi takım, gol yemeden uygun kontra fırsatını değerlendirip, maçın fişini çekti.
Oyun olarak kazanamadı
Tabelada kazanmış görünen Fenerbahçe, bence oyun olarak kazanmadı hatta önümüzdeki haftalar için de bence en ciddi sinyalini verdi. Bu kurgu, asli plan olacaksa dikine hücum eden, hızlı çıkan her takım içerde dışarıda Fenerbahçe kalesini ablukaya alır. Bu kadar merkez orta saha ile oynamak için ya Guardiola gibi oyununuzun yüzlerce ince detayı olmalı ya da rakibinizin ölümüne savunma yapmak üzere sahaya çıktığına emin olmanız gerekir.
Elbette bizim ligimizde teknik tercihler, maçların kaderine üst düzey ligler kadar etki etmiyor. Bizde geçer akçe, anlık bireysel performanslar. Yine de bu ligde rakibe göre anlık aksiyon alabilen proaktif hocalar olduğu gibi deneyimli oyuncular da var. Bol merkez orta sahalı bu kurgunun daha çok iyileştirmeye ya da yol yakınken terk edilmeye ihtiyacı olduğunu ben açıkça gördüm. Görmesi gerekenler gördü mü haftaya hep beraber göreceğiz.