CHP’de küskün bir kesim var.
Bir kısmı cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde başarısızlık nedeniyle, bir kısmı cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan önce CHP ile Zafer Partisi arasında yapılan gizli protokol gerekçesiyle, bir kısmı CHP’nin Millet İttifakı’ndaki sağcı küçük partilere fazla milletvekili verilmesi nedeniyle bir kısmı da aday belirleme yöntemine tepki olarak küskün. CHP’deki Alevi seçmenin bir bölümünün, bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “ihanet” edildiği düşüncesinde olduğu da belirtiliyor.
Bu küskün, kırgın kesimden yerel seçimlerde sandığa gitmeyecekleri yönünde sosyal medya üzerinden mesajlar verenler artmaya başladı.
Elbette CHP’lilerin seçim sonuçlarına üzülmeleri, tepki göstermeleri, aday belirleme yöntemine itiraz etmeleri, sağcı partilere verilen milletvekili sayısına karşı çıkmaları doğaldır.
Tepki göstermek, eleştirmek en doğal demokratik haklarıdır.
Yanlış buldukları politikalara karşı parti içinde demokratik mücadele yürütmeleri de doğaldır.
Ancak bu gerekçelerle sandığa gitmemek, oy kullanmamak doğru bir siyasi tutum değil.
Bir kısım CHP’linin yerel seçimlerde sandığa gitmemesi kime yarar?
Önce bu sorunun yanıtına bakmak gerekir.
Kuşkusuz böyle bir sandık protestosu AK Parti ve Cumhur İttifakı’na yarar.
Türkiye’de özgürlükleri, anayasal demokratik hakların kullanılmasını, ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlayan, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan, eğitimi dinselleştiren iktidarın başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetimlerde de iktidar olmasına katkı sağlar.
Türkiye, merkezi yönetimde olduğu gibi yerel yönetimlerde de tek elden yönetilen bir yapı oluşur.
Böyle bir gelişme Türkiye’de genel seçimlerde zaten küçülen iktidar değişimi umudunu daha da küçültür.
Sandığa gitmemenin CHP’ye hiçbir yararı olmaz.
Seçimlerde oy kullanmamak demokratik mücadele yöntemi değildir.
CHP’nin ister eski, ister yeni yönetimini protesto etmenin yöntemi de sandığa gitmemek değildir.
Böyle bir tutum sadece CHP’ye zarar verir.
İktidar olma umudunu yok eder.
Bu nedenle seçmenin, hangi yönetimi destekliyorsa desteklesin yapacağı en doğru şey gidip oy vermektir.
Desteklediği partiye seçimlerde oy vermek ayrı, parti içi demokratik mücadeleye girişmek ayrıdır.
CHP de ana muhalefet partisi olarak iktidar umudunu büyütmelidir.
Yerel seçimlerde CHP’li belediye başkanlarının uygulamaya koydukları ve koyacakları sosyal belediyecilik örneklerini halka iyi anlatılmalıdır.
CHP dayanışmacı belediyeciliğin çok önemli örneklerini başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere yönettikleri birçok il ve ilçede hayata geçirdi.
Kamucu ekonomi anlayışına, kooperatifçiliğe, dezavantajlı grupların desteklenmesine dayalı bu uygulamalar halka çok iyi anlatılmalıdır.
Bu nedenle CHP’liler partilerine, özellikle de sandığa küsmemeli, sandığa gitmemenin iktidara yarayacağını unutmamalıdır.
CHP yönetimi de seçmeninin tamamını sandığa getirmek için azami çabayı göstermelidir.