Erdoğan ‘Bu benim için bir final’ dedi: Duygusal etki yaratmak istiyor.

İsmail Küçükkaya Yazdı: Erdoğan ‘Bu benim için bir final’ dedi: Duygusal etki yaratmak istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Bu benim için bir final’ dedi. Yasal olarak bir daha aday olamayacağını vurguladı. Ve 31 Mart’ın kendisi için son seçim olduğunu söyledi. Son iki günün en çok tartışılan siyasi söylemi bu oldu. Muhalif kesim bu lafları inandırıcı bulmadı ve ‘Her seçim öncesinde aynısını yapıyor’ diyerek eski sözlerini hatırladı. Nitekim Bekir Bozdağ hemen devreye girdi ve ‘TBMM düzenleme yapabilir. Yeniden adaylığın önünü açabilir’ dedi. Sonra ‘Meclis erken seçim kararı alırsa’ argümanı… Ve Elitaş gibi 'Ölene dek beraberiz’ siyasal romantizmi...

Erdoğan seçim sonucundan endişeli olabilir. Mayısta kendisi kazandığında da partisinin oylarının azalmasından yakınmıştı. Duygusal etki yaratmak istiyor.

Bu gelişmelerin sizlere ne hissettirdiğini, ne düşündürdüğünü biliyorum.

Hukuk Türkiye’de egemen midir?

Hukukun üstünlüğü geçerli midir?

Hukuk son kararı mı verir?

Yoksa siyaset mi belirler?

Güç dengeleri mi son kararı şekillendirir?

Hatırlasanıza ne tartışmalar yaşadık...

‘Aday olabilir/olamaz’ , ‘Bu kaçıncı adaylık’, ‘2. kez mi 3. kez mi aday oluyor’ vs vs.

Özer Sencar gibi siyaseti izleyen uzmanlar, araştırmacılar 31 Mart seçiminin belirleyici olacağı görüşünde. ‘Her şey büyük kentlere bağlı’ diyorlar. Özellikle İstanbul’a.. İmamoğlu’na, bir de Ankara’ya. Mansur Yavaş’a.

2028’İN YOL HARİTASI 31 MART'TA BELLİ OLUR.

Siyaset de yeniden yapılanacak. Hem sağda, hem solda.. Hem de merkezde.

Kılıçdaroğlu ne yapacak?

Daha doğrusu ne yapmalı? Adı siyasi polemik ve hesaplarda sık kullanılıyor. İsmi yıpratılıyor. Hiç olmadığı biri gibi sunuluyor. Buna bir son verebilir. Madem ‘bir büyüktür’ kendisi. Madem ‘son genel başkanı’ partisinin. ‘Madem partisinin başarılı olmasını istiyor’ yerel seçimde AKTİF GÖREV ALMALI. Bunu göstermeli. Evet Özgür Özel’le buluşmalı, yemek yemeli ve sahada görünmeli. Kendisini sevenlere güçlü/açık/net mesajlar vermeli. Hatta sembolik bazı adımlar atmalı. Mesela ben olsam Şükrü Genç’i, Battal İlgezdi’yi yanıma alır İstanbul’da; Alper Taşdelen’i yanıma alıp Ankara’da seçim kampanyasına destek verirdim. Şükrü Bey'i bağımsız adaylıktan vazgeçirirdim.

Şok edici olmaz mı? Büyütmez mi?

Böylelikle ismi üzerinde yapılan hesapları boşa çıkarabilir. Bu tutum, uğruna 13 yıllık genel başkanlığında mücadele verdiği değerlere uygun düşecektir. Siyaset ve hayat bize tarihe nasıl yazılacağımız konusunda nadiren böyle fırsatlar çıkarır. Kemal Bey son dönemde böyle iki fırsat kaçırdı. Üçüncüyü değerlendirmesi tarihi bir sonuç yaratır.

Siyaset Haberleri