Siyasetin ülke, devlet, insan yönetimi adına ne kadar önemli olduğunun farkında olan biri olarak yirmi altı yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Merkez’de yönetici olduğum dönemde Türkiye’nin ilk “Siyaset Felsefesine Giriş” kitabını yazmıştım. Platon’dan Aristotales’e, İbn-i Haldun’a, Thomas Hobbes’a, Auguste Comte’a, Hegel’e, Karl Marx’a, Kautsky’e, Atatürk’e kadar yüzlerce filozofun siyaset felsefesi ile ilgili kitaplarını yıllarca okuyarak, bu kitabı çok önemli bir okul olan Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları için yazmıştım. O güne kadar onlarca defa okumuş olduğum Platon’un Devlet adlı eseri beni çok etkilemişti. Ve bu kitap benim için inanılmaz bir siyaset tasarımıydı.
Yatılı Okullarında Büyüdüğüm Devletime Yani Bu Ülkeyi Kuran Siyasi Partiye de Borcumu Eğitimle Ödemek İstiyordum.
Yatılı okullarında büyüdüğüm devletime yani bu ülkeyi kuran siyasi partiye de borcumu ödemek için çıktığım yolculukta bu kitabı bir defa daha okuyunca bu önemli eserin bir siyaset tasarımı olmanın ötesinde inanılmaz bir eğitim tasarımı olduğunun farkına vardım ve en büyük siyasetin ve hizmetin eğitimle ilgilenmek olduğuna karar verdim. Ardından 25 yıllık eğitim kitapları, yazıları ve TV programları ve ödülleri ile olan eğitimci köşe yazarlığı serüvenim başladı.
En büyük siyasetin ve hizmetin eğitim olduğu önermemi 25 yıl sonra olağanüstü bir dönemde tüm umutlarımı yeniden yeşerten Cumhuriyet Halk Partisi eğitimden sorumlu “Gölge Milli Eğitim Bakanı” Suat Özçağdaş doğrulamıştır. Nasıl mı?
Bizler demokratik cumhuriyet sayesinde yatılı okullarda okurken, demokratik cumhuriyet sosyolojik asansör görevini yerine getirerek ev kadını Betül Hanım’ın ve tır şoförü Fahri Bey’in oğlu Suat’ı, çocukluğunda ayakkabı tamirciliği yapmış olan Suat’ı da, alıp ODTÜ gibi güzel üniversitelerinde okutup “Suat Özçağdaş” yapıyordu. Yine aynı demokratik cumhuriyet bize Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’nda bu ülkeye hizmet etme olanağı sunarken, genç Suat Özçağdaş’a da 1992 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de siyasal çalışma imkânı sunuyordu.
Bu, Sadece Suat Özçağdaş’ın Değil, Tüm Halk Çocuklarının Hikayesidir.
Bu hikâye sadece benim, Suat Özçağdaş’ın değil, tüm halk çocuklarının teba olmaktan çıkıp birey olma hikayeleridir. Bu yüzden, ekranlarda adeta demlenmiş bir çayın kokusunda ve tadında konuşan Suat Özçağdaş, sessiz milyonların şefkatli, nezaketli, bilgili, yumuşak ama kararlı sesidir, mücadelesidir.
Kararlı Ses, Mücadele ve Bilim Her zaman Galip Gelir.
Devleti kuran parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi Türkiye ve dünya tarihidir. Türkiye tarihinde CHP’den izler taşımayan yapı yok gibidir. CHP, dünyayı ülkesine taşıyan bir partidir. CHP, bu ülkeyi çok partili hayata geçirip kadın haklarını, modern eğitimi ve yaşamı sağlayan partidir. CHP cumhuriyeti, demokrasiyi ve sosyal demokrasiyi bu ülkeye taşımıştır.
İşte bu parti, pazar günü olağanüstü bir kurultay yaptı. CHP tarihi ile ilgili kitaplar da yazmış biri olarak kurultayı ilgiyle takip ettim. 25 yıldır bu partinin eğitimle ilgili her kademesine hizmet etmekten onur duyan biri olarak, bu kurultay bana kararlı sesin, mücadelenin, bilimin ve eğitimin her zaman galip geleceğini, en büyük tasarımın eğitim tasarımı olduğunu bir daha gösterdi.
Kurultaydan Eğitim Birinci Çıkmıştır.
Normal koşullarda, görev yapan Merkez Yönetim Kurulu üyeleri yıpranırlar ve daha az oy alırlar. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin Gölge Milli Eğitim Bakanı Suat Özçağdaş, rekor bir oyla, ikinci sırada PM’ye girerek eğitimin önemini ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin eğitime ne kadar önem verdiğini bir kez daha göstermiştir.
Çünkü CHP, cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana eğitimi bir temel mesele saymıştır. Bu nedenle Tevhid-i Tedrisat yasasını kabul ederek, yeni Türk harflerine geçerek, halk mektepleriyle, köy enstitüleriyle, okuma kampanyalarıyla devletin eğitim kampanyasına öncülük yaparak, dil ve tarih çalışmalarına önem vererek insanımızı eğitmeyi, geliştirmeyi amaçlayan laik, demokratik, çağdaş, bilimsel bir politikayı bilinçli olarak götürmüştür.
Suat Özçağdaş; Artık Sadece Suat Özçağdaş Değildir!
Suat Özçağdaş, aylardır herkesin sadece siyaset konuştuğu bir dönemde yakın çalışma ekibi ve Hikmet Yalım Halıcı ve diğer milletvekili arkadaşları ile beraber eğitimi ülkenin bir numaralı gündemi yapma mücadelesi içinde olmuşlardır. Yaptıkları birçok eğitim projesi ile ülkeyi adım adım gezmişler ve adeta bir eğitim seferberliği başlatmışlardır. Ve artık bu saatten sonra Suat Özçağdaş; sadece Suat Özçağdaş değildir. Onun şahsında bir eğitim mücadelesi vardır. O artık tüm bu mücadelenin adıdır.
Suat Özçağdaş; 24 saat aralıksız eğitimin konuşulduğu eğitim maratonudur.
Suat Özçağdaş; Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı devam ederken 15 Temmuz 1921’de topladığı I. Maarif Kongresi’nin devam ettiricisidir.
O; cumhuriyettir, demokrasidir, çağdaşlaşmadır, seçme ve seçilme hakkıdır, Kuvay-i Milliye’dir, tam bağımsızlıktır, kurtuluştur, bir arada yaşama kültürüdür. O, Türkiye’dir. Çünkü onun bu eğitim mücadelesi olmazsa yukarıdakilerin hiçbiri olmaz.
Suat Özçağdaş; atanamayan öğretmenlerin, ücretli öğretmenlerin güvenidir, azmidir.
Mülakat mağduru öğretmenlerin mücadelesidir.
Suat Özçağdaş; bir aydınlanma mucizesi olan köy enstitüleriyle başlayan Mustafa Necatiler, Hasan Ali Yüceller, Mustafa Gazalcılar, Oya Araslılar, Ceyhun İrgiller, Gaye Usluerler ve Yıldırım Kayalarla gelen laik, demokratik ve bilimsel eğitimin mücadelesinin bayrağını taşıyandır. Bu eğitimin mirasını taşıyandır.
O; Platon’un, Mevlana’nın, Hacı Bektaşi Veli’nin, John Locke’n, Roussea’nun, John Dewey’in, Atatürk’ün; kısacası bir ayağı yerele, diğeri evrensele dayanan eğitim felsefelerinin özümseyenidir.
Eğitimin birleştirici gücüyle o, şehit öğretmenlerimizdir. Aybüke Öğretmen’dir, Çalıkuşu öğretmenlerdir, ülkenin her yerindeki kardelen çocukların umududur.
Suat Özçağdaş; ışığını bilimden, akıldan; gücünü tüm eğitimci,öğretmen ve öğrencilerimizden alan, bu ülkenin ve eğitimin teminatıdır.
Ve artık Suat Özçağdaş; “gölge” değil, “güneş” Milli Eğitim Bakanı’dır. Ve o ışık, eğitim anlamında hepimizin çabalarıyla bu güzel ülkenin ve çocukların geleceğini aydınlatacaktır.
Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…