Şu belli oldu; iktidar sahte cennet yaratma derdinde, o sahte cennet cehenneme dönmeden de seçimi yapmak istiyor. Dünkü yazımda sahte cennete giden yolun kilometre taşlarını nasıl döşediklerini ayrıntısıyla anlattım.
Soru şu: Seçim tarihini erkene nasıl çekerler? Cumhur İttifakı’nın istediği seçim tarihine HDP destek verirse… Yani 360 oyla Meclis’ten karar çıkartırlarsa seçim bir/iki ay önceye çekilebilir.
Neden sadece HDP’ye vurgu yaptı sorusu zihinlere takılacaktır. Hemen izah edeyim. Millet İttifakı 6 Nisan’dan sonra yapılacak erkene çekilmiş seçime karşı. Millet İttifakı için yeni seçim yasasının yürürlüğe gireceği 6 Nisan milat.
HDP nisan sonu veya mayıs başında yapılacak seçime şimdilik hayır demedi. Ortada duruyor, bekliyor.
Bunun dışında bir yol daha var. Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih ederek seçim kararı alması.
Bunun iki tür zorluğu var…
Birincisi; Cumhurbaşkanı Meclis’i fesih etmesini nasıl izah edecek? Yeniden seçilmem için en uygun takvim nisan/mayıs ayı bu sebeple Meclis’i feshettim mi diyecek?
Diyemez… Bu rejimde Meclis’in önemli olmadığının kanıtı olur.
Memlekette büyük bir siyasi kriz olur anlarım. Meclis kilitlenir, yasa yapamaz hale gelir veya yasama ile yürütme birbirine ters düşer. Ülke kaosa sürüklenir.
Cumhurbaşkanı fesih yoluna gider seçmenin hakemliğine başvurur…Çünkü karşılıklı verilen bu yetki sistemin emniyet sibobu. Krizden çıkış formülü…
Siyasi kriz var mı?
Yok… Fesih ederken ne gerekçe gösterecek?
Dün partisinin ilk başkanlarına seslenirken ‘Mevsim şartlarını dikkate alarak biraz öne alabiliriz’ dedi.
Mevsim şartlarından neyi kastetti anlamadım.
Normal seçim tarihi 18 Haziran 2023… Hava ne sıcak ne soğuk, şeker gibi yaz günü. Okullar yeni kapanmış, tatil dönemi başlamamış, insanlar evinde daha ne?
2018 yılında seçim 24 Haziran günü yapıldı. O zaman mevsim şartları uygundu da bu yıl mı uygun değil?
Meteoroloji haziran ayında bayıltıcı sıcaklar mı bekliyor? Yoksa kar fırtınası mı?
AKP Genel Başkanı’nın il başkanlarına hitap ederken söylediği gerekçenin ayağı yere basmıyor.
Cumhurbaşkanı’nın gerekçesi Meclis’i feshetmesi az buz iş değil…
Keyfilik kaldırmaz!
Gelelim ikinci zorluğa…
Cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürürse bir daha aday olamaz. Anayasa’nın 101 maddesi açık; iki defa aday olabilir diyor. Erdoğan iki defa cumhurbaşkanı oldu, üçüncü defa olamaz. Ancak Meclis seçim kararı alırsa olur.
Birçok ünlü Anayasa hukukçusu bu görüşü savunuyor. Meşruiyet tartışması başlar diyorlar.
Ben de diyorum ki; seçim normal zamanında yapılırsa yine aynı durum ortaya çıkacak. O zaman yine meşruiyet tartışması başlar… Ne farkı var?
Farkı yok. Bu arada Cumhurbaşkanı’nın meşruiyet tartışmasını önemsediğini de zannetmiyorum. Aslında çıksa iyi olur diye de düşünüyordur.
Milletin iradesine ipotek koymaya kalktılar diye meydanlara çıkar. Vesayetçi zihniyet falan diyerek seçim kampanyasının parçası yapar.
Ayrıca aday olup olmamasına karar verecek merci Yüksek Seçim Kurulu (YSK) değil mi?
Eeee… Şimdiden belli; YSK adaylığını onaylayacak…
Diyeceksiniz ki, YSK adaylığını onaylarken gerekçesi ne olacak? Nasıl bir gerekçe gösterecek?
O da şimdiden belli…
Diyecek ki; Anayasa’nın 101 maddesinde bazı değişiklikler yapıldı. 2017 referandumunda Anayasa’nın 101 maddesi de kabul edilmiş oldu. İki dönem şartı o tarihten itibaren geçerlidir.
Demem o ki; aday olur olamaz tartışması Erdoğan’a yarar.
Muhalefet bu sebeple meşruiyet tartışmasını açmaya niyetli değil. Bu konuyu ağızlarına almamaları sandıkta yenip evine göndereceğiz demeleri bundan.